SAKARYA (AA) – ÖMER FARUK CEBECİ – Sakarya ‘da yaşayan Hanifi Bereket (53), çocuk yaşlarda İstanbul’da Rum ve Ermeni ustaların yanında öğrendiği ahşap oymacılığı sanatını eşinin yardımıyla yaşatmaya çalışıyor.Yaklaşık 40 yıl önce babasının evinden İstanbul Dolapdere’ye giden Bereket, burada Rum ve Ermeni ahşap ustalarının yanında çırak olarak işe başladı.
Uzun süre İstanbul’da oymacılığı icra ettikten sonra bölgede asayiş olaylarının artması sebebiyle Sakarya ‘ya taşınan Bereket, kurduğu atölyede çalışmalarına devam ediyor.Türkiye’de az sayıda ahşap oymacısı kaldığını belirten Bereket, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültür Bakanlığı’na mesleklerinin “Somut Olmayan Kültürel Miras” kapsamına alınması için başvuruda bulundukları ve ön kabulün gerçekleştiğini söyledi.
Zamanında oymacılığın Dolapdere’den dünyaya açıldığını ancak bunun korunamadığını aktaran Bereket, bölgenin şimdilerde dizi ve filmlere konu olduğunu kaydetti.
– “Yanımızda çalışacak çırak yok”Yaklaşık 8 yıl önce Sakarya ‘ya taşındıklarını dile getiren Bereket, zorlu şartlara rağmen sanatını burada sürdürmeye çalıştığını kaydetti.
Sanatın yaşayan son taşıyıcıları olduklarına değinen Bereket, “Ne yazık ki bunu geleceğe taşıma imkanımız yok. Yalnız ve tek tek kalmışız. Yanımızda çalışacak ne bir çırak var, ne de okullardan eğitim için bir öğrenci geliyor. Devlet bize okullardan çırak vermeli.” şeklinde konuştu.
Sakarya ‘ya yerleştikten sonra eşi Gülendam Bereket’in (46) kendisine atölyede yardım etmeye başladığını ifade eden Bereket, “Çırak bulamadığımız için eşimle birlikte çalışıyoruz. Buraya yerleştikten sonra küçük dükkanımızda, kendi çapımızda butik işler yapıyoruz, berjerler kanepeler dresuar, ayna, çerçeveler üretiyoruz. Birlikte çalışmak hoş, ancak bizim yanımızda çırakların olması lazım. Çırak olacak ki bizden sonra bu işi devam ettirsin. Oymacılığı gelecek nesillere aktarmamız lazım.” dedi.
Oymacılığın tarihi açıdan insanın doğaya kültürel olarak bıraktığı iz düşümü olduğunu vurgulayan Bereket, “İstiklal Caddesi, binalarında oymacılığın örnekleri olduğu için ünlüdür, orası gezilir görülür. Duvarlardan dış cephelerden oymaları kaldırın, geriye hiçbir şey kalmaz. O yüzden oymacılık çok önemli, bu işe önem verilmesi lazım. İnsanların da evlerinde oymalı işleri mutlaka kullanmaları lazım.”Bereket, çırak yetiştiren meslek okullarıyla bağlantılarının kurulması gerektiğini sözlerine ekledi. – “Mesleği ayakta tutabilmek için beraber çalışıyoruz”Oyma ustası Bereket’in eşi Gülendam Bereket ise 23 yıllık evli olduklarını yaklaşık 8 yıl önce Sakarya ‘ya taşındıklarını anlattı.Çırak olmadığı için eşine yardım ettiğini anlatan Bereket, “Mecbur çalışmak zorunda kaldım. Güzel ve zor bir iş. Bayan olarak zorlanıyorum. Atölyede çalışmak evde çalışmaktan daha zor. Eşime yardım etmek güzel bir duygu ancak işleri ağır. Yardım etmesem olmaz mecbur beraber çalışıyoruz, yardımcı oluyorum. Mesleği ayakta tutabilmek için beraber çalışıyoruz.” diye konuştu.
İlk yorum yapan siz olun