İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Soykırımı mı dediniz (!) – II

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Turgay SÖZEN

Türkiye ve Türk düşmanı şer güçler haince planlarını adım adım hayata geçirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz aylarda Amerikan Temsilciler Meclisi, büyük bir çoğunlukla sözde Ermeni soykırımı kararını kabul etmişti. Bu kez de sözde stratejik ortağımız ve kendisinin dostumuz olduğunu her fırsatta açıklayan ABD’nin Senatosu, katılan bütün üyelerinin oybirliği ile sözde Ermeni soykırımı kararını kabul etti. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarımız başta olmak üzere, Dışişleri Bakanlığımızın yetkilileri alınan kararın kabul edilemez olduğunu, yaptırım gücünün bulunmadığını sert dille açıkladılar. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı böyle bir karar alan Amerikan Temsilciler Meclisi ve Senatosu’nun aldığı kararın bizim için çok da önemi olduğunu düşünmüyorum. Tarihi, Tarihçilere bırakmayıp siyasete alet edenleri Tarih bir gün mutlaka yargılayacaktır.

Geçtiğimiz yazımın sonunda İngilizlerin sözde Ermeni soykırımı ile ilgili fazlaca seslerinin çıkmadığından söz etmiş, bunun sebebinin de soykırımı gösterecek bilgi ve belgelerin bulunmaması olarak ifade etmiştim. Mondros Mütarekesi’nin ardından Osmanlı aydınları, askerleri, yöneticileriyle ilgili cadı avı başlatan İngilizler, görevlerinin layığı ile yapan, eski Bayburt Kaymakamı Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey, Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey gibi vatanseverleri sırf yabancı devletlere yaranmak isteyen Nemrut Mustafa gibi hainlerin yargısız infazları ile şehit ettirdiler ki bu infazları yapabilmek için gazete ilanıyla şahit aranmıştır. Diğer taraftan da Ermeni tehciri ile ilgili gördükleri Türk aydınlarını, askerlerini, yöneticilerini, gazetecilerini gözaltına alarak Malta’ya sürdüler. Buradaki amaç, Ermeni Tehciri ve sözde katliamı dolayısıyla onları yargılamak ve cezalandırmaktı. Sayıları 240’a varan, tutuklanan ve Malta’ya sürülenler arasında kimler yoktu ki… Eski Sadrazam Sait Halim Paşa, Meclis Başkanı Halil Menteş, Mebusan Meclisi Reisi Hacı Adil Bey, Şeyhülislam Hayri Ürgüplü; bakanlar Mithat Şükrü Bleda, Rauf Orbay, Kara Kemal, Ahmet Şükrü; milletvekilleri Zülfü Tigrel, Arif Fevzi Pirinççioğlu, Ali Çetinkaya; valiler Hasan Tahsin Uzer; ordu komutanları Ali İhsan Sabis, Fahrettin Türkkan; büyük yazarlar Süleyman Nazif, Aka Gündüz; seçkin profesörler Ziya Gökalp, Ahmet Ağaoğlu; gazete başyazarları Celal Nuri İleri, Hüseyin Cahit Yalçın gibi tanımış isimlerin hepsi bir arada idi. Osmanlı arşivlerinin başına bir Ermeni geçiren İngilizler, arşivlerde istedikleri belgeleri bulamadılar. Kendi arşivleri, Fransız ve Rus arşivlerini de tarattıran İngilizler, son çareyi önemli bir misyoner ve istihbarat ağı bulunan Amerikan arşivlerinde aradı. 16 Haziran 1921 günü Lord Curzon, Washington Büyükelçiliği’ne Malta

sürgünlerinin listesini gönderip; bu kişilerin herhangi birinin aleyhinde açılan dava dolayısıyla Amerikan Hükümeti’nce bir delil sağlanıp sağlanamayacağını sordu. Amerikan arşivlerinde araştırma yaptıran Büyükelçi Geddes, iki hafta sonra şu cevabı gönderdi: “Üzülerek arz edeyim ki bu belgelerin içinde yargılanmak üzere Malta’da tutulu bulunan Türkler aleyhinde delil olarak kullanacak hiçbir şey yoktur.’ Davanın savcısı yapacağı bir şey kalmadığını anlayınca dava açmaya dahi gerek görmeden Malta sürgünlerini serbest bıraktı. Bütün bunlar sözde soykırım kararı alan Amerikan Temsilciler Meclisi’nin ve Senatosu’nun bırakın arşivlerini, kütüphanelerinde bile bulunmaktadır. Ancak amaçları bilgi ve belgelere dayanan gerçekler değil, Türkleri köşeye sıkıştırmak, haksızlıklarını kabul ettirmektir.

Bir örneği daha siz değerli okurlarımın bilgilerine sunarak, ermeni soykırımı olup olmadığına dair kararı siz değerli okurlarıma bırakmak istiyorum.

Daha önce de bahsettiğim gibi ermeni Terör örgütlerinin içerisinde en tehlikelisi ve kanlısı olan Ermeni Devrimci Partisi’nin (EDP) (Taşnaksutyun) kurucularından ve Ermenistan’ın ilk Başbakanı Ovannes Kaçaznuni’nin, Taşnaksutyun’un 1923 yılı Nisan ayında Bükreş’te düzenlediği Yurtdışı Konferansı’na sunduğu rapor bütün gerçekleri açıkça ortaya koyuyor.

İşte, Ermenistan’ın ilk Başbakanı’nın raporundaki itiraflarından bir bölümü:

“… Barışı sabote etmek için savaştık bile… Artık hepimiz Türkler’in düşmanı olan İtilaf Devletlerinin kampındaydık… Türkiye’den ‘denizden denize Ermenistan’ talep etmekteydik… İtilaf devletlerinin ordularını Türkiye’ye göndermeleri ve hâkimiyetimizi temin etmeleri için Avrupa ve Amerika’ya resmî çağrılar yaptık… Nihayet şu da var ki var olduğumuz sürece aralıksız olarak Türklerle savaştık. Öldük ve öldürdük. Artık, Türklere ne gibi bir güven telkin edebiliriz ki? … Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık… Tehcir doğruydu ve gerekliydi… Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz… Türklerin millî mücadelesi haklıydı… Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı… Türklere karşı ayaklandık ve savaştık… Sevr Antlaşması gözümüzü kör etmişti… İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği büyük Ermenistan hayali vardı… Ama biz hiçbir zaman devlet olamadık… ‘Türkiye Ermenistan’ı’ diye bir devletin hayalden öte olmadığı gerçeğini göremedik… İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği Ermenistan hayali vardı, gerçeği göremedik…”

Bu Rapor 1923 yılında Bükreş’te Kaçaznuni tarafından Kongreye sunulduktan sonra, yine Kaçaznuni tarafından bastırılmış, ancak Ermenistan’da yasaklanmıştır. Dünyadaki bütün kütüphanelerin kayıtlarında bulunan kitap,

gizli eller tarafından Avrupa’daki birçok kütüphaneden toplanmış ve yok edilmiştir. Dünya Ermenileri arasında yaygın olarak tartışılan bu kitap, İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlisi Mehmet Perinçek tarafından Moskova’daki Lenin Kütüphanesi’nde Rusça olarak bulunmuş, Türkolog Arif Acaloğlu tarafından Türkçe’ye çevrilmiş ve 2005 yılında Kaynak Yayınları tarafından yayınlanmıştır. İsteyen ve meraklı olan arkadaşlarımız temin ederek okuyabilir. Kitapta yer alan bilgiler, Türkler’in ‘Ermeni Soykırımı’ yaptığı iddialarını kesin bir dille yalanlıyor. Aksine, Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu’na karşı nasıl bir ihanet içinde olduklarını, yaptıkları katliamları açıkça belgeliyor. Sadece bu kitabı İngilizce, Almanca, Fransızca gibi dünyanın ortak kullandığı dillere çevirterek, dünyaya yaygın olarak dağıtabilseydik, çok büyük iş yapmış olurduk.

Bu dahi tek başına Ermeni tezlerini çürütmeye yeter de artar. Ancak, kimsenin belgeyle, raporla, kitapla, gerçekle falan işi yok. Onların işi siyasi ve Şark Meselesi bağlamında 1000 yıldır sürdürdükleri faaliyetler de yatıyor.

Sağlıkla kalın…

http://www.samsunhabertv.com/yazarlar/675/ermeni-soykirimi-mi-dediniz-ii

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın