Hocalı katliamının 28. yıl dönümünde yeniakit.com.tr’ye konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Karabağ’ın semaları ezan sesine ve üç renkli ay yıldızlı bayrağın gölgesine hasret durumdadır. Türkiye, devleti ve milleti ile Karabağ sorunu ve Hocalı katliamını asla unutmadı.” dedi. Topçu, üst düzey Ermeni yetkililerin katliama ilişkin itiraflarına dikkat çekti.
Taha Emre ÖZDEMİR
Hocalı katliamının 28. yıldönümüne ilişkin yeniakit.com.tr’ye konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Türk-İslam dünyasının ve insanlığın hala kanayan yaralarından birisi BM kararlarına göre de haksız ve hukuksuz olduğu belirtilen Azerbaycan’ın öz kadim toprağı Karabağ’da Ermeni işgalinin devam ediyor olmasıdır. Karabağ’ın semaları ezan sesine ve üç renkli ay yıldızlı bayrağın gölgesine hasret durumdadır.” dedi.
“1992’de Karabağ / Hocalı’da 21. yüzyılda bütün dünyanın gözü önünde yaşanan ve Ermeni işgal güçleri tarafından burada yaşayan sivil halka uygulanan Jenosit (soykırım) hala vicdanı olan her insanın gündemindedir.”diyen Topçu, “Türkiye, devleti ve milleti ile Karabağ sorunu ve Hocalı katliamını asla unutmadı. Ülkemiz, Ermeni işgalinin BM kararı gereği bir an önce kayıtsız şartsız son bulmasını istediğini bunun hem bölge hem de dünya barışı, güvenliği ve refahı için önemli olduğunu savunuyor.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karabağ konusundaki hassasiyetine dikkat çeken Topçu, şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da Karabağ konusunda bütün dünyanın yüzüne söylediği, “Karabağ sorununun çözülmesi, Ermenistan ile ilişkilerimizin düzelmesinin olmazsa olmaz şartıdır, bu böyle bilinmelidir.” ifadesi bu konudaki haklı kararlılığımızın en kesin ifadesidir.”
Hocalı katliamına ilişkin Ermenilerin üst düzey isimleri tarafından yapılan açıklamaları hatırlatan Topçu, şöyle konuştu:
“Karabağ işgalinde katil sürüsüne komutanlık yapmış olan Sarkisyan’ın İngiliz araştırmacı ve yazar Thomas De Waal’a verdiği demeci Ermenilerin Karabağ’da yaptığı planlı jenositin (soykırımın) çok açık ifadesidir. Hocalıdan önce, Azerbaycanlılar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu. Ermenilerin sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını düşünüyorlardı. Biz bunu kırmayı başardık. Aynı zamanda o delikanlıların arasında Bakü’den ve Sumgayıt’tan kaçanların da olmasını anlamalıyız.
Sarkisyan’ın önünde esas duruşta durduğu bir diğer katil başı Melkonyan’ın kardeşi Markar, ‘Benim Kadeşimin Yolu’ adıyla ABD’de bir kitap çıkartmış, kitabın sadece bir paragrafında (ifadeler bile Hocalı’da yapılan jenositin itirafıdır) ‘Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar gibi saçıldığı çimene eğilerek ‘Disiplin yok’ diye fısıldadı. O bugünün önemini anlıyordu. Bugün Sumgayıt Pogromu’nun dördüncü yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi.’ ifadelerini kullanmıştı.”
Yalçın Topçu açıklamalarına şu dua ile son verdi:
“Rab’bimiz üç ayları; Karabağ, Mora, Keşmir, Filistin, Türkistan, Suriye, Libya, Irak ve Yemen’deki katliamların, zulümlerin ve vahşetin son bulmasına barışın ve esenliğin hakim olmasına vesile kılsın. Rab’bimiz, sevgili Habib’i Muhammed (SAV)’ın ümmetini ve beldelerini korusun ve yüceltsin.”
İlk yorum yapan siz olun