İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rüyayla keşfedilen kutsal ev

Almanya‘da köylü bir kadının gördüğü rüyayla keşfedilen İzmir‘deki Meryem AnaEvi Hristiyanlığın merkezi olan Vatikan tarafından kutsal ilan edildi. Meryem Ana Evi bugün Hristiyan dünyasının hac görevini yerine getirmek için geldiği kutsal bir yer.İzmir’in ilçesi Selçuk’taki Bülbül Dağı’nda bulunan Meryem Ana Evi, 123 yıldır Hristiyan dünyasının kalbi oldu. Selçuk’a 7 kilometre uzaklıkta bulunan Meryem Ana Evi’nin keşif hikayesi ise bir o kadar ilginç. Köylü bir kadının gördüğü rüyayla keşfedilen Meryem Ana Evi’nin bugüne kadar gelen tarihi sürecini araştırdık. İşte Meryem Ana Evi’nin hikayesi… Hazreti İsa, Romalılar tarafından Kudüs’te çarmıha gerildi. Çarmıha gerildiğinde 33 yaşında olan Hz. İsa, son nefesini vermeden önce annesi Meryem’i yakın arkadaşı Aziz Jean’a teslim eder. Hz. İsa’nın annesi Meryem’in de öldürülebileceğini düşünen Aziz Jean, Meryem’i alarak Kudüs’ten ayrılır. Aziz Jean ve Meryem, o dönemin ünlü kentlerinden biri olan Efes’e gelir. Lakin Efes de Romalıların yönetiminde olan bir şehirdir. Bu doğrultuda Aziz Jean, Bülbül Dağı’nın arka yamacındaki ormana giderek bir ev yapar. Meryem’i de bu evde saklar. Rivayete göre Aziz Jean’ın İncil’i de burada yazdığı ifade edilir. Aziz Jean’ın mezarı da Selçuk’taki Saint Jean Bazilikası içinde yer alır. Bu güvenli bölgede hayatını sürdüren Meryem Ana’nın ise 101 yaşına kadar yaşadığı ve mezarının Panayır Dağı’nın kuzey doğusunda olduğu konuşuluyor.

RÜYALARDAN KİTAP
Efes’teki Meryem Ana Evi ise bir köylü kadının rüyasıyla keşfedildi. Almanya’da yaşayan köylü kadını olan Anna Katharina Emmerick (1774-1824), hayatı boyunca Efes’e hiç gelmedi. Efes’i hiç görmemiş olmasına rağmen Emmerick, rüyalarında Meryem Ana Evi’nin Efes şehrinin arkasındaki dağda olduğunu, hem Efes’i hem de denizi gördüğünü, serin kaynak suyu’ bulunduğunu söyler. Yatalak bir hasta olan Emmerick’in rüyaları bu şekilde devam eder. Emmerick’in bu hikayesi, Alman şair Clemens Brentano’nun ilgisini çeker. Şair, Emmerick’in yakınlarındaki bir bölgeye taşınır. Emmerick’in anlattıklarını not alan şair, Emmerick’in ölümünün ardından rüyaları bir kitapta toplayarak adeta tarihe yön verir. Şair Clemens Brentano’nun kaleme aldığı ve ‘Hazreti Meryem’in Hayatı’ adını verdiği kitap basılır ve Hristiyan dünyasında büyük ilgi görür. Kitap öyle bir ses getirir ki Hristiyan dünyasının merkezi olan Vatikan, bu kitaptan yola çıkarak 1881 yılında Meryem Ana’nın evini bulmak için harekete geçer. 1891 yılında İzmir Fransız Koleji Müdürü ve İbranice uzmanı, Yahudi geleneklerini iyi bilen Lazarist Rahip Eugene Poulin de, Efes’e bir gezi düzenlemek ister. Ancak kendisi gidemez ve iki rahip ile iki Katolik görevlendirir.

Her sabah, normal günlerde saat 07.15, tatil ve bayram günlerinde 10.30’da ayin yapanKatoliklere ziyaretçiler de katılabiliyor.

SU ARARKEN BULDULAR
Poulin’in talimatıyla 27 Temmuz 1891 yılında bu dört kişi yola çıkar. Efes’e gelen bu kişiler, bölgeyi iyi tanıyan bir gençten yardım talebinde bulunurlar. Ancak Ermeni Katolik bir rahip Değirmendere’de bir şeyler bulduğunu iddia eder ve Selçuk yerine Çamlık’ta gezerler. Daha sonra geldikleri Değirmendere’de de 4 arayıcı bir sonuç alamaz. Kuşadası’nda geceyi geçiren arayıcılar, ertesi gün pusula ile araştırmalarına devam eder. Kitabı rehber olarak sayan arayıcılar, tütün dikilmiş bir küçük yaylaya varırlar. Tarlada çalışan kadınlardan su isteyen arayıcılar, ‘Suyumuz kalmadı, fakat manastıra gidin, orada su bulacaksınız” diye cevap alırlar. Bir işaretle, oldukça harap olmuş bir evi gösterirler. Harabeye dönmüş ev, evin arkasındaki dağ, karşılarında deniz. Katharina Emmerick tarafından Meryem’in evi için yapılan tasvirin ta kendisi… Böylece İzmir’e döner ve Meryem’in evini bulduklarını sevinç tekrarlanır.

Vatikan tarafından hac yeri ilan edilen Meryem Ana Evi’nde ilk kutsal ayin ve ziyaret 20 Mayıs 1896 tarihinde 600 kişinin katılımıyla gerçekleşir. 1951’de restorasyon çalışmalarının başlamasından sonra bu ziyaretler düzenli olarak tekrarlanır.

Her yıl ilki Mayıs ayının son Pazar günü ikincisi ise 15 Ağustos’ta, sabah 10.30’da geniş katılımlı ayin yapılmaktadır.

MERYEM ANA EVİ REHBERİ

 Meryem Ana’nın evine giden patikanın her iki yanında yer alan zeytin ağaçları, Lazarist rahipler tarafından 1898’de dikilmiş.

 1891’den bu yana “Meryem’in Odası” diye adlandırılan bölüm, Emmerick’in vahiylerinde birçok kez rastlanan ev ile oda tasvirine uyuyor.

 Meryem Ana Odası’nda girişe göre sağ duvarda Meryem’in yüzünü tasvir eden zarif resim, Rus asıllı Fransız ressam Ratislas Loukine’e ait. 1978’de ressamın Meryem Ana’ya ziyareti sırasında gerçekleştirilmiş.

 Meryem Ana Evi’nde Kuranı Kerim’in Meryem’den bahseden sure ve ayetleri de bulunuyor. Bunlar, 1985-1986 yıllarında İzmir Valisi’nin isteğiyle ve Müslümanların da Hz. Meryem’i yücelttiği ve O’na saygı duyduğunu hatırlatmak üzere yerleştirilmişler.

 Meryem Ana’ya ziyaret, kiliseden çıkışta sağ tarafta bulunan merdivenlerden inilerek ulaşılan üç çeşme ile son buluyor. Çeşmelerden, kilisenin yanı başındaki kuyulardan gelen içilebilir nitelikte su akıyor. Ziyaretçiler, bu suyun şifalı olduğu inancıyla tatmakla kalmaz, yanlarında da götürürler.

 Meryem Ana Evi’ni, bir yılda yaklaşık 1 milyon 500 bin insan ziyaret ediyor.

Mehmet KAVAS

https://www.yeniasir.com.tr/pazar/2019/12/22/ruyayla-kesfedilen-kutsal-ev

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın