İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yeni Mesaj; Akın Aydın: Ermenilerin büyük ihaneti senaryolaştırılmalıdır

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Başta ABD ve Fransa sponsorluğunda olmak üzere Ermeni devleti ve lobileri her 24 Nisan’da dünya çapında kendilerince anmalar düzenler, açıklamalar yaparlar ve milletimize, bayrağımıza karşı aşağılık söylemlerde bulunuyorlar. Bu normal! Çünkü aşağı olandan aşağılık dışında bir şey beklenemez.
Diğer taraftan başta AB ülkeleri olmak üzere birçok devlet Ermeni soykırım tasarısını kabul etmiştir.
ABD ise resmi olarak bu yalanı kabul etmese de her 24 Nisan’da hem medya, hem de siyasetçiler üzerinden Ermenilere desteğini vurgulamış ve ülkemizi hedef alan açıklamalar yapmışlardır.
Son üç beş yılda birçok başlıkta ABD ile ters düştük. Her seferinde ABD arkadan dolanarak istediğini aldı.
Bugün de benzer bir durum var ortada. Suriye’de artık ABD’nin borusu değil Rusya’nın borusu ötüyor. Tabi Rusya bu boruyu Türkiye vesilesiyle eline aldı.
Haliyle yine ABD yine arkadan dolandı ve asılsız Ermeni iddialarını meclislerine getirerek onayladılar.
Tabii ki kabul edilemez, tabii ki bir ses olmalıyız, tabii ki hep beraber duruş göstermeliyiz.
Amma! Geç de olsa öz eleştirimizi de yapmalıyız. Tarih ortada. Kayıtları, belgeleri Beyazıt’ta, Başbakanlık’ta, Genelkurmay’da. Türk Tarih Kurumu’muzda var. Üniversitelerimiz, tarihçilerimiz de var.
Ve en önemlisi medya ve sinema sektörümüz de var.
Yıllardan beri başta hükümetler olmak üzere tarihçiler bu konuyu noktasına kadar güncelleyip başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere bu devleti zan altında bırakanların gözünün içine sokmadı?
Ya medya ve sinema! Meksika’ya bile ihraç edilen Türk kültür, tarih, ahlak ve inancıyla bağdaşmayan dizi film senarist ve yapımcıları acaba az biraz vicdan yapıp o günlerin acılarını, sadık tebaanın bir anda vahşileşmesini, nasıl vahşileştiğini vs. dizi veya film yapamazlar mıydı?
Evet, biraz kendimizle yüzleşmemiz lazım. Gerçeğimizi dünyaya anlatamadık. Ama onlar yalanlarına dünyayı inandırdılar.
Siyasete bakınca daha vahim bir durum var ortada. Her 24 Nisan’da bu konu gündeme geldiğinde ülkemizde söz sahibi olanlar, ‘kabul edilemez, tarihe iftira atıyorlar, tarihi kayıtlar ortada’ vs. der ve geçerlerdi.
90’lı yıllara kadar Türkiye Cumhuriyeti bu açıklama, itham ve söylemlere çok sert tepki verir, tartışmaya bile girmezdi.
Özallı yıllarda gevşeme başladı. Daha sonra o dönemin siyasetçileri itiraf ettiler ki, ‘bizzat Özal ve heyetleri, Ermenilerle defalarca görüştü. Özal’ın bu görüşmelerdeki amacı Ermenilerle orta yol bulmaktı.’
Maalesef Özal’ın açtığı bu yolu AKP devam ettirdi. Tarihler 18 Ocak 2012’yi gösterdiğinde AKP’nin kurucu isimlerden İsmet Uçma; “Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşır özür dilerim” dedi! Osmanlı Ermenilerinin “1915’te maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını” vicdanının kabul etmediğini ifade eden Uçma, “Tehcirde halkın sürülmesi çok büyük yanlış. Ermeni halkından özür dilerim” açıklaması yapmıştı.
Agos gazetesinin, “Özür diliyorum” kampanyasına da imza atan İsmet Uçma, “Soy sürgün” tanımlaması yaptığı 1915 olayları için “İnkarını vicdanım kabul etmiyor” diyordu.
Ve tarih 24 Nisan 2014’e geldiğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı, Ermenilerden özür diliyordu.
Tarih Ermenilerin 1915’teki büyük ihaneti yazdığı gibi bunları da yazdı.
Bir an önce tarihi belgelerle özellikle medya ve sinema sektörü aracılığıyla Ermenilerin büyük ihanetini, Asala’yı konu alan dizler, filmler yapılmalı, hem içimizdeki, hem de dışarıdaki düşmanların yüzlerine vurulmalıdır.


https://www.yenimesaj.com.tr/ermenilerin-buyuk-ihaneti-senaryolastirilmalidir-H1329810.htm

Yorumlar kapatıldı.