İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

GAZETEMİZİN EMEKTAR İSMİ AGOP MANİSALI CORONA VİRÜSE YENİK DÜŞTÜ

2005 yılında beri Kentim Şişli Gazetemizde bizlerle olan çok sevgili Agop Manisalı amcamızı yakalandığı Corona virüsü sonucu kaybettik. 

Memleketine gönülden bağlı, yardımsever, sevecen , hoş görülü, içi güzel ruhu güzel Agop Manisalı ışıklar içinde uyu. 

Yazarımız Mehmet Ataman’ın Agop Manisalı anısına kaleme aldığı yazı:

AGOP ABİ

Yaşam yolunuzun çoğunu yürür de belli bir tecrübe edinirsiniz ya!

Bu yürüyüş esnasında pek çok olay yaşar, pek çok insanla karşılaşısınız ya!

Bunlardan bazıları iz bırakır, bazıları silinir gider, umursamazsınız.

Ben de yolun çoğunu yürümüş, yolda pek çok insan ve olayla karşılaşanlardanım.

Karşılaştığım bunca insan içinde her renkten, her yaştan insan olması doğaldır.

Yaklaşık üç ay önce Kentim/Şişli Gazetesi’ndeki bir etkinliğe davetliydim.

Elbette davete icabet ettim. Meslek yıllarımdan kalma bir alışkanlıkla, gazeteye biraz erken gittim. Gazetenin imtiyaz sahibi, bir kısım yazarları sonradan geldi. Sohbetin ilerlediği saatlerde iki yaş almış insan içeri girdi. Masadaki hepimiz ayağa kalktık. Kendilerini sevgiyle karşıladık. Ben hoş geldiniz derken, kendimi de tanıtma ihtiyacı duydum. Erkek beyefendi; hemen sözümü keserek:   “Ben sizi tanıyorum. Gazetemizin yazarlarındansınız. Adınız da Mehmet Ataman” deyince, şaşırdım. Gazetede daha bir köşe yazım çıkmıştı. Bu kadar kısa zamanda adımı ezberlemesi ilginç geldi. Üstüne üstlük, köşe yazımı da çok beğendiğini belirtti ve yazı için teşekkür etti. Bir de “gazetemiz” demesi dikkatimi çekti. İlk anda gazetenin ortağı sandım, değildi. Sadece sevdiğini sahiplenme duruşu sergiliyordu. Bir kez daha yüzüne baktım. İçtenlikle yüzüme gülümsüyordu. Sanki, kırk yıldır tanışıyoruz duygusuna kapıldım. Acaba bir yerlerde  oturduk, sohbet ettik de ben mi unuttum? diye hafızamı yokladım.  Hayır hiç bir yerde karşılaşmamıştık. Benim ki sadece güzel ruhlu iki insanla duygu alış-verişinden başka bir şey değildi. Eşi hanımefendi de en az onun kadar sempatik ve sıcak kanlıydı. Yan yana oturduk. Bir yandan gazete sahibinin ikramı şaraptan yudumlarken, bir yandan da sohbet ediyorduk. Yaklaşık üç saate yakın sohbet ettik. 

Yaş almış ama son derece dinamik, sportmen bir yapısı vardı. Adı; Agop’tu. Aslen Ankaralıydı. Bebekken İstanbul’a gelmiş, yerleşmişlerdi. Bir ayakkabı fabrikasından emekli olmuştu. Belli ki hayat denilen değirmende herkesten daha fazla öğütülmeye tabi tutulmuştu. 6-7 Eylül olaylarına tanık olmuş, o korkunç günleri gün gibi hatırlıyordu. 

Bir hafta önce, Kentim/Şişi Gazetesi imtiyaz sahibi ve yazarı, sevgili Saime Oğuzhan haber verdi. Agop amca, Corona şüphesiyle hastahaneye kaldırıldı. Ne yazık ki yapılan testler sonucu corona olduğu kesinleşti. Maalesef ziyaretine gitme şansım olamazdı. Dışarı çıkmak sakıncalıydı. Hele de bu günlerde, hastahanelere ziyarete gitmek hiç doğru bir davranış değildi. Gidebilseydim de bir şey değişmezdi zaten ziyaret etme şansım olamazdı. Zira yoğun bakıma almışlardı.Bu akşam, bu satırları karalamadan on dakika önce, gazeteden haber geldi. 

Ne yazık ki Agop Abi’yi yitirdik. İlk defa yakın tanıdıklardan birisini coronaya kurban vermiş oldum. Çok üzüldüm. Belki doğru bir değerlendirme değil ama keşke hiç tanışmasaydık, diye, içimden geçirdim. O güzel hanımefendi eşi de şu an itibariyle karantinada. Onda, şimdilik bir sağlık sorunu yok. Ancak acısını anlayabiliyorum. 

Yapayalnız kaldı. Acısını içtenlikle paylaşıyorum. Kendisine sabır diliyorum.

Yaşar Kemal’in sözü ile bitireyim: “O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler.”Evet, bir iyi insan daha atına bindi çekip gitti.

Güle güle Agop Abi! Işıklar içinde ol. Ruhun, tüm sevdiklerinle birlikte olsun!

https://kentimsisli.com.tr/newsdetail.php?id=133&fbclid=IwAR1MdX7U6xkRoO4m-ca0PwHYBJzx7cKpC0LDJNg6A4uqJ4kZUgnPQYm146A

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın