İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mafyaya ihale etmişler

Hrant Dink cinayetinde 76 sanığın yargılanmasına devam edilirken suç örgütü liderlerinden Kürşat Yılmaz’dan çarpıcı bir itiraf geldi: ‘Hrant Dink’in resmini getirdiler, cinayetle ilgili ‘Bunu da öldür’ dediler’

Agos gazetesinin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi davasına ifade veren suç örgütü liderlerinden Kürşat Yılmaz, kan dondurucu itiraflarda bulundu. Devlet içinde karanlık-kirli ilişkiler ağında cinayetin nasıl adım adım hazırlandığı tutanaklara geçti. Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın duruşması Çağlayan’daki İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, suç örgütü (mafya) lideri olduğu gerekçesiyle 66 yıl hapis cezası verilen Kürşat Yılmaz’ın tanıklığına başvuruldu. Duruşmaya, cezaevinden SEGBİS aracığıyla, mafyadan mahkum olan Kürşat Yılmaz, eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek ve gazeteci Ercan Gün ile Trabzon eski Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün de aralarında bulunduğu 6 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada Dink ailesini de avukatları temsil etti. Tutuklu bulunduğu cezaevinden, SEGBİS aracılığıyla bağlanan Kürşat Yılmaz, dehşet verici ifşaatlarda bulundu. Gazete Duvar’ın haberine göre Yılmaz, “Cezaevinden kamuoyuna ve yetkililere yazı yazdım. Komünist bir gazete yazdı, sanırım Birgün, başka dikkate alan olmadı. Bilgime başvuran bile olmadı. Amerikan uşakları başarılı olsaydı Bolu Cezaevi’ne sevk sırasında beni öldüreceklerdi. Üç gün boyunca ifade verdim savcılığa. Zekeriya Öz vardı. Başkaları da vardı. Bana daha önce ‘Gel mafyamız ol’ demişlerdi cemaatçiler” diye konuştu.

Generallerle içiçe…

Kendisine Hrant Dink’in fotoğrafının gösterildiğini anlatan Yılmaz şunları söyledi: “‘Ergenekon’la ilgili bilgin var mı?’ diye sordular. ‘Yok’ dedim… 2005 yılı kışında bir gün Ankara’ya gittim. Kara Kuvvetleri lojmanında bir evde… ‘Sana gelecekler Gülen cemaatinden’ dedi arkadaşım. ‘Şükrü Sarıışık paşa ile ilgili görüşecekler’ dedi. Bilgi alışverişi dediler… Ankara imamı dedikleri şahıs geldi dediler ki ‘Sen Şükrü Sarıışık paşayı tanıyorsun kefil olur musun?’ MGK genel sekreteriydi o zaman. İsmail Issız aradı. Bir MHP milletvekili ofisine gittik. Bir general geldi. İsmail Issız’a herkes saygılı davranıyor. Bir albay arkadaşım vardı Aytekin Eroğlu. O da orada…”

‘Mafyamız ol ve öldür’

İki hafta kaldıkları otel kayıtlarına işaret eden Yılmaz şöyle devam etti: “Birkaç gün sonra beni Otel Asya’ya götürdüler, kayıtlarda vardır. Her gün sohbet ediyorduk. 15 gün otelde kaldım. Ömer Küçükyurt, Hüseyin Albay, İsmail Issız… Bana dediler ki; Hrant Dink’in resmini getirdiler, cinayetle ilgili ‘Bunu da öldür’ dediler. Hrant’ın fotoğrafını göstereni hatırlamıyorum. ‘Türkiye zor duruma düşer’ dedim. 80 öncesi de bizi kullandılar. ‘O süreç olmasaydı belki sizinle yürürdüm’ dedim. O dönem herkesi kullanıyorlardı bunlar… Gel bizim mafyamız ol dediler. Sizinle işim olmaz dedim. Sonra temasımız olmadı. Cinayetten sonra cezaevinde Erhan Tuncel benimle görüşmek istedi ama cezaevi idaresi görüştürmedi.”

Cinayet öncesi raporu

Daha önceki duruşmada dinlenen dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Ahmet Selim Akyıldız SEGBİS aracılığıyla ifade verirken, cinayetin ardından dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile birlikte İstanbul’a gittiklerini söyledi. Hrant Dink’e yönelik ciddi bir eylem yapılacağına dair 11 ay önce Trabzon Emniyeti İstihbarat Dairesi tarafından yazılan ve İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderiler rapor gündeme gelince Akyıldız, kendisine cinayetle ilgili istihbari bilginin cinayetten sonra yapılan 19- 20-21 Ocak’taki toplantıda verilmediğini söyledi.

İSTANBUL


Yeni Yaşam Gazetesi

Yorumlar kapatıldı.