İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Koronavirüs salgını kürtaj olmak isteyen kadınları nasıl etkiliyor?

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
Telif hakkı Getty Images Image caption Foto: Arşiv (Kuzey İrlanda’da kürtaj hakkı savunucularının gösterisinden)

Koronavirüs salgını sırasında, Covid-19 hastaları dışında farklı sebeplerle hastane ve kliniklere başvurması gereken kişiler de buralara erişimde sorunlar yaşıyor.

Bunların arasında istenmeyen gebelikleri sonlandırmak üzere kürtaj olmak isteyen kadınların da bulunduğu bildiriliyor.

37 ülkede kürtaj hizmeti veren Marie Stopes, salgın sırasında birçok yasal hakkın kısıtlandığını, bunlar arasında kadınların kürtaj hakkı da olduğunu duyurdu. Kurumun tahminlerine göre, kürtaja halihazırda yasal olarak izin verilen ülkelerde hükümetler gerekli adımları atmazsa, “2020’de 9,5 milyon kadın bu hizmete erişmekte zorluk yaşayacak. Bunun sonucunda 3 milyon kadın istemediği halde doğum yapmak zorunda kalabilir, 2,7 milyon kadın sağlıksız koşullarda merdiven altı kürtaja zorlanabilir ve 11 binden fazla kadın hayatını kaybedebilir.”

100 sivil toplum örgütü perşembe günü ortak bir açıklama yayımlayarak, Avrupa hükümetlerinin salgının sürdüğü dönemde Avrupa’daki kadınların ve kız çocuklarının kürtaj hizmetlerine güvenli ve zamanında erişimini acilen güvence altına alması gerektiğini söyledi.

BBC Türkçe muhabirleri, Türkiye, ABD ve çeşitli Avrupa ülkelerinde kürtaja erişim konusunda yaşanan sıkıntılar ve alınan önlemleri derledi.

Telif hakkı Getty Images

Türkiye

‘Cinsellik devam ediyor, gebeliklere gibi kürtajlara da bakmaya devam edeceğiz’

1983 yılında yürürlüğe giren 2827 sayılı Nüfus Planlaması Yasası, kürtaj üzerindeki yasal kısıtlamayı kaldırdı. Türkiye’de hamileliğin 10. haftasına kadar kürtaj yasal. Ancak “suç sonucu meydana gelen gebeliklerde” 20 haftaya kürtaja kadar izin veriliyor.

Türkiye’de hem özel hastanelerde hem de kamu hastanelerinde kürtaj hizmeti verilebiliyor. Devlet hastanelerindeki kürtaj hizmetleri, devlet sağlık sigortası tarafından karşılanıyor.

Ancak Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nin 2016 yılında yayımladığı rapora göre, kadın doğum bölümü bulunan 431 devlet hastanesinden yüzde 7,8’i isteğe bağlı kürtaj hizmeti veriyor.

Koronavirüs salgını da kadınların kürtaj hizmetine erişimini etkiledi.

Telif hakkı Getty Images Image caption Türkiye’de kürtaj hakkının kısıtlanmaması için kadın örgütleri eylemler düzenliyor

BBC Türkçe’ye konuşan kadın doğum uzmanları, koranavirüs salgınının kürtaj olmak isteyen kadınların halihazırda yaşadığı psikososyal zorlukları artırdığını ifade ediyor.

Op. Dr. Kübra Zengin, salgından bu yana kliniğindeki kürtaj hizmetinin devam ettiğini ancak ameliyathanedeki sterilizasyonu artırdıklarını, kürtaj olan hastanın yanına refakatçi almayı kestiklerini söylüyor.

Kürtaj olmak isteyen kadınların bu süreçte yaşadığı stresin daha da arttığını belirten Zengin, bu stresi aşmanın yollarını aradıklarını ifade ediyor:

“Kürtaj yaptırmak için gelen kadınlar, ‘Biliyorum sokağa çıkmamam gerekiyor ama şimdi kürtaj olmazsam ne zaman olabilirim belli değil’ diyor. Çünkü hepsi, sokağa çıkma yasağının gelmesinden ve hiç yaptıramamaktan korkuyor. Kürtaj sürecinde zaten kendi içlerinde yaşadıkları çatışma devam ediyorken salgın durumu daha çok çatışma yaratıyor ve bu ruh hallerini toparlamak kolay olmuyor.

