İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Güngör Mazlum’dan ‘Mübadele’

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Edirne eski Belediye Başkanı Güngör Mazlum, uzun yıllardır mesleği olan muhasebecilik ve sigortacılığının yanında yazar kimliği ile de son yıllarda öne çıkmaya başlayan özelliğiyle Edirne Yerel Tarih Grubu’nda Şubat 2020 ayının konuğu olarak tarih meraklıları için harika bir sunum gerçekleştirdi… 

İsmail DEMİRAY

Edirne eski Belediye Başkanı Güngör Mazlum, uzun yıllardır mesleği olan muhasebecilik ve sigortacılığının yanında yazar kimliği ile de son yıllarda öne çıkmaya başlayan özelliğiyle Edirne Yerel Tarih Grubu’nda Şubat 2020 ayının konuğu olarak tarih meraklıları için harika bir sunum gerçekleştirdi. 
“Mübadele” Güngör Mazlum’un romanlarının içlerine sinmiş bir tarihi konu. Yerel Tarih’e verdiği hizmetlere bir yenisini daha ekleyerek iki komşu ülke arasında yaşanan mübadele acısını Güngör Mazlum Edirne Lisesinden Yetişenler Derneği’ndeki buluşmada kendi yorumuyla şunları aktardı:
MÜBADELENİN GEREKÇELERİ
“1914/18 işgal yılları sonunda İngiliz’lerin teşviki ile Anadolu savaşını başlatan Yunanistan devleti savaş sonunda Rum’ların panik halinde Yunanistan’a kaçmasına neden oldular. Savaş sonunda 650 bin Rum’a kapılarını açmak zorunda kalan Yunanistan hükümeti krizi çözemeyince Milletler Cemiyeti’ne başvurmak zorunda kaldı. Bu arada Yunanistan’da hükümetin baskısıyla Türkiye’den göç eden Rum’ların barınmasına geçici çare olarak Yunanistan’da yaşayan her Türk ailesinin yanına göç eden bir Rum ailesi barınmak için verilmekteydi. Buna benzer misafirlik Türkiye’de de yaşanmaktaydı. Yunanistan’dan zoraki göç eden aileler Türkiye’de gönüllü olarak misafir edilmekteydi gittikleri yerlerde.
MÜBADELEYİ UZMANLAR ÖNERİYOR
Devreye giren Milletler Cemiyeti iki ülke arasındaki bu soruna bir çözüm bulmak için bu konularda uzman olan Norveçli Larsen’den bir rapor ister. Larsen hazırladığı raporda tek çarenin iki ülke arasında mübadele olmasını önerir. Gönüllülük üzerinedir önerisi. İki ülke buna kesin çare bulmak niyetindedir, anlaşırlar mecburi olarak uygulamaya karar verirler. 30 Ocak 1923’te anlaşma imzalanır iki ülke arasında. 
MÜBADELEYE İTİRAZLAR VAR
İstanbul’da yaşayan Rumlar bu anlaşmaya itiraz ederler. Yunanistan’a gitmek istemezler, İstanbul’da kalmayı tercih ederler. Türk hükümeti de bunun karşılığında Batı Trakya’daki Türkleri bu anlaşmanın dışında tutulmasını önerir. Türkiye’nin elindeki iki ada olan Gökçeada ve Bozcaada’da yaşayan Rumlar da bu anlaşmanın dışında tutular. Yunanistan’da yaşayan Müslümanlar Türkiye’ye gönderilecek, Türkiye’de yaşayan Ortodokslar da Yunanistan’a gönderilecektir. Gagavuz Türkleri de bu değişimden nasibini alacak; Ortodoks Hristiyan oldukları için Yunanistan yolunu gönülsüzce tutacaklardır.”
Güngör Mazlum bu anıları aktarırken bir anısını da konuklarına duygulu bir şekilde anlatmadan geçemedi. Şöyle:
“Yunanistan’da gezmeye gittik. Bizleri karşılayanların arasında Yorgi Avcı (Havsa’dan göçetmişler) yanıma yaklaştı, kulağıma eğilerek 
-Darmaduman olduk beyaa.  Demesini unutamıyorum. Hala alışamamışlar bu yaşadıklarına.”
MÜBADELE BAŞLIYOR
Mazlum, salonda hoş bir hava yaratan bu küçük anısından sonra sunumuna şöyle devam etti:
“23 Mayıs 1923 tarihinde ilk Türk kafilesi Edirne’ye gelir. En çok mübadele göçmeni Edirne’ye yerleşir. Adı üstünde Mübadele, değişim ya. Edirne’de çok Rum yaşadığı için gidenlerin yerine gelenleri yerleştirirler. 40 binin üzerinde mübadil göçmen Edirne ve yöresine yerleşir. 
Yunan ve Ermeni ortaklı şirketin ortakları olan gemilerle gelmeye reddeden genç Türkiye Cumhuriyeti elindeki yük ve kömür gemilerinde değişiklikler yaparak insan taşımaya uygun hale getirirler. Fakat tam şartları taşımayan, yetersiz gemiler nedeniyle deniz yollarında binlerce insan ölür, denize atılır. 
İlk gelenlerin içinde Karacaovalılar  (Karacaova belli bir yerleşim yeri olmayıp 48 tane köyü kapsayan geniş bir ovadır) Gelişler de 4-5 köy bir araya toplanarak trene bindirilerek limanlara getirilip haftalarca limanda gemi beklenmiştir. İlk geldiklerinde Karaağaç, Kıyık, Kirişhane ve Yıldırım’a yerleştirilir. Serezliler Kaleiçi, Kıyık, Yıldırım’a, Dramalılar daha ziyade Kaleiçi’ne yerleştirilirler. Dramalılar ve Serezliler Türkçe konuştukları için geldikleri gibi uyum gösterip ticarete ve değişik iş alanlarında atılımlar yaparken Türkçe konuşamayan Karacaovalılar uyum sorunu yaşamışlardır. (Güngör Mazlum’da bir Karacaovalı olarak ancak ikinci, üçüncü kuşakların uyum sürecine katıldıklarından söz ediyor satır aralarında) 
KARAĞAÇ VE MÜBADELE
Karağaç Yunanistan’la yapılan anlaşma sonunda Türkiye’ye bırakılır. Karaağaç’ta yaşayan Rumlar yanlarında giderken hayvanlarını, evlerinden söktükleri keresteleri yanında götürürler. Gidenlere dönük bir hoşgörü mevcuttur yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde. Savaş bitmiştir, yaşananlar artık unutulmalıdır.  Gittikleri yerde yeni bir hayata başlamak için. Gidecekleri yer de çok uzak değildir. On kilometre uzaklıktaki Kum çiftliğine yerleşirler adını da Orestiyada koyarlar. Karaağaç giden Rumlar nedeniyle boşalmıştır. Yerlerine Karacaova’dan gelenler yerleşir. Karaağaç mübadeleden önce bir sayfiye, eğlence yeridir.  Karacaova’dan gelenler daha ziyade hayvancılık ve çiftçilikle uğraşanlardır.
MÜBADELE SONRASI, CUMHURİYETİN İLK YILLARI
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Belediye başkanı İbrahim Zağra, Vali Abdullah Naci’dir. İbrahim Zağra mübadele döneminde Edirne için büyük bir şanstır. İbrahim Zağra 1.Dünya Savaşı’nda İskan müdürü olarak savaştan kaçan 12 bin Türk’ü yurdun çeşitli yerlerine yerleştirir. Mübadele yıllarında Edirne’de olması Yunanistan’dan gelen 40 bin Türk’ün Edirne merkez ve köylerine yerleştirilmesini kolaylaştırmıştır. Mübadeleden sonra Yunanistan’a giden Rumlar ve Gagavuz Türkleri ile Türkiye’ye Yunanistan’dan gelen Türkler Pazarkule’de kurulan pazarda 1950’li yıllara kadar bir araya gelecekler, alış veriş yapmaktan çok göç ettikleri memleketlerinden bir haber alabilmek umuduyla Rum’ca Türkçe sohbetler ederek hasret giderdikleri mübadeleyi son yaşayan Karaağaç’lılardan dinlemişliğim vardır.”

http://www.hudutgazetesi.com/haber/59659/gungor-mazlumdan-mubadele.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın