İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Çineli öğretmenden ‘Hocalı’ şiiri

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Türkçe öğretmeni Kezban Tezel, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında Ermeni güçlerinin saldırılarında hayatını kaybedenleri anmak için şiir yazdı.

Hocalı’da 28 yıl önce Ermeniler tarafından Azerbaycanlı sivillere karşı yapılan insanlık tarihinin en kanlı suçlarından biri olan soykırımda 106’sı kadın, 63’ü çocuk ve 70’i yaşlı olmak üzere 613 kişi öldürüldü, 487 kişi ağır yaralandı veya sakat kaldı. Çine’de Türkçe öğretmenliği yapan Kezban Tezel, Türk Milleti’ne karşı yapılan soykırıma karşı duymuş olduğu üzüntüsünü mısra sanatı ile dile getirdi.

KOPUK PARMAĞIM SIZLIYOR KARDEŞLERİM

Parmaklarım; hepsi mahzun, hepsi üzgün…

Bir elin parmaklarının hepsi de bir,

Hangisine bir sızı saplansa diğeri de hisseder.

Parmaklarım; soydaşlarım, elim; kökenim.

Sorarım kendi kendime;

Hangi kardeşim ağlasa benim yüreğim yanmaz mı?

Yandı yüreğim; alev oldu, kor oldu. İçim sızladı,

Hıçkırıklar düğümlendi boğazıma.

Haykıramadığım, bağıramadığım çıkıp da

“Kardeşim” diyemediğim için gözümden yaşlar damla damla aktı.

Karabağ’da koptu parmağım,soysuz kurşunuyla vurulmuş,

Karnı açılıp içine taş doldurulmuş kardeşimin yanında koptu hem de…

Elim sızlıyor, parmağım acıyor kardeşlerim…

Şubatın kara günlerinde karardı dünyamız;

Kadın erkek, çoluk çocuk demeden öldürdüler,

Süngüden geçirip, yanan evlere attılar kardeşlerimi…

Elim sızlar ki Karabağ’da kardeşim öldü, derisini yüzdüler;

Yedi saniyede kan aka aka öldürdüler.

Vahşette tarih aradılar,

İntikam kokan zehirli çiçeği kokladılar.

Yalan dolanla ortaya atlayıp, kardeşimin gözlerini oydular.

Kopuk parmağım, Karabağ’ım!

Elim hep sizi anar, her gün yarasına yanar…

Kan damlar her gün on üç yaşındaki kardeşimin et parçalarından,

Bir köpek önümden geçer ağzında kardeşimin kemikleri…

Ürperirim, titrerim; parmağım sızlar.

Karabağ’da kaybettim parmağımı, orda kaybettim benliğimi,bilincimi;

Karabağ kardeşimin mezarı…

Karabağ; kemgözlerin odağı, kaybettim seni bir Ermeni canisine.

“Cani” demek az, yetmez böylesine…

Neler geçer içimden, dökülmez dudağıma,

Kaybettim Karabağ’ım. Ah parmağım! Ah kardeşim!

Unutmadı seni kardeşlerin; unutur mu hiç,

Kardeş kardeşi bırakır mı en zor anında?

Karabağ’ım yollara düştük senin için mecnun misali…

Bağrında yanan aleve su serpmeye yürüdük yine şubatın soğuk günlerinde…

Biz de yandık, biz de eridik,kafatasımız yüzüldü hissettik.

” Ben Türk’üm!” dedikçe açıldı etrafta güller.

Hasretim sana ey Karabağ!

Cennet kardeşleri,cehennem canileri bekler.

Masumlar tarihte gizlenir, yüreğim Karabağ’da filizlenir.

İlle de kardeşim, ille de parmağım; “Karabağ’ım!” (SEZGİN MADRAN)

http://www.aydindenge.com.tr/guncel/06/03/2020/cineli-ogretmenden-hocali-siiri

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın