İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sarı dünyam tütün benim diyenlerin hikâyesi

ORHAN ÖRÜCÜ

İlk romanı ‘Şimdi Mezarına Gelebilirim’ olan Cem Kükey’in ikinci romanı “Reji’nin Kadınları”, 2019 yılı eylül ayında Favori Yayınları tarafından basıldı.

Roman 1913-1915 yılları arasında Samsun’da tütün merkezli geçiyor. Türkler ile Rumların bir arada yaşadıkları bir köy üzerinden başlayan öykü Samsun merkeze doğru uzanıyor. Bu anlamda Mert Irmağı civarları, Saathane, Mecidiye, Reji Fabrikası, Ermeni Mahallesi, İskeleler gibi yerler romanda karşımıza çıkıyor.

Osmanlı İmparatorluğu’nun emperyalist kapitalist sisteme bağlanması, ülke topraklarında üretilen ürünlerin de acıklı öyküsüdür. Tütün bu anlamda öne çıkan bir üründür. Temeli küçük köylü ve aile işletmesine dayanan tütünün üretimi diğer ürünlerde olmadığı biçimde bir yılı aşkın bir zamana yayılmakta, tarladaki ürünün işlenmesi için kurulan fabrikalar ile de işçi sınıfının oluşması gerçekleşmiştir.

Öykümüz Canik Sancağı’na bağlı, o zamanlar 14 bin nüfuslu Samsun’da 1912-1925 yılları arasında geçmektedir. Osmanlı’nın egemenlik haklarını devrettiği Düyun’u Umumiye borçlarına karşılık, tütünün her türlü üretim ve ticaret hakkını devrettiği ve adına Tütün Rejisi denen emperyalist şirketin kolcuları ve devletin jandarması aracılığı ile uyguladığı zulme karşı, biri Türk, biri Ermeni, biri Rum üç Reji işçisi kadının dayanışarak yaşama tutunma çabalarının bir öyküsü. Balkan Savaşları’ndan dolayı yükselen milliyetçilik, muhaceret ve tehcir, roman kahramanlarının ilişkilerinde de zaman zaman değişiklikler yaratacak ve sonunda dayanışmalarının içine kocalarını da katacaklardır.

Zorlu bir yürüyüş ile başlıyor roman, yer yer geri dönüşlerle karakterleri ve ortamı tanıyoruz. Anadolu’nun hemen her yerinde çeşme başları çok önemli yerlerdir, daha çok kadınların bir araya geldikleri, bir nevi bugünün sosyal buluşma ortamları o lan çeşme başları aynı zamanda aşkların ve sevgilerin de ilk filizlerinin atıldığı yerlerdir. Genç kızların sevgililerine verdikleri oyalı mendil buraların olmazsa olmaz törenidir. İlk romanına göre dil ve anlatım bakımından kendini oldukça geliştiren Cem Kükey bu anlatımı ile emekli Türkçe öğretmeni babası Mazhar Kükey’in de övgüsünü kazanmıştır umarım.

“Reji’nin Kadınları” romanının, Necati Cumalı’nın ‘Tütün Zamanı’, Talip Apaydın’ın ‘Tütün Yorgunu’ gibi sayıları bir elin parmağından fazla olmayan tütünle ilgili bir roman olması açısından da ayrıca önemlidir. Arka fonda tütünü, reji idaresini, kolcuların zulmünü anlatan, konu olarak reji idaresinde çalışan üç kadının bu zulme karşı dayanışarak yaşam tutunma mücadelesini anlatan “Reji’nin Kadınları” isimli kitabı ile o günlerin unutulmamasını amaçlayan Cem Kükey’i bu önemli eseri için tebrik etmek gerekir.

Romanı okurken arka plandaki ekonomik ve sosyal tarihi öğrenme merakımız artacak, tütünün sokaklara yaydığı kokuyu içimize çekecek, yük taşıyan hamalların yükünü hissedecek, kolcuların köye inerken atların ayak seslerini duyacak, acıyı, dayanışmayı, etnik farklılıkların insan olma yoluyla aşıldığını görerek Sıdıka’yı, Sıtkı’yı, Eleni’yi, Dimitri’yi, Madlen’i, Agop’u ve diğer kahramanları yan komşumuz gibi bulacağız.

https://www.birgun.net/haber/sari-dunyam-tutun-benim-diyenlerin-hikayesi-291616

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın