İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

National Geographic’in Seçtiği Ölmeden Önce Mutlaka Görülmesi Gereken Türkiye’deki 6 Muhteşem Yer

Buket Gündoğmuş

Dünyaca ünlü belgesel kanalı National Geographic “Ölmeden Önce Görülmesi Gereken Yerler” adlı kitabında Türkiye’den 6 kültür ve doğa mirası alanına yer verdi. İşte sizin de en az 1 kere mutlaka görmeniz gereken o yerler…

1. Ayasofya: Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’a yaptığı en büyük kilise. Benzersiz bir mimarisi olan Ayasofya’dan kitapta şöyle bahsediliyor: “Belki de inşa edilmiş en mükemmel bina”…

Ayasofya: Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’a yaptığı en büyük kilise. Benzersiz bir mimarisi olan Ayasofya'dan kitapta şöyle bahsediliyor: "Belki de inşa edilmiş en mükemmel bina"...
Ayasofya adındaki “aya” sözcüğü “kutsal, azize”, “sofya” sözcüğü ise  Eski Yunancada “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden geliyor.

1453’te kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş. Mihraplar, vaaz kürsüsü ve maksureler sonradan eklenmiştir.

1453’te kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş. Mihraplar, vaaz kürsüsü ve maksureler sonradan eklenmiştir.
Aynı yerde tam üç kez inşa edilmiş olan tasarım harikasının bugünkü hali ise İmparator Justinianos (527 – 565) tarafından Miletos’lu (Milet) İsidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios’a yaptırılmış.Günümüzde görülen Ayasofya binası, aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan Üçüncü Ayasofya olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüş. Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir.

Bugün bir müze olan Ayasofya tüm detayları ile büyüleyici bir yer. Buradaki tüm sütun ve mermerler Aspendos, Ephesus gibi Anadolu ve Suriye’de yer alan en önemli antik kentlerden toplanmış.

Bugün bir müze olan Ayasofya tüm detayları ile büyüleyici bir yer. Buradaki tüm sütun ve mermerler Aspendos, Ephesus gibi Anadolu ve Suriye’de yer alan en önemli antik kentlerden toplanmış.
Beyaz mermerler için Marmara Adası, pembe mermerler için Afyon, sarı mermerler için ise Kuzey Afrika kapılarına gidilmiş. Ayasofya‘nın ayırt edici özellikleri şöyledir:Dünyanın en eski katedralidir.Dünyanın en hızlı (5 yılda) inşa edilmiş katedralidir.Dünyanın en uzun süreyle (15 yüzyıl) ibadet yeri olmuş yapılarından biridir.

2. Mardin: “Baş döndürücü Mardin, Suriye çölüne yukarıdan bakan parlak taç gibi bir tepede yer alır” diye geçiyor kitapta. Fırat ve Dicle nehirlerinden beslenen şehir tam bir medeniyetler beşiği.

Mardin: “Baş döndürücü Mardin, Suriye çölüne yukarıdan bakan parlak taç gibi bir tepede yer alır” diye geçiyor kitapta. Fırat ve Dicle nehirlerinden beslenen şehir tam bir medeniyetler beşiği.

3. Göbeklitepe: Dünyanın en eski yerleşim yeri hatta tapınağı olarak biliniyor. Yaklaşık 12 bin yıl öncesine ışık tutuyor.

Göbeklitepe: Dünyanın en eski yerleşim yeri hatta tapınağı olarak biliniyor. Yaklaşık 12 bin yıl öncesine ışık tutuyor.
National Geographic’in hazırladığı kitapta Göbeklitepe şöyle anlatılıyor:  “İnşası milattan önce 10 bin yılına uzanan Göbeklitepe’nin egzotik bitki ve hayvan resimlerini oyulduğu dikili taşlarla en eski tapınak olduğu düşünülmektedir. Çevrede antik insan figürleri bulunmuştur”.

Şanlı Urfa’da bulunan yerleşim yeri ilk kez 1963 yılında keşfedildi ve önemi 1994 yılında anlaşıldı. Kazılar sonucunda pek çok bilgiye ulaşılsa da birçok detay gizemini koruyor.

Şanlı Urfa'da bulunan yerleşim yeri ilk kez 1963 yılında keşfedildi ve önemi 1994 yılında anlaşıldı. Kazılar sonucunda pek çok bilgiye ulaşılsa da birçok detay gizemini koruyor.

4. Sümela Manastırı: İnsanoğlunun akıl almaz yeteneğini ve hayal gücünü birleştiren eşsiz bir yer. Deniz seviyesinden tam 1150 metre yüksekliğe sahip olan ve 2 rahip tarafından inşa edilen yapı Trabzon şehrinde yer alıyor.

Sümela Manastırı: İnsanoğlunun akıl almaz yeteneğini ve hayal gücünü birleştiren eşsiz bir yer. Deniz seviyesinden tam 1150 metre yüksekliğe sahip olan ve 2 rahip tarafından inşa edilen yapı Trabzon şehrinde yer alıyor.
Kitabın tanıtımında, “Dağların zirvesinden büyüleyici güzellikteki adalara, yağmur ormanlarına ve antik anıtlara kadar National Geographic’in seyahat uzmanları ve ödüllü fotoğrafçıları sizi dünyanın en muhteşem yerlerine doğru uzun bir yolculuğa çıkarıyorlar” ifadelerine yer verildi.

Rum Ortodoks manastır ve kilise kompleksi olan yer M.S. 365-395 yıllarında kurulmuş. Bir rivayete göre Atinalı iki rahip birbirlerinden habersiz rüyalarında Hz. İsa ve Hz. Meryem’i Mela Dağı’nda görürler.

Rum Ortodoks manastır ve kilise kompleksi olan yer M.S. 365-395 yıllarında kurulmuş. Bir rivayete göre Atinalı iki rahip birbirlerinden habersiz rüyalarında Hz. İsa ve Hz. Meryem’i Mela Dağı’nda görürler.
Rüyalarının etkisinde kalan Barnabas ve Sophronios isimli bu iki rahip, Sümela Manastırı’nı inşa etmeye karar verir.

İçinde Hz. İsa’yı ve onun doğumunu anlatan benzersiz mozaikler var. Trabzon’un simgesi haline gelen manastır her yıl binlerce turisti ağırlıyor.

İçinde Hz. İsa'yı ve onun doğumunu anlatan benzersiz mozaikler var. Trabzon'un simgesi haline gelen manastır her yıl binlerce turisti ağırlıyor.

5. Mısır Çarşısı: Hem Bizans hem de Osmanlı döneminde Doğu ile Batı’nın müthiş bir sentezi olan en hareketli ticaret merkezi olmuştu. O zamanlar pek çok ürün Mısır’dan geldiği için ismine Mısır Çarşısı denmiş.

Mısır Çarşısı: Hem Bizans hem de Osmanlı döneminde Doğu ile Batı'nın müthiş bir sentezi olan en hareketli ticaret merkezi olmuştu. O zamanlar pek çok ürün Mısır'dan geldiği için ismine Mısır Çarşısı denmiş.

6. Son olarak listede Kapadokya var! 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ volkanik hareketler sonucu çevreye lav ve küller püskürttü. Bunların oluşturduğu yumuşak tabakalar milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar etkisinde kaldı.

Son olarak listede Kapadokya var! 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ volkanik hareketler sonucu çevreye lav ve küller püskürttü. Bunların oluşturduğu yumuşak tabakalar milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar etkisinde kaldı.

İşte “güzel atlar ülkesi” anlamına gelen büyüleyici Kapadokya, bu şekilde ortaya çıktı. Hititler’e ev sahipliği yaptıktan sonra Roma İmparatorluğu’nun baskısından kaçan Hristiyanlar için sığınak olmuştur.

İşte "güzel atlar ülkesi" anlamına gelen büyüleyici Kapadokya, bu şekilde ortaya çıktı. Hititler'e ev sahipliği yaptıktan sonra Roma İmparatorluğu'nun baskısından kaçan Hristiyanlar için sığınak olmuştur.
Balona binmeden asla dönmeyin.

https://onedio.com/haber/national-geographic-in-sectigi-olmeden-once-mutlaka-gorulmesi-gereken-turkiye-deki-6-muhtesem-yer-897385

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın