İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yunanistan’da halk yasaklardan memnun, ekonomiden endişeli

Yunanistan, Avrupa ülkeleri arasında koronavirüsün en az can aldığı ülkelerin arasında yer almaya devam ediyor. Bunun en önemli etkeni olarak virüse karşı mücadele önlemlerinin erkenden alınması ve halkın yasaklara uyması gösteriliyor.

Buna rağmen Yunan hükümetinin iki büyük endişesi var.

Bunlardan biri Hıristiyan Ortodoksların 19 Nisan’da kutlayacağı Paskalya yortusunda -özellikle yaşlı dindarların- yasakları göz ardı ederek kiliseleri dolduracağı korkusu, ikincisi ise koronavirüs sonrasında ortaya çıkacak ekonomik durumun daha da kötüleşeceği kaygısı.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis, Çin’den sonra komşu İtalya’ya sıçrayan ve çığ gibi büyüyen koronavirüs salgınına karşı acilen harekete geçen liderlerden biri oldu. Yunanistan’da ilk vaka 26 Şubat’ta, İtalya’dan dönen bir kadının kendi isteğiyle gittiği Selanik Hastananesi’nde ortaya çıktı. İki gün sonra kadının küçük oğlunda da koronavirüs tespit edildi. 38 yaşındaki kadın ve dokuz yaşındaki oğlu, bir ay sonra taburcu edildi.

Bu vakadan hemen sonra virüse, İtalya, İsrail ve Mısır ziyaretlerinden Yunanistan’a geri dönenlerde rastlanmaya başladı.

Yunan Eğitim Bakanı Niki Kerameos, 8 Mart’ta koronavirüs vakalarının sayısı 11’ e ulaşınca tüm okulların ve üniversitelerin kapatılmasına karar verdi.

İlk koronavirüs kaynaklı ölüm ise 12 Mart’ta gerçekleşti.

Hemen ardından, marketler ve eczaneler dışında tüm mağazalar, park yerleri, kiliseler, kütüphaneler, müzeler, lokantalar, barlar, kafeler kapatıldı.

23 Mart’ta koronavirüs kaynaklı ölüm sayısı 17 ve vaka sayısı 695’e çıktığında, sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başladı. Market, eczane, doktor ve muhtaç kişilere yardıma gideceklere özel izin alma zorunluluğu getirildi.

Kuzey Yunanistan’da kürkçülerin merkezi olan Kastorya ve yanı başındaki Kozani kentleri ile Batı Trakya’daki İskeçe’ye bağlı dağlık köyler bütünüyle karantina altına alındı.

Kürkçülerin Milano’daki fuarlara katılması; Kozani sakinlerinin İsrail ve Mısır ziyaretleri ve Batı Trakyalı Müslümanların Türkiye’den başka Hollanda, Belçika ve Almanya’da çalıştıkları tersanelerden köylerine geri dönmesi, bu bölgelerdeki koronavirüs vaka ve ölüm sayısını pik noktaya ulaştırdı.

Alınan bu önlemlere rağmen her gün saat 18.00’de açıklamalar yapan Bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Prof. Sotiris Tsiodras’a göre, Yunanistan’da vaka sayısı (10 Nisan 2020 itibariyle) bin 955’e -yaş ortalamaları 77’ü bulan – ölü sayısı 99’a ulaştı. Günlük ölüm ortalaması ise beşi geçmiyor.

Kalp hastalıkları uzmanı Prof. Hrstodoulos Stefanades salgına ilişkin “Koronavirüs salgını hiç beklenmedik bir sonucu da beraberinde getirdi. Yunanistan’da da İtalya ve İspanya’da olduğu gibi, kalp rahatsızlığı için hastaneleri ziyaret edenlerin sayısında yüzde 70 oranında azalma oldu. Bu garip durum, kalp hastalarının virüse yakalanma korkusuyla hastanelerden uzak kalmayı tercih ettiğini göstermekle birlikte, evde kalarak stres azalmasından da kaynaklı olabileceği olasılığını da doğuruyor” diyor.

Son yapılan bir kamuoyu yoklaması, Yunan halkının yüzde 86’sının alınan önlemlerden ve uygulanan yasaklardan memnun olduğunu; hatta daha da sert önlemlerin alınmasından yana olduğunu gösterdi.

Yunanistan’daki vakalar ile ölüm oranlarının yavaşlamaya yüz tuttuğunu belirten Prof. Tsiodras , “Bu yavaşlamaya rağmen alınan önlemler aynı şekilde devam ederse vaka ve ölüm sayısının daha da azalacak” diye konuşuyor.

Yunan hükümet sözcüsü Stelios Petsas ise “Önlemlerin gevşetilmesini henüz düşünmüyoruz. Bugünkü önlemleri aynen uygulamaya devam edersek, yaz tatilini hayal etmeye başlayabiliriz. Önlemlerin gevşetilmesi olasılığında bunun derhal değil; uzun soluklu olacağının bilinmesi gerekir” diyor.

Yunanistan’da Paskalya yortusu; tatil için köy kasaba ve adalara gidilen, kilise ayinlerine katıldıktan sonra kurulan sofralarda daha önce bahçelerde çevrilen kuzuların yendiği eğlenceli ve bol şarabın tüketildiği geleneksel bir yortu.

Bu yasaklara rağmen, Paskalya tatilini aynı şekilde kutlamak isteyecek olanlara yalnız hükümetin değil, olağanüstü toplanan Yunan Kilisesi Kutsal Sinodu’ndan da “Köylere, adalara , kiliselere gitmeyin, ayinleri Radyo ve TV’lerden izleyin, kuzu etlerini fırınlarınızda pişirin, kırmızı yumurtaları kendi aranızda tokuşturun, bu yıl evinizde kalın..” şeklinde çağrılar yapılıyor

Sağlık Bakanlığı sözcüsü Nikos Hardalias ise “Paskalya tatilinde kentlere ve adalara giriş çıkışların yasaklandığını ve acil durumlar dışında hiçbir ulaşım aracına bilet kesilmeyeceğini” açıkladı. Hardalias, yasaklara rağmen “özel otolarla seyahat edeceklere 300’er euro para cezası kesileceğini ve oto plakalarına 60 gün süre ile el konulacağını” da sözlerine ekledi.

Yunan Adaları Belediye başkanları ise “Adalarımıza gelmeyin” kampanyası başlattılar ve adalara yapılan “gemi seferlerinin iptal edilmesini ve yalnız gıda ve ilaç nakillerine izin verilmesini” talep ettiler. Rodos açıklarındaki küçük Tilos adası Belediye Başkanı Maria Aliferi, “Adamıza ayak basacak olanlar 15 gün boyunca kiraladıkları evde karantina altında kalacaklarını bilsinler” uyarısında bulundu.

Aynı kamuoyu yoklamasına göre, Yunan halkında koronavirüs sonrası Yunan ekonomisinin daha da kötüleşeceği kanısı hâkim.

2010-2018 yıllar arasında iflasın eşiğine kadar gelen Yunan ekonomisinin düzlüğe çıkmaya başladığı bir anda bu kez koronavirüs nedeniyle tekrar kötüleşeceğine inananların oranı yüzde 70’lere dayanıyor.

Bu endişelerin aynısını paylaşan Başbakan Mitsotakis, kapatılan işyerleri ve çalışanlarının uğradığı zararların karşılanması için 10 milyar euro düzeyinde olağanüstü mali yardım bütçesi hazırladı. İşyerlerinden ayrılmak zorunda kalanlara 800 euro maaş bağladı.

Yunanistan ayrıca, AB’nin koronavirüse karşı mücadele kapsamında AB üye ülkelerine dağıtılması beklenen 1 trilyon 500 milyar euro mali yardımının yanı sıra, 37 milyar euro düzeyinde bütçe fazlasına da el atmasının kaçınılmaz olacağı belirtiliyor.

Yıllık ortalama 30 milyar euro sağladığı gelir ile Yunanistan’ın en büyük gelir kaynaklarından biri olan turizm sektörü ve Yunan ekonomisine yılda en az 10 milyar euro katkı sağlayan ikinci büyük gelir kaynağı olan gemicilik sektörü ise şimdiden kara günlere” hazırlanıyor.

Koronavirüs sonrasında hiçbir turistin bir yerden bir yere gitmeye ne iştahı ne de mali gücü olacağına dikkat çeken Yunan Turizm Ajandaları Birliği, “Her şey yolunda gitse ve koronavirüs kontrol altına alınsa bile, tek ümit kaynağının iç turizmin teşvik edilmesi” olacağına inanıyor.

Dünya deniz ticaret filosunun önemli bir bölümünü elinde bulunduran Yunan Armatörler Birliği EEE ise “Deniz ticaretinin hiç olmadığı kadar büyük bir darbe yiyeceği ve tarihinin en büyük zararının eşiğinde bulunacağını” ima eden S.O.S sinyalleri veriyor.

Yunanistan’da ayrıca koronavirüse karşı mücadeleye katkı sağlamak amacıyla pek çok kesim bağışlar yapıyor.

Armatör Stavros Nearchos Vakfı, Yunan mikrobiyoloji laboratuvarlarına ve koronavirüse karşı aşı çalışmaları yapan Rockefeller Vakfı’na 100 milyon dolar bağışta bulundu.

Armatör Onassis Vakfı, 7 milyon euro karşılığında 13 milyon 500 bin maske satın alarak Sağlık Bakanlığı’na teslim etti.

Armatör Latsis Vakfı, koronavirüsle mücadele eden hastanelere ek bölümler yaptırdı.

Armatör Yorgos Prokopiou, hastanelere 2 milyon 500 bin eldiven ve 160 bin doktor önlüğü teslim etti.

Yunan Armatörler Birliği 10 milyon euro, Yunan Petrolleri 8 milyon euro bağış yaparken, Yunan Parlamentosu da 8 milyon euro karşılığında göğüs hastalıkları hastanesine 50 yoğun bakım odası yaptırdı.

© Ahval Türkçe

Bu makale yazarın görüşlerini yansıtır. Ahval’in yayın politikası ve editoryal bakış açısı ile her zaman uyumlu olmak zorunda değildir


Ahval News

Yorumlar kapatıldı.