İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Türk Lokumu’nun Hikâyesi

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

Mehmet Çalışkan

Nesrin Topkapı
ABD’de kim için ‘Nefis Türk Lokumu’ dendi? Papa’yı kızdıran dansöz kimdi? Resmi milli dansözümüz kim oldu? Nesrin Topkapı ile Sibel Can’ın sahneye çıktıkları gazinolar neden kapatılıp kapıları mühürlendi? Madonna’ya dansözlük figürlerini öğreten kim? Habertürk’ten Mehmet Çalışkan ‘Haftanın Portresi’nde Türkiye’nin ünlü dansözlerinin hayat hikâyelerini derledi

haberturk.com Yayın Koodinatörü Mesut Toptan ile yılbaşının ertesi günü TV’lerdeki yılbaşı programları üzerine sohbet ediyorduk. 
Konu, doğal olarak eski yıllardaki yılbaşı programlarına geldi. 
Konu, doğal olarak yılbaşı programlarındaki dansözlere geldi. 
“Acaba ‘Haftanın Portresi’nde dansözleri mi işlesen?” dedi.

* Türkiye’nin ünlü dansözleri kimler? 
* Kâh kalabalıkların karşısında kâh masaların üstünde göbek atmayı, kıvırmayı, gerdan kırmayı gerektiren bu mesleği neden seçtiler? 
* Nasıl bir hayat yaşadılar, yaşıyorlar?

ABD’de ‘Nefis Türk Lokumu’ olarak tanınan da var, Papa‘yı kızdıracak kadar büyük sansasyonellere imza atan da var…
Türkiye’nin resmi milli dansözü olup kralların ve ülke liderlerinin karşısında dans eden de var, girdiği bunalım sonucu intihar eden de var… 
Sahneye çıktıkları için gazino kapattıranlar da var, Madonna‘ya dansözlük figürleri öğreten de var… 
Mehmet Çalışkan ‘Haftanın Portresi’nde Türkiye’nin ünlü dansözlerinin hayat hikâyelerini derledi.

NEJLA ATEŞ (1927 – 1995)
Naciye Batır olan adını sahne çıkmaya başladıktan sonra Nejla Ateş olarak değiştirdi. 
Çorap fabrikasında çalışırken tesadüfen dansçı Madam Esther ile tanıştı.

İZLEDİĞİ OPERETLE DANSA MERAK SALDI 
Madam Esther, Nejla Ateş’in dans kabiliyetini fark ederek onu Ses Opereti’ne götürdü.
Ses Opereti’ndeki dansçılara hayran kalan Nejla Ateş, o günden sonra ilgi duymaya başladığı dans için dersler aldı. 
1942’de profesyonel dans hayatına başladı.

TÜRKİYE’DE PARA KAZANAMAYINCA YURT DIŞINA GİTTİ
Türkiye’de ‘Tatar Naciye’ olarak ünlenmesine rağmen yeterince para kazanamadığını düşünerek Kıbrıs, Beyrut, Bağdat, Kahire, Roma ve Paris’in ünlü gece kulüplerinde sahneye çıkan Nejla Ateş, 1952’de aldığı teklif üzerine ABD’ye gitti. 
Majestic ve Belasco gibi Broadway’in önemli sahnelerinde dansözlük yapıp aralarında ‘Fanny’nin de olduğu ünlü müzikallerde yer aldı.

TÜRK LOKUMU OLDU
Nejla Ateş, ABD’de ‘Nefis Türk Lokumu’ (The Exquisite Turkish Delight) olarak tanındı.
1954’te İtalyan heykeltıraş Albino Manca tarafından yapılan Nejla Ateş’in çıplak heykeli New York’taki Central Park’a yerleştirildi. 
Nejla Ateş’in heykelinin ünlü Central Park’a dikilmesinin hikâyesi şuydu;

ÇIPLAK HEYKELİ NEDEN DİKİLDİ?
Nejla Ateş’in 1954’te rol aldığı ‘Fanny’ adlı müzikal, beklenen ilgiyi görmedi. 
Deyim yerindeyse battı.
Müzikalin yapımcısı David Merrick, New York’ta kapsamlı bir reklam kampanyası yapsa da olmadı, müzikal bir türlü ilgi görmedi.
David Merrick’in aklına son anda ‘Parlak’ bir fikir geldi.

Nejla Ateş, ABD’de dergilere de kapak oldu.

POLİSLER ÇIPLAK HEYKELİ GÖRÜNCE…
Albino Manca’ya Nejla Ateş’in bire bir aynı boyutta çıplak bir heykelini yaptırdı. 
Bir sabah polisler Central Park’ta devriye gezerken Nejla Ateş’in heykelini Şairler Köşesi’nde gördü. 
Oysa heykelin parka konulması için kimseden izin alınmamıştı.

‘ÇIPLAK HEYKEL ÇALINDI’
Heykelin parka konulma nedeni sonradan ortaya çıktı. 
David Merrick, parka koydurduktan sonra heykel hakkında ‘Çalındı’ ihbarı yapıp gazetecilere haber saldı. 
Sonra da Nejla Ateş’i Central Park’a göndererek heykeliyle birlikte parkta toplanan gazetecilere poz verdirdi.

Sizin anlayacağınız bütün bunlar ‘Fanny’nin reklamı içindi.
Yine de olmadı.
‘Fanny’, çıplak heykelli reklam kampanyasına rağmen New York sakinlerinin ilgisini çekmedi.

FİLMLERDE DE ROL ALDI 
Nejla Ateş, Türkiye’de dansözlük yaparken bir sinema filminde de rol aldı. 
ABD’ye gittiğinde ise 2 sinema filmi için kameranın karşısına geçti.

Nejla Ateş’in adının yazılmadığı ‘Son Of Sinbad’ın afişine büyük bir fotoğrafı konuldu.

FİLMLERİ 
* Kerim’in Çilesi (Türkiye -1947)
* King Richard And The Crusaders (ABD – 1954)
* Son Of Sinbad (ABD – 1955)

AYŞE NANA 
1936’da Beyrut’ta doğdu.
Ermeni asıllı ailesiyle birlikte Türkiye’ye yerleştikten sonra 15 yaşındayken İstanbul’da ‘Boğaziçi Güzeli Yarışması’nı kazandı.
Türkiye’de bir süre oyunculuk da yaptıktan sonra uluslararası tanınan biri olmak ümidiyle Aïché Nana adıyla İtalya’ya yerleşti.
Roma’da bir yandan oyunculuk diğer yandan dansözlük yapmaya başladı.
Mısır Kralı Faruk’un Roma’da Avrupa sosyetesine verdiği bir partide dansözlük yapmasıyla ünlendi.

MİLYARDERİN PARTİSİNDE SOYUNDU
Asıl şöhretini ise ABD’li milyarder Peter Howard Vanderbilt’in 5 Kasım 1958’de Rugantino adlı gece kulübünü kapatarak verdiği yaş günü partisinde elde etti.
Partiye Mısır Kralı Faruk da gelecekti. 
Kral Faruk’un dansöz merakını bilen kulübün sahibi alelacele Ayşe Nana’yı yaş günü partisine getirtti. 
Ne var ki Kral Faruk, başka bir kulüpte sızıp kaldığı için Rugantino’ya gelemedi.

HEM GÖBEK ATTI HEM STRİPTİZ YAPTI
Kral Faruk için ‘Gelmeyecek’ haberini alan Ayşe Nana, gecenin ilerleyen saatlerinde partiye katılanların canının sıkıldığını fark ederek ‘Ortaya bir halı serin, dans edeceğim’ dedi. 
Roma İmparatorluk ailesinin üyesi Prens Hercolani, ceketini çıkararak piste fırlattı. 
Ayşe Nana, ceketlerin üzerinde dans etti, 
Partiye katılanların isteği üzerine sutyenini çıkararak striptiz de yaptı.

SANSASYONEL PARTİ PAPA’YA KADAR ULAŞTI
Yaş günü partisinin fotoğrafları L’Espresso Dergisi’nde yayınlandı.
O yaş günü partisinde Ayşe Nana’nın yaptıkları Roma’da öylesine sansasyonel hale geldi ki konu, Papa’ya kadar ulaştı.

PAPA SERT BİR DİLLE ELEŞTİRDİ
Papa XXIII. Ioannes, partiye katılanları ve Ayşe Nana’yı sert bir dille eleştirdi. 
İtalyan Katolikler, dergide üstsüz fotoğraflarını gördükleri Ayşe Nana’yı polise şikayet etti. 
Ayşe Nana’nın 2 ay hapis cezası almasına, tahliye olduktan sonra ise sınır dışı edilmesine karar verildi. 
Ne var ki Ayşe Nana, adını gizli tutan bir milyarderin (O kişinin Peter Howard olduğu düşünüldü) kefaretini ödemesiyle İtalya’da kalabildi.

KATOLİKLER YUHALADI 
‘Rugantino Skandalı’ndan sonra ortalığın yatışması için bir süreliğine İstanbul’a gelen Ayşe Nana, İtalya’ya dönüşünde Roma Tren İstasyonu’nda toplanan Katolikler tarafından yuhalandı. 
Öyle büyük bir kalabalık toplanmıştı ki istasyon karakolu, askeriyeden takviye kuvvet istemek zorunda kaldı. 
Ayşe Nana, istasyondan askerlerin eşliğinde çıkabildi.

ANITA EKBERG NANA’YI KISKANDI 
Ünlü İtalyan yönetmen Federico Fellini, Ayşe Nana’nın skandal gecesinden ilham alarak ‘La Dolce Vita’ adlı sinema filmi çekti. 
Federico Fellini, ‘La Dolce Vita’da rol vermek istedi ama filmin başrol oyuncusu Anita Ekberg kıskançlık nedeniyle ünlü yönetmenin bu kararına karşı çıktı.
Ayşe Nana’nın şöhreti İtalya’da öylesine büyüktü ki, dönemin dünyaca en ünlü oyuncularından Anita Ekberg’in kıskanmasına bile neden olmuştu.

SOSYETE AYAĞA KALKTI
Roma sosyetesi, filmle kendilerine hakaret edildiği iddiasıyla Federico Fellini’ye hakaret davası açtı. 
Filmin gösterimine izin verilmemesi istendi. 
Vatikan da filmin yasaklaması gerektiği konusunda görüş verse de ‘La Dolce Vita’ gösterime girdi.

‘La Dolce Vita’, Cannes Film Festivali’nde ‘Altın Palmiye’ kazanırken Federico Fellini birçok film festivalinde ‘En İyi Yönetmen’, Marcello Mastroianni ise ‘En İyi Oyuncu’ dalında ödüller kazandı.

İTALYANLARDAN ÖZÜR DİLEDİ 
Ayşe Nana, kendisine ve filme yönelik baskılardan ürkerek “Sarhoştum, İtalyan halkından özür dilerim. Katolik kültürüne saygım var, hatta Katolik olmayı düşünüyorum” dedi.

İFLAS EDİNCE EROTİK OYUNLAR SAHNELEDİ 
Böylelikle ortalık yatıştı. 
Ayşe Nana, aktif dansözlüğü bıraktıktan sonra  dans okulları ve tiyatro açtı. 
Dans okulu ve tiyatroda iflas edince en son bir cep tiyatrosunda erotik oyunlar sahneledi.
Erotik oyunlarla maddi sorunlarını bir süreliğine aşsa da ilerleyen dönemde yine iflas etti.

TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKARILDI 
Ayşe Nana, Ermeni terör örgütü ASALA’nın Türk diplomatlarına yurt dışında suikastler düzenlediği yıllarda Türk bayrağının üzerinde dans ederek ‘Ben Türk değil, vatansız bir Ermeniyim’ dedi. 
Yazacağı ‘Vatansızlar’ adlı kitapta da ASALA sempatizanı olduğuna yer vereceğini dile getirdi. 
Bunun üzerine 1984’te Türk vatandaşlığından çıkarıldı. 
Ayşe Nana, 29 Ocak 2014’te 78 yaşındayken Roma’da öldü.

‘BARBAROS HAYRETTİN PAŞA’DA ROL ALDI 
Ayşe Nana’nın oyunculuk kariyeri, 1951 yapımı Baha Gelenbevi’nin yönettiği ‘Barbaros Hayrettin Paşa’ ile başladı.
Ayşe Nana’nın Film Sayısı: 
24 (9 Türk filmi, 15 İtalyan filmi)

NESRİN TOPKAPI
Bir gecede ülke çapında ünlü oldu.  
Asıl adı Nesrin Gökkaya. 
TRT’ye çıkan ilk dansöz…

GAZİNOYU KAPATTIRDI 
Nesrin Gökkaya, dans etmeyi ilk olarak tiyatrocu olan annesi Rabia Gökkaya’dan öğrendi. 
5 yaşında Madam Olga’dan dans dersleri aldı. 
6 yaşındayken Adana’da ailesi, kızlarının sahneye çıkması için teklif aldı. 
Teklif kabul edilince dansöz kıyafeti diktirildi, şehrin her yerine ‘Harika Çocuk Nesrin’ afişleri astırıldı. 
Ne var ki o yaşlarda sahne hayatı 15 gün sürebildi. 
Çocuk çalıştırdıkları için gazino kapatılarak kapısı mühürlendi.

SEKRETERLİK VE TEMİZLİKÇİLİK YAPTI 
15 yaşında babasını kaybeden Nesrin Topkapı, maddi zorluk içindeki annesine destek verebilmek için sekreterlik, temizlikçilik yaptı ve bir ambalaj atölyesinde çalıştı. 
Tiyatro gişelerinde bilet sattı.

GARSONLA FORMALİTEDEN EVLENDİ 
Dansöz olmayı o kadar çok istiyordu ki reşit olmasına bir yıl kalmasına rağmen daha fazla beklemeyerek 17 yaşında Londra’ya giderek Türkler’e ait bir gece kulübünde sahneye çıktı. 
Bir süre sonra biten çalışma izni yenilenmeyince sınır dışı edilmemek için gazinonun garsonlarından Asaf Hüseyin ile formalite evliliği yaptı.
* Sahne adında ‘Topkapı’ olmasının nedeni daha oryantal bulması ve yurt dışında Topkapı Sarayı’nın oldukça bilinmesidir.

İRAN ŞAHININ KARŞISINDA DANS ETTİ
6 yıl sonra Türkiye’ye dönen Nesrin Topkapı, Maksim Gazinosu’nda dansözlük yapmaya başladı. 
İran Şahı Muhammed Rıza Şah Pehlevi onuruna düzenlenen gecedeki dansözlüğüyle dikkatleri üzerine çekti. 
* Nesrin Topkapı, müşterilerin dansöz kıyafetine para takmasına izin vermezdi. 
* Ortaya saçılan paraları orkestra ekibine verirdi.

DARBE DÖNEMİNDE TÜRKİYE’YE ‘İYİ GELDİ’
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi nedeniyle zor günler geçiren Türkiye’ye moral vermesi için askeri yönetimin izniyle 1980’i 1981’e bağlayan gece TRT’deki yılbaşı programına dansöz çıkarılması kararı verildi. 
TRT yönetimi, kararı Nesrin Topkapı’da kıldı. 
O gece, Nesrin Topkapı TRT’nin canlı yayınında dans ederek yeri yerinden oynattı. 
Askeri baskı altındaki ülke için Nesrin Topkapı, deyim yerindeyse iyi geldi. 
Nesrin Topkapı, ‘Zor günler geçirsek de neşemizi kaybetmeyiz’in sembolü oldu. 
1980 – 1984 arasında Türkiye için yılbaşı gecesinin anlamı Nesrin Topkapı’ydı. 
1984’ten itibaren her ne kadar TRT’ye çıkmasa da ‘Yılbaşı Gecesi – Nesrin Topkapı’ bağlamı uzun yıllar güncelliğini korudu.

ÜNLÜLERE DERS VERDİ 
Adı ‘Dansöz’le özdeşleşen Nesrin Topkapı, aktif dansözlüğü bıraktıktan sonra çeşitli dans okullarında dersler verdi ve ‘Stüdyo Topkapı’ adını verdiği dans okulunu açtı. 
Filmlerde veya sahnede dans icra etmeye yönelik dersler alan öğrencileri arasında Hadise AçıkgözSertab ErenerNil Karaibrahimgil ve Nurgül Yeşilçay da vardı.

TüRKAN ŞAMİL 
Annesi Suzan Şamil ile babası Murat Şamil, Türkiye’ye Kafkasya’dan geldi.
Ailesi, Türkiye’de Kafkas dansları ve akrobasi gösterisi yaptı.

YAPIMCILARIN DİKKATİNİ ÇEKTİ 
Küçük yaşlarından itibaren sahneye çıkarak dansözlük yapmaya başladı. 
Gençlik yıllarında yapımcıların dikkatini çekmesiyle filmlerde rol almaya başladı.
Film Sayısı: 15

1956 yapımı ‘Alın Yazısı’nda Türkan Şamil’in rol arkadaşı Ekrem Bora’ydı. 

SEHER ŞENİZ (1948 – 1992)
Asıl adı Seher Başdaş oylan Seher Şeniz, 1962’de ‘Kelle Koltukta’ adlı sinema filmiyle oyunculuğa başladı. 
1965’te Seyyal Taner’in üçüncü olduğu ‘Plaj Güzeli Yarışması‘nda birinci oldu.

ÖDÜLÜNÜ JÜRİNİN YÜZÜNE FIRLATTI
1966’da Türkiye Güzellik Yarışması’nda ikinci oldu. 
‘Plaj Güzeli Yarışması’ ve o güne kadar rol aldığı 4 filmle yakalamadığı şöhreti, ‘Beni nasıl ikinci seçersiniz, hakkım kraliçelik’ diyerek ödülünü jürinin yüzüne fırlatmasıyla yakaladı.

‘Plaj Güzeli Yarışması’…

PLAYBOY’UN İLK TÜRK’Ü
İlk evliliğini 16 yaşındayken ABD’li Anthony Wilkins ile yaptı. 
Üçüncü evliliğini yaptığı Ermeni asıllı Teknur Kiraz ile Paris’e yerleşerek ünlüMoulin Rouge‘da striptiz yaptı. 
O dönemde çıplak fotoğrafları, ünlü erkek dergisi Playboy‘da yayınlandı. 
Playboy’da fotoğrafları yayınlanan ilk Türk oldu.

EROTİK FİLMLERDE ROL ALDI
Seher Şeniz, Teknur Kiraz’dan boşandıktan sonra İstanbul’a dönerek dansözlük yapmaya başladı. 
Kısa sürede Türkiye’nin ünlü dansözlerinden biri olmayı başaran Seher Şeniz, şöhretini aynı dönemde rol aldığı erotik filmler pekiştirdi.

Seher Şeniz’in dansöz olarak sahneye çıktığı Büyük Maksim Gazinosu’nun o dönemki kadrosu…

İKİ KEZ İNTİHAR ETTİ
1984’te girdiği bunalım sonucu 4 tüp ilaç içerek intihar girişiminde bulunsa da son anda hayata döndürüldü. 
14 Mayıs 1992’de “Ben fahişe olmak için yaratılmamışım, hassas ve duygusalım. Öldüğümü kimse bilmesin. Peruklarımı yakıp, küllerini savurun” içerikli bir mektup bırakarak bulunduğu ikinci intihar girişiminde hayatını kaybetti.
Film Sayısı: 22

PRENSES BANU
Asıl adı Banu Tükel.
1954’te İzmir’de doğdu. 
Dansa ve sinemaya küçük yaşlarda merak saldı. 
Oyuncu olmak için Yamanlar Koleji’nden mezun olur olmaz İstanbul’a yerleşerek dansöz Nadya’dan dersler aldı. 
İstanbul’da dönemin dansöz hocası olan Kudret Şandra’nın dikkatini çekmesiyle gece kulüplerinde dansöz olarak çalışmaya başlarken oyunculuk da yaptı.

ARAP PRENS İLE EVLENİP PRENSES OLDU 
Dansözlük yaparken kendini geliştirmek için İngilizce, Fransızca ve İtalyanca öğrendi. 
İtalya ve Mısır’da uzun süre çalıştıktan sonra İngiltere’ye gitti. 
Bu ülkede tanıştığı Suudi Arabistan prensi Abdullah ile evlenince ‘Prenses’ unvanını kazandı.

HAREME GİRMEK İSTEMEYİNCE BOŞANDI
Prens Abdullah, Banu Tükel’e işi bırakarak kendisiyle birlikte Suudi Arabistan’a gelmesini söyledi. 
Banu Tükel, Suudi Arabistan’a gitmenin Prens Abdullah’ın haremine girmek olacağını düşünerek Londra’da kalmak istedi. 
Prens Abdullah kabul etmeyince boşandılar.

TÜRKİYE’NİN RESMİ MİLLİ DANSÖZÜ OLDU
Avrupa, Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, ABD’de dansöz olarak çalışmasıyla ünlendikten sonra Dış İşleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’nin yurt dışı etkinliklerinde resmi olarak görevlendirildi. 
Prenses Banu, bu nedenle o dönemlerde ‘Milli Dansöz’ olarak tanımlandı.

KRALLARA LAYIK BİR DANSÖZDÜ 
Prenses Banu, kralların ve devlet başkanlarının huzurunda dans etti.
O krallar ve devlet başkanları şunlar; 
Silvio Berlusconi: İtalya Başbakanı
Şeyh El Maktum: Birleşik Arap Emirlikleri Başbakanı
Şeyh Zayed: Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı
Hüsnü Mübarek: Mısır Başbakanı 
Sultan Tuanku Jaafar: Malezya Lideri 
Zeyn El Abidin Bin Ali: Tunus Devlet Başkanı
Kral Hüseyin: Ürdün Kralı
Saddam Hüseyin: Irak Cumhurbaşkanı
Muammer Kaddafi: Libya Lideri
El Halife: Bahreyn Kralı

NATIONAL GEOGRAPHIC BELGESELİNİ ÇEKTİ 
Prenses Banu’nun hayatı dünyaca ünlü belgesel kanalı National Geographic Channel’a konu oldu. 
Belgesel film yapımcıları İstanbul’a gelerek Prenses Banu’nun belgeselini çekti.

BAŞARISIZ FİLMLERDE ROL ALDI 
Prenses Banu, Prens Abdullah’tan boşandıktan sonra döndüğü Türkiye’de sinema filmlerinde de rol aldı. 
Ne var ki o filmler, ticari açıdan başarılı olamadığı gibi Prenses Banu’ya etkin bir oyunculuk kariyeri kazandırmadı. 
Filmleri 

* Çılgın Arzular (1974)
* Al Gülüm Ver Gülüm (1977)
* Hor Görme Garibi (1981)
* Kader (1984)
* Şaka Maka (1986)

SİBEL CAN
Yugoslav göçmeni Engin Cangüre ile Mudanyalı Emine Gül Sezer Cangüre’nin ilk çocukları olarak 1970’te İstanbul’da doğdu. 
Babası, birçok ünlü soliste eşlik eden bir keman sanatçısıydı. 
14 yaşındayken, gelen teklif üzerine dansöz olarak sahneye çıkmaya başladı. 
Babasının Türkiye’de ve yurt dışındaki turnelerinde hem dansözlük hem de solistlik yaptı.

SAHNE İÇİN YAŞI 6 YIL BÜYÜTÜLDÜ 
Nükhet Duru’nun, Fahrettin Arslan’a tavsiyesi üzerine Maksim Gazinosu’nda çıkmaya başlayarak henüz 17 yaşında assolist oldu. 
Nesrin Topkapı’nın çocukken sahneye çıktığı Adana’daki gazino gibi Maksim Gazinosu da çocuk işçi çalıştırıldığı gerekçesiyle kapatıldı. 
Babasının açtığı davayla mahkemede yaşı büyültülerek doğum tarihi kayıtlara 1964 olarak geçmesiyle sahnelere döndü.

İLK ALBÜMÜ SATIŞ REKORU KIRDI 
1987’de çıkardığı ilk albümü ‘Günah Bizde’nin satış rekoru kırmasıyla kariyerinde hızla yükselerek sahnelerin gözde ismi olmasının yanı sıra sinema filminde ve TV dizilerinde rol aldı. 
Albüm Sayısı: 23
Film Sayısı: 1
TV Dizi Sayısı: 9

DİDEM KINALI 
Günümüzün en ünlü dansözü olan Didem Kınalı, 1986’da doğdu. 
Annesi Selanik göçmeni dansöz, babası ise Yugoslav göçmeni darbukacıdır. 
Çalışması gerektiği için ilkokulu 3’üncü sınıfta bıraktı. 
Daha sonra ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirdi.

MADONNA İLE DANS ETTİ
Didem Kınalı, İbrahim Tatlıses’in TV programlarında dansözlük yaparak ünlendi.  
2014’te Madonna’nın 56’ncı yaş gününde dansözlük yapması için Ibiza Adası’nda düzenlenen yaş günü partisine davet edildi. 
Orada Didem Kınalı’ya hayran kalan Madonna, birlikte çekildikleri bir fotoğrafı ‘Tabii ki benim masamda dans edebilirsin’ notuyla sosyal medya hesabından paylaştı.

Didem Kınalı, Madonna’ya oryantal figürleri öğretti.

AHLAKSIZ TEKLİF ALDI 
Didem Kınalı, geçtiğimiz mayıs ayında ahlaksız bir teklif aldı. 
Canlı yayında anlattığı ahlaksız teklif hakkında şunları söyledi; “Uzun zamandır dans ediyorum, dans etmek hiç kolay değil. Daha dün akşam başıma bir olay geldi. Bir telefon geldi, ben menajerimi aramalarını istedim. Özellikle numarasını da verdim, ama onlar ısrarla benimle görüşmek istediklerini söylediler. Çok zengin yabancı bir beyefendi varmış, gözükmek istemiyormuş. Süit oda kiralamış orada benim dans etmemi ve danstan sonra gidip onunla sohbet edip yemek yemi istiyormuş. Bana parayla ilgili hiçbir sıkıntılarının olmadığını… Odaya ne asistan, ne menajer kimsenin girmeyeceğini söylediler. Süitte özel dans edecekmişim. Ben tabii ki de böyle bir şeyi kabul etmedim.”

Dansöz: Oryantal dansçı kadın. ‘Dansöz’ kelimesi Türkçe’ye Fransızca kadın dansçı anlamına gelen ‘Danseuse’den geçti.

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın