Elşad MİRBEŞİROĞLU
1988 yılının Şubat ayında Sumgayıt’ta olanlar ermenilerin siyasi kesiminin bir şizofreni hastası olduklarını gösterdi. Ermeni ayrılıkçıları ve teröristleri, Sumgait’teki halklarının temsilcilerine karşı olan saldırıları ile, Azerbaycan’a karşı bir bilgi savaşı cephaneliği oluşturmaya çalıştılar. Aynı zamanda, Sumgait olayları bir kez daha siyasi Ermenilerin genetik “kalitelerini” koruduğunu ve bir nesilden diğerine geçtiğini gösterdi.
Ermenilerin, Dağlık Karabağ iddialarını çözümlemek için Sumgait’in provokasyonunu yaparak ek destek almak istedikleri doğrudur. Ancak konunun başka bir tarafı vardı. Sovyet sonrası alanda etnik-ulusal ve etnik-bölgesel çatışmaların kışkırtılması da SSCB’nin çöküş stratejisinin bir parçasıydı. Sumgait olayları zamanında, Sovyetler Birliği’nin çöküşü için Batı kurallarına uygun hareket eden M. Gorbachev’di. Bu talimatlardan biri, Ermenileri SSCB’nin çöküş sürecine dahil etmekti.
Bu bakımdan, M. Gorbaçov, Ermeni ayrılıkçılarının “ideolojik babası” işlevini üstlendi. Olgunlaşmamış M. Gorbachev, Aganbekyan, Shahnazarov ve Balayan gibi siyasi çeşitliliklerle Sumgait olaylarının ana “şefi” idi. Aslında, M. Gorbaçov liderliğinde Ermenilerin oyuncak adamları, SSCB’nin çöküşü için, ahlaki ya da insan sınırı olmadıklarını gösteren bir leke aracına dönüştüler. Eduard Grigoryan ve iki erkek kardeşinin Sumgayıt’taki vatandaşlarına karşı yaptıkları acımasızlık nedeniyle olaylar çarpıtıldı.
Mağdurlar, bölücü “Karabağ Komitesi”ne maddi yardımda bulunmayanlardı. Sumgait’te öldürülen 26 Ermeni’nin hiçbirinin Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan’dan kaldırmayı amaçlayan bölücü “Karabağ Komitesi” ne para vermemesi tesadüf değil. Ayrılıkçı Karabağ Komitesi’ni desteklemeyen Ermenileri seçmek ve öldürmek çirkin ermeni siyasi planının bir parçasıydı.
Grigoryan ve suçluları yalnızca Sumgayit Ermenilerini öldürmekle kalmadı, aynı zamanda evlerini de soydu. Soruşturma grubunun ortaya çıkardığı çok sayıda gerçek, hayli Sumgait Ermenisinin, kendilerini Ermeni şiddeti ve terörden korumak için Azerbaycan ailelerine sığındığını gösterdi. Soruşturma sırasında ifade veren Ermeniler, Azerbaycanlılar tarafından korunduklarını itiraf etti.
Bununla birlikte, tanık ifadeleri M. Gorbaçov tarafından tahrif edildi. Tüm kanıtlar ve tüm işaretler açıkça Sumgait’teki olayların Moskova’da M. Gorbachev’in önderliğinde hazırlandığını gösterdi. Amaç, daha önce de belirtildiği gibi, uzun süren bir çatışma merkezi oluşturmaktı.
Ermeniler, Sumgait olaylarını dünyaya Ermenilere karşı soykırım olarak sunuyorlar. Bu olaylar Ermeniler tarafından Ermenilere karşı işlenen bir provokasyondu.
2011’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in girişimi üzerine Sumgait olaylarıyla ilgili yeni bir soruşturma başlatıldı. Sonuçlar, Sumgayit olayının, M. Gorbachev ve etrafındaki Ermeni şovenleri tarafından “sahnelendiğini” gösterdi. Genel olarak, Sumgait, Osh ve Fergana’da etnografik zulmün yürütülmesiyle ilgili talimatlar aynı merkezden geldi. Talimatların Grab’da hazırlandığını ve Kremlin tarafından koordine edildiğini varsayalım. Bu yıkıcı ve kanlı süreçlerde Ermeniler kötülük tanrısı rolünü oynadı. Orta Asya cumhuriyetlerinde SSCB ÇHC’nin de ajanı olan Sargsyan, benzer olayların işlenmesinde büyük rol oynamıştır.
Böylece, 27-29 Şubat 1988’de Ermeniler tarafından Sumgait’te yaşayan Ermenilere karşı bu adımlar atıldı. Ermenilerin bu “niteliği” kavramlarının yeterince güçlendirildiği görülüyor. Ermeniler, provokasyon, terör ve saptırma gerçekleştirmenin ne zaman gerekli olduğunu hatırlıyorlar. Onlara karşı bile kolayca kullanılabilirler. Bu Sumgait olaylarıyla kanıtlandı.
https://www.oncevatan.com.tr/ermeniler-ermenilere-karsi-makale,47082.html
İlk yorum yapan siz olun