İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Şeytanın oyun sahasında Tanrının işini icra eden Aile!!!

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

İsmail GÜZEL

Amerikan’nın siyasi gündemi ve kanun yapıcıları, çoğu zaman evangelist guruplar tarafından yönlendiriliyor.

Bu gurupların en önemlilerinden birisi de, “The Family”…

Çok gizli ve sadece bilmesi gerekenler tarafından bilinen bir evangelist akım.

Jeff Sharlet adında bir yazarın geçen sene cıkardığı “The Family” adlı kitabı ile bu çok gizli Kült evangelist yapı su üzerine çıktı…

Amerikan gücünün tam merkezindeki radikalizimden bahseden bu kitap, Ağustos 2019’da NetFlix tarafından dizi haline getirildi ve büyük bir gürültü koparttı…

Böylece demokrasinin bayrağı olan Amerika’nın demokrasi karşıtı guruplar tarafından kontrol altında tutulduğu ve demokrasi şapmiyonu olan Amerikan politikacılarının ise anti demokrat evangelist guruplar tarafından yönlendirildikleri ortaya çıktı.

Yani, Amerikan gücünün kalbini gizli bir muhafazakar, yeni bir tür Hristiyan Fandimentalist gurup ele geçirmişti.

Fellowship diye de adlandırılan bu gurup, Amerika’nın en gizli, en eski ve sürekliliğini en iyi şekilde devam ettirebilmiş bir Hristiyan Politik Organizasyon.

Bu gurup Abraham Vereide tafarindan 1935’te Hristiyan Muhafazakar işadamları derneği olarak kuruldu.

Gurubun ilk adı, Hristiyan Liderliği Ulusal Komitesi idi. Aynı zamanda “Siyasi ve Ekonomik elitlere bakan Cihan şumul dinsel hareketler bursu” olarak da adlandırılmıştı.

Bu guruba göre Tanrı, Franklin D. Roseveltin kötü ticari programlarından dolayı, Amerika’yı 1929-1933 yılları arasında büyük buhran ile cezalandırmıştı.

Gurup üyeleri, Tanrı tarafından seçilmiş Hristiyan aktivistler, devlet, hükümet ve askeri yöneticiler ve büyük işadamlarının bulunduğu elit bir guruptan meydana geliyordu.

Abraham Vereide Tanrıdan aldığı bir vahi üzerine bu komiteyi kurmuştu.

Tanrı onu görevlendirmişti.

Aile, İsa’nın takipçilerinin farklı guruplarıyla sürdürdüğü yakınlık derecelerine göre düzenlenmişti.

Hiyerarşi, İsa’ya en yakın olandan aşağı doğru iniyordu. İsa’ya en yakın olan ise tabiki Abrahamdı. Sonra 12 havariler ilk çember ki bunlar ruhsal otoriteye ve hareketin finansını denetliyordu.

Sonraki çemberde ögrenci çevresi ki bu gurup ise yeni üyelerin katılmasını sağlıyorlardı.

Halk bu çemberin dışındaydı. Üye yaptıkları ögrencileri istedikleri alanlarda yetiştirip devlette sızdırıyorlardı.

Amaçları devletin her kademesinde kontrol edebilecekleri yöneticilerin olmasıydı.

Alienin kendine ait bir kurumu yoktu fakat Aile kar amacı gütmeyen sirketler ağı ve dua toplantılar yaparak bir araya getirdikleri yüksek kalibrede politikacılar, devlet adamları, asker ve iş adamları aracılığıyla faliyet yürütüyorlardı.

Yani onlar da bu işi bir ceketle yönetiyorlardı..

Bir yere para vermek veyahut bir ihtiyaç karşılamak gerektiğinde vermesi gerekenlere hediye olarak ihtiyacı olanlara vermelerini gerektiği teklif edilirdi.. ve görev yerine getirilirdi.

Gurubun hristiyanlık anlayışı ise diğer evangelik görüşlerden farklıydı.

Abrahama göre Hristiyanlık dini, bir çok meseleyi yanlış anlamış ve yanlış anlatmıştı. Ona göre, Hristiyanlık sadece bir paketten başka bir şey değildi. Yani bir hediye kutusu gibiydi.

Abraham, Hz. İsayı dinden çekip çıkarmak ve Hz. İsa’ya odaklanmak gerektiğini düşünüyordu.

Hz. İsa yapılması gerekenleri nasıl yapardı, Nasıl davranır ve nasıl hüküm verirdi.

Mizacı yumuşak mıydı, sert miydi? O, her şeyin nasıl olmasını isterdi. Gene Abrahama göre; Hristiyanlık çok feminin bir din olmuştu.. çok dişileşmişti, daha maskülin daha erkeksi olması gerekiyordu. Kısaca kilise Hz. İsa’ya tehdit oluyordu. Ve gurup kiliseye meydan okumalıydı…

İncile gelince;

İncilde Hz. İsa’nın dışında bahsedilen hiç bir şey ile pek ilgilenmiyorlardı. Detay veyahut gereksiz olduğu düşüncesindeydiler.

Kabul gören dört incilden sadece Hz. İsa ile ilgili olan bölümlerini alıp küçük bir kitapçık haline getirmişlerdi.

Üyelerin sadece bu küçük kitabın ne dediği ile ilgelenmeleri gerektiğini düşünüyorlardı.

Çünkü Hz. İsaya odaklanmak bütün hristiyanlar arasında ortak nokta idi.

Bunu kullanarak hristiyan yöneticileri beraber dua etme seanslarında bir araya getiriyorlardı.

Böylece hem ilişkilerini güçlendiriyor hemde yönlendirdikleri Ekonomik ve Politik elitleri kontrol etme yeteneğini derinleştiriyordu.

Sadece dua etmeli ve sadece İsa’ya hizmet etmelilerdi.

İbadet ya da kilise gibi kurumlar bu gurup ve üyeleri icin önemli değildi. Onlar için en önemli görev ve imani gereklilik Washington’da bir yöneticiyi İsa’ya hizmet eder hale getirmekdi.

Çünkü görevi veren Tanrıydı ve Tanrı görevlendireceğini kendisi seçiyordu.

Abraham’ın hareketi büyüdükçe, yerel ekonomik liderleri ile Cumhuriyetçi Parti üyelerini ve Demokrat Parti’nin muhafazakar kanadında olanları, “Tanrı liderliğindeki” üyeler diye “dua” ve “kahvaltı gurupları” olarak örgütlendiler.

Hareketin ilk başarılarından biri, 1938’de belediye başkanı ve 1940’ta Washington eyaletinin valisi olarak Seattle avukatı Arthur Langlie’nin seçilmesi oldu.

Tanrı artık harekete siyasi ofis bile vermişti.

Abrahama göre iş bu Amerika’nın kendi yaşam biçimine dönüşünün baslangıcıydı.

Abraham siyasiler üzerinde daha etkin olabilmek için 1942 senesinde Washington DC ye taşındı.

Taşınır taşınmaz da bir dua halkası oluşturdu.

Buraya gelinceye kadar zaten Chicago, New York, Philedelpha ve Los Angeles gibi bir çok büyük Amerikan şehirlerinde yerel lider gurupları oluşturmuştu.

Artık global hareket olma zamanı gelmişti. Çünkü Washington’u eline geçirmişti..

Hiristiyan fandamentalizim, Evengelizim ve yanlış ekonomik iktisat teorisinden etkilenen Abraham, 1950 yılında kendini Tanrının seçtiğine inanan otoriter dünya liderleri ile ilişkilerini geliştirerek, gurubunu dünya çapında bir manevi taaruz için harekete geçirdi.

Artık iş ve kongredeki adamları Amerikan rejiminin fiili şampiyonlarıydılar.

Hareket 1953 yılında Baptist Misyoner Billy Graham’in önderliğinde “Başkanlık dua kahvaltı toplantısı” adı altında her yıl tekerrur edecek toplantıyı başlattı. Bu adımla hareket Federal hükümetin yürütme organına sızmış oldu.

1969 yılında ölen Abraham’ın koltuğuna halefi Douglas Coe oturdu.

1970’den beri de Ulusal Dua Kahvaltısı olarak bilinen bu toplantı ABD Başkanı tarafından düzenli olarak yapılıyor ve Hareket artık bütün muhafazakarları ve Demokratları Hz. İsa’nın hizmetine sokmuştu.

Kuruluşundan bu yana 34 sene boyunca gizliliği pek önemsemeyen bu hareket 1969 yılında gizli bir hareket olma kararı aldı.

Tanınmak ve bilinmek Hareketin etkinliğini baltalıyordu. Bundan dolayı da bu hareketi bilmesi gerekenlerden başka kimse bilmeyecekti.

Bilenler ise Amerikan iş dünyasının, hükümetinin, askerinin ve devletinin en üst düzey yöneticileriydi.

Şeytanın oyun sahasında Tanrının işini icra ettiklerine iman eden Doug Coe şöyle diyordu, “gizlilik bu organizasyonu görünmez yapar, ne kadar görünmez olurlarsak etki alanımız o kadar artar”.

https://www.internethaber.com/seytanin-oyun-sahasinda-tanrinin-isini-icra-eden-aile-2071635y.htm

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın