2010’da Patrik Genel Vekili seçimi yapılırken de böyle bir hava yaratılmış ve apar topar, geleneğimizde olmayan bir Patrik Genel Vekili seçimi yapılmıştı. Sıkıntılarını 10 yıl boyunca yaşadık.
Patrik seçimi süreci olabilecek en sancılı biçimde devam ediyor. Bu hafta seçime katılma hakkı elinden alınan Başepiskopos Çulciyan bir açıklama yaparak, “Sorun bensem adaylığımı geri çekiyorum” dedi ve yurtdışındaki adayların seçime katılma haklarını engelleyen İçişleri Talimatnamesi’ne itiraz edilmesini önerdi. Başepiskopos Bekçiyan da seçime katılamayan adaylarla dayanışma adına aday olmayacağını açıkladı ve kalan iki adaya yani Episkopos Maşalyan ve Başepiskopos Ateşyan’a adaylıklarını geri çekme önerisinde bulundu.
Ancak gerek Episkopos Maşalyan ve gerekse Başepiskopos Ateşyan bu ve toplumun diğer kesimlerinden gelen eleştirileri, talepleri dikkate almamakta. Kampanyalarına devam etmekteler. Ancak tabloya baktığımızda bu seçimin bu haliyle yapılmasının büyük yaralar açacağı açıktır. 2010’da Patrik Genel Vekili seçimi yapılırken de böyle bir hava yaratılmış ve apar topar, geleneğimizde olmayan bir Patrik Genel Vekili seçimi yapılmıştı. Sıkıntılarını 10 yıl boyunca yaşadık. “Seçim bu haliyle yapılsın, gecikemeyiz” diyenler belki de buna benzer ve daha uzun sürecek sıkıntılı bir dönemin kapılarını açmaktalar. Hiçbir şey için geç değil. Tekrar ediyoruz: Yanlıştan dönmekte fayda var.
Haftanın bir diğer gelişmesi ise Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği Kayseri konferansının yasaklanması. Birçok kentte yapılagelen bu konferanslar dizisinin bu kez iptal edilmesini anlamak mümkün değil. Karar zaten yasal da değil. Sormak istiyoruz: Neyin konuşulmasından korkuldu?
http://www.agos.com.tr/tr/yazi/23112/agos-basyazi-bu-secim-yaralar-acacak
İlk yorum yapan siz olun