İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sovyetlerde Bir Kürt: Erebê Şemo

Zengin bir kültürel coğrafyanın ürünü, hayranlık verici bir dil yeteneği olan Şemo; bu zenginliğini Sovyetler Birliği’nde aldığı sanat ve eğitimle çok daha yukarılara çıkarabilmişti.

Süleyman ATALAY

Diyarbakır

Kürt edebiyatının ilk romanını yazan Erebê Şemo (Arab Şamoyeviç Şamilov) 1897 yılında Çarlık Rusyası’na bağlı Kars Oblastı’nın Susuz köyünde dünyaya geldi. Edebiyatçı olmasının yanı sıra gazetecilik, tercümanlık ve öğretmenlik yaptı.

PARTİYLE TANIŞMA VE KIZIL ORDU

Şemo, henüz çok genç yaşlarda sosyalizmle tanıştı. Erzurum’da demiryolu işçisi olarak çalıştığı sıralarda buradaki Bolşeviklerle tanışmasıyla başlayan mücadelesi hayatı boyunca devam edecekti. I. Dünya Savaşı yıllarında Erzurum-Kars, Çarlık Rusyası’na karşı mücadele eden Bolşeviklerin ordu örgütlenmesi bulunan önemli merkezlerdi. Bu yıllarda siperlerde, fabrikalarda, sokaklarda ve köy meydanlarında, Bolşeviklerin sloganları ile yankılanıyordu. Şemo da bu “hitabeti güçlü” Bolşevik askerlere katıldı. Çar II. Nikola aleyhinde yaptığı bir konuşma üzerine 1916’da tutuklanıp Sarıkamış Cezaevi’ne gönderildi. Çıktığında soluğu köyünde aldı. Bolşeviklerin görevlendirmesiyle köylüler arasında parti çalışması yapmaya başlar. 1917 Ekim Devrimi’nden kısa bir süre önce Kuzey Kafkasya’daki Stravopol kentine geçer. Ardından Bolşeviklerin Petrograd’daki Kışlık Saray’ı basmasıyla birlikte başlayan iç savaşta yerini alır. Yakın çevresinden Emerîkê Serdar’a göre Şemo, Kızıl Ordu’ya Fêrîk Egît Polatbekov(Fyodor Lıtkin)’dan sonra katılan ikinci Kürt’tür.

KÜRT ROMANI VE ŞEMO

Ermenistan’da(ESSC) Kürt dili üzerine çeşitli çalışmalar yapan Şemo, ünlü romanı Kürt Çoban’ı (Şivanê Kurmancan) kaleme alır. Kürtçe’nin ilk romanının sosyalizmi örgütlemek ve Kürt halkının sosyalizm için örgütlenmesini sağlamak amacıyla kaleme alınmış olması ondan sonra çıkacak kitapların çizgisini de belirlemiş oldu. Roman Kürtçe yazıldıktan sonra Rusçaya, ardından Türkçe ve Fransızcaya çevrilir. Erivan’ı ziyaretinde bu kitabı okuyan ünlü Sovyet yazar Maksim Gorki kitap hakkında “Kürt halkı, kendi yazarı Erebê Şamilov’un (Şemo’nun) diliyle konuşuyor” yorumunda bulunur.

Modern Kürt Edebiyatı’nın usta kalemşörlerinden Mehmed Uzun’dan şair Arjen Arî’ye kadar Şemo’dan sonra verilen tüm eserlerde sosyal bir form ya da mesaj eksik olmamıştır. Kürt edebiyat geleneğinin bu köşe taşı “sosyalist gerçekçi” edebiyat geleneğinin de önünü açmıştır. İlk Kürtçe romanın dışında Berbang (Şafak), Kela Dimdim (Dımdım Kalesi), Jiyana Bextewar (Mutlu Hayat), Hikayetên Gelê Kurd (Kürt Halk Hikâyeleri), Kurdên Elegezê (Alagöz Kürtleri),Koçekê Derewîn (Yalancı Dansöz) adlarında roman, hikaye, tiyatro türlerinde eserleri vardır. Şemo, yanlarında çalıştığı farklı halklardan ailelerin Kürtçe bilmemelerinden ve farklı çevrelerden tanıştığı insanlardan dolayı da Ermenice, Osmanlıca, Rusça, Gürcüce, Almanca ve Azericeyi anadili gibi konuşup yazmaya başlar. Dünyaya açık bu yanı, onun ileride yaptığı tüm işlerde, edebiyatında ve tüm hayatında hızla ilerlemesini sağlamıştır.

BİR SOVYET KÜLTÜR PORTRESİ

Kürt romanının ustası Şemo, SSCB’de Latin harflerinden oluşan Kürtçe alfabenin de mimarlarından biri olmuştur. 1930’lu yılların başlarında oluşturulan Kürtçe “Şemo-Marogulov” alfabesinin hazırlayıcılarındandır. Kürtçe alfabe, Kürtçe gazete ve ilk Kürtçe roman gibi Kürt edebiyatına katkıları olan Sovyetler Birliği vatandaşı Şemo’nun Ekim Devrimi mücadelelerinden sürgünlere uzanan oldukça dikkat çekici bir hayatı var. Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’da Kürtlerin birleşik bir edebiyat dili oluşturulması için çalıştı. 1930 yılında yayına başlayan ve kuruluşunda önemli bir rol oynadığı “Riya Teze” (Yeni Yol) gazetesinde üç kitabı tefrika edildi: Emrê Lenîn (Lenin’in Yaşamı), Terîqa Rêvolûsîya Oktyabrê (Ekim Devrimi Tarihi), Riya Teze gazetesi dışında Doğu’nun Şafağı (Gürcistan), Sovyet Kürdistanı (Azerbaycan) ve Bakinskiy Raboçiy (Azerbaycan) gazetelerinde de çeşitli tarihlerde makaleleri yayınlandı.

Kürt edebiyatı için önemi tartışılmaz eserler bırakan Şemo 1978 yılında hayatına gözlerini yumdu. Kars’ın köylerinden, Kızıl Ordu cephelerine, sürgünlerden, akademiye uzanan hayatı da bir romanı andıran yazar, Sovyetler Birliği’nde yazarlara verilen en prestijli ödüllerden Kızıl Bayrak Nişanı’nın yanı sıra Halk Kardeşliği Nişanı, Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Emektar Kültür İşçisi gibi ödüllere layık görülmüştü. Zengin bir kültürel coğrafyanın ürünü, hayranlık verici bir dil yeteneği olan Şemo; bu zenginliğini Sovyetler Birliği’nde aldığı sanat ve eğitimle çok daha yukarılara çıkarabilmişti. Hayatı ile sadece edebi bir değeri değil, aynı zamanda bir insanın halkının kültürel gelişimine nasıl kendini adayabildiğini de gösterdi.

https://www.evrensel.net/haber/400945/sovyetlerde-bir-kurt-ereb-semo

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın