|
***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
|
| Siyaset bilimcisi Hakob Chakıryan, Lragir.am portalına verdiği röportajda Erdoğan’ın Ermenistan’a yardım teklifine değinirken, söz konusu sadece Ermenistan’ı destekleme isteği ile ilgili olmadığını belirtti.
Örneğin, İspanya ve İtalya’yı desteklemiştir. Ancak TV kanallarına baktığınızda, hükümet yanlısı olmayan neredeyse tüm TV kanallarındaki yorumcular, İspanya’nın koronavirüse karşı mücadeleye ve salgından zarar gören işadamlarına ve vatandaşlara 25 milyar avro ayırdığını, Türkiye’deki doktorların ise maske bile olmadığını söylüyor. Türkiye önce kendi doktorlarına maske sağlamalıdır, çünkü Türk Tabipleri Birliği, doktorların yüzde 78’inin maske olmadığını ve hemşirelerin kıyafet, koruyucu giysi veya eldiven giymediğini belirtmiştir. Erdoğan’ın ana amacı reytingi yükseltmek. Çünkü son yıllarda Erdoğan’ın reytingi, ‘Macron kim, Merkel kim, Almanya nedir?’ gibi ifadeler nedeniyle Avrupa’da keskin bir şekilde düştü. Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkiler de oldukça gergindir, Suriye, Irak ve diğer komşularla ilişkilerden bahsetmiyoruz bile. Türkiye’nin Suriye ile diplomatik ilişkileri yoktur, İsrail veya Mısır’a büyükelçisi yoktur, demek bölgede tecrit edilmiş durumdadır. Bu nedenle, bu adımlarla kendi reytingi ve ardındanTürkiye’nin reytingi yükseltmeye çalışıyor, çünkü Türkiye, tutuklu gazetecilerin sayısında dünyada sanırım ikinci sırada. Siyasi mahkumlardan bile bahsetmiyorum, HDP Belediye Başkanları veya ülkenin güneydoğu bölgelerindeki şehir idareleri başkanlarını demek istiyorum. Bu bölgelerdeki nüfus genelde Kürt’tür. Ermeni-Türk ilişkilerinin olasılı iyileşmesinden bahseden uzman, 2009 yılında Ermeni-Türk protokollerinin imzalanmasını hatırlattı. İmza töreninde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Fransa ve Rusya Dışişleri Bakanları hazır bulundu. Ama bu protokoller iptal edildi, çünkü Türkiye BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan 20 üyesinden biri olmaya hazırlanıyordu. İmzaladıktan sonra Türkiye 2 yıllığına seçildi, Erdoğan ise protokollerin onaylanma sürecini askıya aldı. Genel olarak, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi olmayan üyeleri için adaylar arasında, bölgesel bir girişimle meydana gelen aday ülke tercih edilir. Başka bir deyişle, bu protokoller bölgesel öneme sahip bir olay haline geldi ve Türkiye kolayca seçildi. Türkiye, protokolleri imzalarken, bunları onaylamayacağını ve Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesine gitmeyeceğini önceden biliyordu. Şu anda, dünya koronavirüs ile meşgul olduğunda, bu koşullarda, Ermeni-Türk ilişkilerinin normalleşmesi uluslararası toplum için neredeyse bir öncelik değildir. Baskı uygulansa bile, yeni protokoller hazırlanır ve Türkiye bunları imzalarsa bile, bunlar aynı şekilde onaylanmazlar, çünkü Türkiye şu ana kadar Meghri üzerinden Azerbaycan ile kara bağlantısı kurma niyetinden vazgeçmemiştir. Ama Türkiye’nin Azerbaycan’dan Orta Asya Türkçesi konuşan ülkeleriyle birleşmesi planları gerçekçi değil. Çünkü Kırgızistan’ı hariç, Orta Asya cumhuriyetlerinin oldukça iyi perspektifleri var. Kazakistan gibi Türkmenistan’ın da gaz ve petrolü var, Özbekistan’ın da Orta Asya cumhuriyetlerinde oynayacağı kilit bir rolü var. Bu ülkeler Türkiye’ye tabi olmayacaklar. Özellikle Alman sermayesi bu ülkelerde önemli yatırımlar yaptı. Çin de büyük ölçekli yatırımlar yapıyor. Sonuç olarak, Türkiye’nin askeri, siyasi, ekonomik ve diğer mali yetenekleri, Türkçe konuşan Orta Asya’ya cumhuriyetlerine genişleme gereksinimlerini karşılamamaktadır. |
Yorumlar kapatıldı.