“Sterilizasyon konusunda içlerinin rahat olması gerektiğini, bizimki gibi kliniklerin koronavirüs taşıyan hasta kabul etmediğini söyleyerek bu durumu onlar için normalleştirmeye çalışıyoruz.”

“Çünkü doğumlar nasıl devam ediyorsa istenmeyen gebelikler de devam ediyor ve kürtaj da devam etmek zorunda.”

Zengin, hapla düşük taleplerinin ise zararlı olabileceğini savunuyor:

“Kadınları bu süreçte kendi hallerine bırakmak ve kürtaj talebine arkamızı dönmek doğru değil. Bu durumda kendileri düşük yapmaya çalışırlar. Zaten ‘Ben bu dönemde hastaneye gitmek istemiyorum, bana hap verin, düşük yapayım’ gibi zararlı talepler çok artmış durumda. Kadının hayatı önemli, ben onları bu gibi sağlıksız yöntemlerden ve merdiven altı sağlıksız yerlerden korumak istiyorum.”

Doç. Dr. Kudret Erkenekli ise salgın sürecinde kişilerin hastanelere gelmekten çekindiğini ve hastanelerde kürtaj olmaya karşı çekinceli olduklarını söylüyor.

Erkenekli, “Kürtaj bekletilebilir, acil değildir demek doğru değil. Bir kere yaşam devam ediyor, cinsellik devam ediyor. Gebeliklere bakmaya devam ediyorsak, kürtajlara da devam edeceğiz” diyor.

İngiltere

Evde düşük hapı kullanımını 2 yıl süreyle yasal hale getirdi

Telif hakkı AFP Image caption Marie Stopes kürtaj klinikleri İngiltere’de çalışmaya devam ediyor

İngiltere’de kadınlar, hamileliklerinin 24. haftasına kadar kürtaj olma hakkına sahip. Ulusal Sağlık Sistemi’ne (NHS) bağlı klinik ve hastanelerde ücretsiz yapılan operasyonun yanı sıra, bazı özel kliniklerde ücretli olarak da yapılabiliyor.

İngiltere’de hamileliğin hapla sonlandırılması da 10. haftaya kadar yasal olarak mümkün. Ancak bunun için de normal şartlarda 24 ya da 48 saat arayla kliniğe gidilmesi ve hapların burada alınması gerekiyor.

İki kürtaj şekli de klinikte yapılan fiziksel muayene ve ön görüşmeden sonra randevu verilerek uygulanıyor.

İngiltere, koronavirüs salgını sırasında bu kliniklere gidemeyen ancak hamileliği sonlandırmak isteyen kadınlar için yeni bir uygulama başlattı.

Hamileliğin 10. haftası dolmadan önce kadınlar, kliniğe hiçbir şekilde gitmek zorunda kalmadan, bir telefon görüşmesiyle uygun olup olmadığı belirlenerek hapları evde kullanabilecekler. İsteyen kadınlar hapları gidip klinikten alabilecek, isteyenlere ise posta yoluyla gönderilecek.

30 Mart’ta başlayan uygulama, koronavirüs salgınının sonuna kadar yürürlükte kalması için 2 yıl süreliğine getirildi.

Kürtajın yapıldığı klinikler koronavirüs salgını boyunca açık kalmaya devam edecek, danışma için ise telefon hatları 24 saat açık tutuluyor. Kürtaj olmak için bu kliniklere giden kadınlara ilk olarak semptom kontrolü yapılıyor.

Randevusu olan ancak semptom gösteren ya da Covid-19 testi pozitif çıkan kadınlara, klinikteki diğer kadınlara virüsü bulaştırmaması için 15 gün beklemesi tavsiye ediliyor. Eğer 15 günün sonunda kürtaj için yasal süre aşılıyorsa, hamilelik özel şartlarda sonlandırılıyor.

Kliniklerde de sosyal mesafe kuralları uygulanıyor.

İngiliz Hamilelik Danışmanlık Servisi başta olmak üzere kadın dernekleri, evlere düşük hapı gönderilmesi uygulamasının sadece kadınların sağlığını korumakla kalmayacağını; durumunu gizlemesi gereken ancak tüm aile bireyleri bu süreçte evde olduğu için kürtaj olmak üzere evden çıkamayan kadınları da koruyacağını söylüyor. Bu dernekler, uygulamanın en azından koronavirüs salgını sırasında değişmesi için sağlık bakanlığına çağrılar yapmıştı.

İngiltere’de hap kullanarak gebeliğin sonlandırılması yaygın bir uygulama. Ülkede 2018’de kürtaj olan kadınların yüzde 71’i kliniklerde düşük hapı kullanarak hamileliğini sonlandırmayı tercih etmişti.

Almanya

‘Kürtaj raporu’ için kolaylık getirildi ancak kürtaj randevusu almak zorlaştı

Almanya’da kürtaj hakkını savunan “Pro Familia” ve “Doctors for Choice” adlı sivil toplum kuruluşların (STK) göre, koronavirüs sebebiyle alınan bazı önlemler, kürtaj olmak isteyen kadınların yasalarda öngörülen zorunlu süreçleri tamamlamalarını, sürelere riayet etmelerini zorlaştırıyor. Sağlıklarını ve yaşamlarını riske atıyor.

Almanya’da kürtaj konusu ceza kanununda düzenleniyor. Düzenleme, gebeliğin ilk 12 haftasında, zorunlu danışma süreçleri tamamlanarak yapıldığı takdirde kürtaja olanak tanıyor, aksi takdirde cezalar öngörülüyor.

Yasalara göre kürtaj olmak isteyen kişi danışma merkezine başvurup rapor almalı, kürtaj da bu raporun alınmasından sonraki üç gün içinde yapılmalı.

COVID-19 salgının ardından yapılan düzenlemelerle, bu yasal zorunlulukların karşılanmasında bazı kolaylıklara gidildi, ancak STK’lar bunların yetersiz olduğunu savunuyor.

Telif hakkı Getty Images Image caption Almanya Federal Aile Bakanı Franziska Giffey

Federal Aile Bakanı Franziska Giffey, kürtaj olmak isteyen kadınların, danışma merkezine gitmek yerine bu görüşmeleri telefon ya da internet üzerinden yapabileceklerini, alacakları raporun da e-posta ya da posta yoluyla gönderilebileceğini açıkladı.

Ancak kürtaj yaptırmak isteyen bazı kadınların rapor almış olsa bile karantina nedeniyle evden çıkamıyor olmaları, bazı yerlerde de salgın sebebiyle sağlık personelinde yaşanan sıkıntılar ve kliniklerdeki doluluk nedeniyle, randevu almakta büyük zorluk yaşanıyor.

“Doctors for Choice” adlı örgüt, gebeliğin 9’uncu haftasının sonuna kadar, kadınlara evde alacakları ilaçla kürtaj olabilme imkanı tanınması çağrısında bulunurken, bunun Dünya Sağlık Örgütü’nün ilkeleriyle uyumlu olduğunu, bu yolla kliniklerde yoğunluk yaşanmasının da önüne geçilebileceğini vurguladı. Federal Kadın Hastalıkları Birliği Başkanı Doktor Christian Albring de, “9’uncu haftanın sonuna kadar ilaç kullanımı yoluyla evde kürtaj da başvurulabilecek bir uygulama” sözleriyle bu öneriye destek açıkladı.

Hollanda

Kürtaj, salgın döneminde öncelikli tıbbi müdahale kapsamına alındı

Hollanda Sağlık Bakanlığı, koronavirüs salgını nedeniyle zorunlu olmayan birçok tıbbi operasyonun ertelenmesini isterken, kürtajı öncelikli tıbbi müdahale kapsamına aldı.

Bakanlık, Hollanda’daki kürtaj kliniklerinden çalışmalarına mümkün olduğunca devam etmelerini istedi.

Kürtaj için randevu isteyen kişilere boğaz ağrısı, öksürük ya da ateşleri olup olmadığı soruluyor. Son 24 saat içinde bu tür şikayetleri olmayanlara randevu veriliyor.

Kliniklerin bekleme odalarında, 1,5 metrelik zorunlu sosyal mesafe uygulaması isteniyor.

Ancak Hollanda’daki çeşitli kadın örgütleri, salgın yüzünden çeşitli nedenlerle kürtaj kliniklerine gidemeyen kadınların müdahale süresinin geçebileceği endişesi ile Sağlık Bakanlığı’ndan kürtaj hapı ile ilgili mevzuatı geçici olarak gevşetme talebinde bulundu.

Kadın örgütleri, bir doktorla yapılan telekonferans sonrası, kürtaj haplarının posta yoluyla hamileliğini sonlandırmak isteyen kadınlara gönderilmesini istiyor. Normalde hapla düşük, zorunlu hallerde ve sıkı kurallar çerçevesinde yapılıyor.

Hollanda’daki kürtaj karşıtı örgütler ise, koronavirüs salgını sırasında kürtaj kliniklerine izin verilmesine tepkili. Koyu Hristiyan inanca sahip örgütler, kürtaj kliniklerinin kapatılması için bir imza kampanyası başlattı. Şu ana kadar bin 334 kişi, kampanyaya destek verdi.

İtalya

Kürtaj klinikleri Covid-19 hastalarına ayrıldı

Telif hakkı Getty Images Image caption İtalya’da hastanelerin çoğu Covid-19 hastalarına ayrıldı

İtalya’da kürtaja erişim hakkını savunan dernekler, koronavirüs salgını öncesinde de uygulamada sıkıntılar yaşandığını, salgın şartlarında bu sıkıntıların daha da arttığını belirtiyor.

“Pro-choice Ağı”, “Laiga” gibi dernekler bu nedenle Başbakan ve Sağlık Bakanı’na kürtaja erişim konusunda yeni düzenleme yapılması çağrısıyla bir imza kampanyası başlattı. Çok sayıda derneğin yanı sıra, aralarında parlamento üyeleri, yazarlar ve akademisyenlerin de yer aldığı 3 binden fazla kişi imza kampanyasına destek verdi.

Hükümetten, “kürtaj ilacı” olarak bilinen “mifepriston” ve “prostaglandin” ilacının kullanımına izin verilen 7 haftalık sürenin 9 haftaya uzatılması talep ediliyor. Ayrıca, özel müdahale gereken durumlar haricinde hastane ortamı yerine uzaktan hizmete dayalı “tele-tıp” yöntemine başvurulması isteniyor.

İmza kampanyasının öncülerinden “Pro-Choice Ağı” tarafından BBC Türkçe’ye yapılan açıklamaya göre, Sağlık Bakanlığı bu taleplere henüz bir yanıt vermedi.

Pro-Choice Ağı, salgın nedeniyle kürtaja erişimi engellenen kadın sayısını net olarak bilmenin mümkün olmadığını ancak çok sayıda örnek vakadan haberdar olduklarını da belirtti.

Avrupa Doğum Kontrolü ve Üreme Sağlığı Derneği (ESC) Yönetim Kurulu Üyesi Jinekolog Marina Toschi de BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, İtalya’da kürtaj yapmayı reddeden jinekolog oranının yüksekliği nedeniyle zaten kürtaja erişimin sıkıntılı olduğunu, koronavirüs salgını nedeniyle bu sıkıntının daha da ağır hale geldiğini söyledi.

Kürtaj hakkını savunan derneklerden Laiga’nın Başkanı Jinekolog Silvana Agatone de La Repubblica gazetesine yaptığı açıklamada “Ülkenin kuzeyinde hastanelerdeki kürtaj bölümlerinin büyük kısmı, koronavirüs hastalarına ayrılmak için kapatıldı. Zaten az sayıdaki vicdani retçi olmayan anestezi uzmanı da yoğun bakımlarda görevlendirildi. Ne yapacaklarını bilemeyen çaresiz kadınlardan her gün telefon alıyoruz” dedi.

Agatone bazı kadınların, koronavirüs salgınının daha ağır yaşandığı kuzey kentlerinden güneydeki kentlere giderek kürtaj olmayı denediğini de anlattı.

Ülke genelinde “vicdani ret” hakkından faydalanarak kürtaj yapmayı reddeden doktor oranının yüzde 70’in üzerinde olduğu, güney bölgelerde bu oranın daha da arttığı belirtiliyor.

İspanya

Kürtaj klinikleri açık ancak ön randevuya gitmek zorlaştı

Koronavirüs salgınının dünyada en şiddetli görüldüğü ülkelerden biri olan İspanya’da kürtajın kanunlara uygun bir şekilde uygulanmasına devam edildiği belirtildi.

Ülkede salgın, sağlık sistemini Madrid gibi kimi şehirlerde kilitledi. Bu sebeple İspanya’da acil olmayan bütün sağlık hizmetleri ve operasyonları durdurulsa da kürtaj klinikleri açık.

Telif hakkı Getty Images Image caption İspanya’da hastanelerde malzeme yetersizliği sorunu yaşanıyor

İspanya’da hamileliğin 14. haftasına kadar kürtaja izin veriliyor.

28 kliniği bünyesinde bulunduran Hamileliğin Gönüllü Sonlandırılması Akredite Klinikler Birliği (ACAI), “Bütün sağlık sektörünün etkilenmiş olmasına rağmen klinikler açık ve olabildiğince normal bir şekilde işlem görmeye devam ediyor.” açıklamasında bulundu.

El Español haber sitesine ülkenin farklı şehirlerinden görüş bildiren klinikler, sağlık kurallarına uygun olarak olabildiğince normal bir şekilde uygulamalarına devam ettiklerini aktardı.

Kanunlar gereği kürtaj uygulamasına geçmeden bir kadının yaşadığı otonom bölgedeki merkezlerde yüz yüze bilgi alacağı randevulara gitmesi ve bu randevulardan birinde de kürtajla ilgili bilgileri içeren zarfı alması şart koşuluyor.

Ancak ACAI “bu olağanüstü koşullarda” bütün kadınların kürtaja erişiminin olması ve koronavirüs salgının yayılmasının engellenmesi için yüz yüze randevular yerine online bilgilendirmenin sağlanması gerektiği çağrısını yapıyor.

Henüz Sağlık Bakanlığı bu yönde bir karar almazken sadece Katalonya özerk bölgesi kadınların kliniklere gitmesine gerek olmadığı ve online bir şekilde bilgi aktarımının yapılabileceğini açıkladı.

ABD

Bazı eyaletler koronavirüs salgını boyunca kürtajı yasaklamak istiyor

ABD’de bazı eyaletlerde kürtaj, mecburi olmayan tıbbi müdahaleler kapsamına alındı.

Ülkede koronavirüs salgını süresince mecburi olmayan her türlü tıbbi müdahalenin yapılması yasaklandı, bunların ertelenmesine ve önceliğin Covid-19 hastalarına verilmesine karar verildi. Böylece hem sağlık çalışanları hem tıbbi malzemeler, salgın boyunca sadece bu amaçla kullanılabilecek.

Bu kararın ardından Alabama, Indiana, Iowa, Mississippi, Ohio, Oklahoma ve Teksas, kürtajı da “zorunlu haller dışında” mecburi olmayan tıbbi müdahale kapsamına aldı.

Telif hakkı Getty Images Image caption Teksas’ta kürtaj karşıtları, kürtaj klinikleri önünde zaman zaman eylem yapıyor

Ancak Teksas dışında tüm bu eyaletlerde, kadın örgütlerinin mahkemeye yaptığı başvuruları sonucunda karar askıya alındı. Koronavirüs salgını süresince kürtaj yasağı böylece yürürlükten kaldırılmış oldu.

Teksas’ta yasak önce kalksa da, ardından üst mahkemeye götürüldü. Burada kürtaj yeniden mecburi olmayanlar kapsamına alındı ve yasak geri döndü.

Teksas’ta zaten doğurganlık çağındaki 21 milyon kadına rağmen 21 kürtaj kliniği vardı ve kürtaj olmak salgın öncesinde de çok kolay değildi. Üreme Hakları Merkezi Başkanı Nancy Northup, gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne giderek bu karardan dönülmesi için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

Oklahoma eyaleti de bir üst mahkemeye giderek kürtajın yasaklanması kararının tekrar yürürlüğe girmesi için çalışacaklarını söyledi.

Kadın örgütleri, tümü muhafazakarlar tarafından yönetilen bu eyaletlerin yöneticilerinin, pandemiyi siyasi çıkarları uğruna kullanarak bunu kürtajı yasaklamak için bir fırsata çevirmekle suçluyor.

Bu habere katkıda bulunan BBC Türkçe muhabirleri: Fundanur Öztürk, Değer Akal, Övgü Pınar, Özge Özdemir, Ece Göksedef


BBC

Yorumlar kapatıldı.