İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

’Ermeni Soykırımı’ iddiaları ve AİHM kararı

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

DR. CÜNEYT AKALIN 

“Ermeni Soykırımı” iddiaları Cumhuriyet tarihi boyunca, özellikle Ankara’nın başarıyla yürüttüğü 1974 Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra TC’nin birçok platformda karşısına çıkartılan bir kara propaganda aracıdır. Yurtdışında öğrenim gören Türk çocuklarının ders kitaplarında “Ermeni Soykırımı” iddiaları ile karşılaşmaları, Avrupa’nın başkentlerinde Türk diplomatlarına yönelik tedhişin karşılıksız kalması, cinayetlerin örtbas edilmesi, Türkiye’nin AB üyeliği için başvuruda bulunduğu 1990’lı yıllarda Avrupa Parlamentosu’nun “Ermeni Soykırımı” kararları ile aşağılanmak istenmesi, Batı’nın çeşitli meydanlarına yerleştirilen “soykırım anıtları”, devlet/eyalet meclislerinden geçirilen “soykırım kararları” kara propagandanın öteki yüzleridir.

TALATPAŞA KOMİTESİ’NİN MÜCADELESİ 

2000’li yıllarda Ermeni iddialarına karşı yükselen tepkilerin en anlamlısı, başkanlığını KKTC’nin kurucu başkanı Rauf Denktaş’ın üstlendiği Talat Paşa Komitesi’dir. Dönemin Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun İsviçre’de yaptığı bir konuşma yüzünden bu ülkede kovuşturmaya uğraması üzerine Talat Paşa Komitesi Avrupa’da protesto eylemleri örgütlemeye karar verdi. Komite’nin bir üyesi olarak, Dr. Doğu Perinçek 2005’de Mayıs- Temmuz ve Eylül aylarında Lozan, Bern, Zürih Wintherthur, Opfion, Koniz kentlerinden düzenlenen toplantılarda “Ermeni Soykırımı” iddialarını reddetti, bunun emperyalist bir yalan olduğunu ifade etti. Dolayısıyla İsviçre’nin Soykırım Yasasına eklediği yeni hükümleri açıkça çiğnedi.

Lozan Sulh Ceza Mahkemesi Perinçek’i mahkum etti. (9 Mart 2007)

Bunun üzerine Dr. Doğu Perinçek ifade özgürlüğü engellendiği gerekçesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurdu. (10 Haziran 2008)

AİHM 2.Dairesi Perinçek’i haklı buldu, İsviçre Devletini mahkum etti. (12 Aralık 2013) Bu kez İsviçre devleti karara itiraz edince (17 Mart 2014) dava AHİM Büyük Daire’ye taşındı.

AHİM Büyük Dairesi de Perinçek’i haklı buldu (15 Ekim 2015), karar kesinleşti.

Perinçek 28 Ocak 2016 günü AHİM kararına dayanarak İsviçre Mahkemelerinin verdiği kararların bozulması için temyiz başvurusunda bulundu. İsviçre Federal Mahkemesi, Perinçek hakkında İsviçre Mahkemesince verilen mahkumiyet kararını bozdu. (25Ağustos 2016)

AİHM KARARININ ANLAMI 

AHİM “Ermeni soykırımı” iddialarını kabul etmediği için Doğu Perinçek’in cezalandırılmasını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı buldu.

Karara göre:

Reklamdan sonra devam ediyor 

– Niteliği tartışılmakta olan 1915 olayları “soykırım” olarak nitelendirilemez.

– Bu konuda alınmış bir yargı kararı yoktur.

– Bu açıdan da 1915’te yaşananlar, 2. Dünya Savaşı’nda yaşanan (ve uluslararası hukukça mahkum edilen) Yahudi soykırımından farklıdır.

– Konu, tarihçilerin tartışmaları gereken ve tartışmakta oldukları bir husustur. Parlamentolar ve mahkemeler bu konuda karar veremez.

– 1915 olaylarının “soykırım” olarak nitelendirilemeyeceğinin savunusunu yasaklamak, bunu cezalandırmak düşünce özgürlüğüne aykırıdır.

AİHM, 1915 olaylarında yaşanan acıları paylaşan ve “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” diyen Perinçek’in, Ermenileri rencide edici bir yaklaşım içinde olmadığını, “ırkçılıkla” suçlanamayacağını ayrıca belirtti.

PERİNÇEK-İSVİÇRE DAVASININ KAZANIMLARI 

AHİM 2. Dairesinin 17 Aralık 2013 tarihli kararı ve AHİM Büyük Dairesinin 15 Ekim 2015 tarihli kararı uluslararası alanda yankılandı.

Danimarka Meclisi 26 Ocak 2016’da “Ermini soykırımı”na ilişkin önergeyi reddetti. İsviçre Federal Mahkemesi 25 Ağustos 2016’da Doğu Perinçek hakkında Lozan Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği mahkumiyet kararını kaldırdı.

Almanya ve İsviçre başta olma k üzere Avrupa ülkelerinin yargı kurumlarında ve kamuoyunda AHİM’in Perinçek-İsviçre Davasında açıkladığı görüşü kabul eden eğilim hızla yükseldi ve gelişmelere yön vermeye başladı. İsviçre Federal Mahkemesi kararlarını yorumlayan Neue Zürcher Zeitung “dava hukuken bitmiştir, ancak siyasal konu olmaya devam edecektir” tespitini yaptı.

AHİM’in Perinçek-İsviçre davasında verdiği karar Türk tarafının elini çok güçlendirdi, Ermeni lobilerinin kamuoyunu işgal eden balonlarını patlattı.

AHİM kararı hem hukuken hem de siyaseten belirleyici önemdedir.

https://www.aydinlik.com.tr/ermeni-soykirimi-iddialari-ve-aihm-karari-ozgurluk-meydani-ekim-2019

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın