İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

TAŞHORAN KİLİSESİ (2)

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

GAVUR MAHLESİ

Birer- birer gittiler./ Ah! O güzel insanlar

“Yüzlerinde kaskatı bir hüzün şelalesi

Tezgahlarda boş kaldı kırık / dökük mizanlar”

Sessizliğe gömüldü. Sanki Gavur Mahlesi (Halil Bayram)

Aynen, onlar sanatkarlardı, gidince – bence de Malatya’nın da hayat damarlarından biri kopmuştu.

Yobaz  / cahiller, ötekileştirenler sebep oldu bu ayrılığa…

Malatya’da yaşayan Hıristiyanlar ibadet edecek kiliselerinin olmadığından dini bayramlarında, Süryaniler önceleri Elazığ’da Kadim Meryem Ana kilisesine, sonradan da Adıyaman Mor Petrus ve Mor Paulus Kilisesine gittiklerini söylediler.  Ermeniler de evlerinde ibadetlerin yapıyorlarmış. Şimdi Malatya’da yaşayan bazı Hristiyanlar Malatya’nın merkez Yeşilyurt ilçesi Paşaköşkü Mahallesindeki Kurtuluş Kiliseleri Derneği Temsilciliğine gidiyorlarmış.

Bir avuç kalmış Malatya Ermenileri ve ötekileştirmeye karşı çıkan Türkler de bu onarımın bir an önce restorasyonu yapılarak inanç turizmine açılmasını dört gözle bekliyorlar… Bekliyorlar ki yılda birkaç kez özel dini günlerde olsun kiliseyi kullanabilsinler.

Kilisenin açılışında birlikte yaşanan acılara, kuruyan kayısı dalından yapılan duduk   100 yıllık öyküyü sızılı bir nağmeyle anlattığında göz görür, dil çözülür ve hatta belki kayısı dalı çiçeğe durur, çağlaya durur. Beni unutma çiçekleri yurdunda özgür açar.

Kent belleğinde Malatya’nın kültürel mirasına büyük katkı sağlayacak Taşhoran kilisesinin de inanç boyutunda ki dayanışmasını görmek için bir an önce       restorasyonu yapılarak amblemi kilisenin‘Kilit taşı’ olan Malatya Hayder’e  Ermenin cemaatinin hizmetine açarak, gelecek kuşaklara din dil ırk ayrımı yapmadan tarihteki acılardan birlikte ders çıkarıp  huzurlu yaşamanın güzelliğini faydalarını insanlığa göstereceğine inancım tam. Daha doğrusu hepimizin bu toprakların çıplak gerçeklerini ve asıl değerlerini artık biraz  anlasa mı dersiniz ???

Kilisenin tarihçesi :

Kutsal Üçlü Birliği sembolize eden ve üç “horan”lı (apsis) olarak yapılan kiliseler genelde Üç Horan Kilisesi olarak adlandırılırlar. Ermenilerin Surp Yerrortutyun  yani Üç Horan Kilisesi, Türklerin “Taş Kilise” dedikleri kilisenin ismi zamanla “Taşhoran”a hatta “Taşhoron”a dönüşmüştür.

Surp Yerortutyun kilisesi, Malatya’da Ermenilerin zamanında oldukça yoğun olduğu Çavuşoğlu (Tek Çeşme) Mahallesi veya Vari Tağ (aşağı mahalle), şimdiki Boztepe Caddesi ile Okul Sokak’ın kesişme noktasında olup, halihazırda onarımı sürmektedir.  Rum bir mimar tarafından yapıldığı kaydedilen kilisenin 1878’de başlayan Kilisenin inşaatı, hiçbir yerden geliri olmadığı, sadece halktan toplanan yardımlarla yapıldığı için hayli uzun sürmüş ve 1893’te tamamlanmıştır. Aynı yıl yaşanan büyük depremde hasar gören çatısının tamirine kısa bir süre sonra başlanmış ancak kubbe bitmeden 1894-1895 olayları kilisenin onarılmasını ertelemiştir. 1905-1907 yılları arasında ardıç kerestesi ile kaplanmış, üzerine kurşun levha ve arasına taş dolgu (sandviç panel gibi ??) bir çatı ile yenilenmiştir. Kilisenin iç duvarları sıvanmamış, taban döşemesi de yapılmamıştır. Ortadaki büyük horan ve yanlardaki iki katlı horanların alt tarafları güzel altın kaplamalı sunak masaları ve mükemmel bir sahneyle taçlandırılmış ve yenileme çalışmaları 1912’de tamamlanmıştır. Kitabesinde; “ Bu kutsal tapınak, kutsal mekan, dua ve şükretme evi, Malatya Ermeni Milleti tarafından Surp Yerrortutyun (Aziz Teslis) adına inşa edilmiştir. Ermeni çocukları, haydi, sevgiyle gelin buraya “ Üçlü Birlik“in yüceliğinin şarkısını söylemeye.“ yazmaktadır.

Amerika’da yayımlanan bir dergideki yazıda, “Bu kilisenin temelinin atılmasından kubbesinin yükselmesine kadar, halkımız, kadını erkeğiyle çok büyük fiziksel yorgunluklara ve maddi fedakarlıklara katlandı. Temelleri doldurmak ve sağlamlaştırmak için gereken 3-4 metre uzunluğunda ve en az 1-1,5 metre yüksekliğindeki taşlar, şehrin üç çeyrek saat uzağında bulunan Çamazank denilen taşocağından (muhtemelen Venk kilisesinin doğu tarafında bulunan ve uzun zaman askeri alan içinde kalan taş ocağı) kağnılara yüklenip, 25-50 kişinin iplere asılmasıyla getiriliyordu. Muazzam kilisenin yontulmuş tüm taşları, taş yontucusu ustalar ve işçilerin fedakar çabaları sonucu yapıldı. Henüz kubbesi bitmemişken, taşrada başlayan olaylar nedeniyle kilisenin inşaatının bitirilmesi gecikti…” şeklinde yazılmış, ama sağlamlığından hiçbir ödün verilmediği de ilave edilmiştir. (Devam Edecek…)

http://www.malatyasonsoz.com.tr/tashoran-kilisesi-2-h280544.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın