İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ezidi Soykırımı Günü, resmen kabul edildi

Tarih boyunca birçok medeniyete başkentlik yapan ve dünyanın en önemli geçiş noktalarından biri olma özelliği taşıyan İstanbul’un gizemli tarihinde neler yaşandı? Marmaray kazılarında çıkan objeler, İstanbul’a dair neler anlatıyor? İstanbul, henüz gün yüzüne çıkmamış neler saklıyor? İstanbul’un pagan çağında neler yaşandı, bugüne neler taşındı? Bütün bu soruları, araştırmacı yazar Erhan Altunay ile konuştuk.

Aksam.com.tr’den Ezgi Aşık’ın sorularını yanıtlayan Altunay, İstanbul’un dünyadaki en önemli geçiş yerlerinden biri olduğunu ve İstanbul’un, neolitik kültürün dünyaya yayılmasında önemli rol oynadığını vurguladı. Altunay, “Marmaray kazılarında ortaya çıkan eşyalar sadece bizle ilgili neolitiğin Anadolu ve Trakya neolitiğinin geçiş döneminde olduğunu gösterdi. İstanbul’un ilk insanlardan beri bir geçmişi olduğunu gösterdi.” ifadelerini kullandı.

En son çıkardığınız “İstanbul’un Pagan Çağı” kitabında Bizans’tan önceki dönemlere değiniyorsunuz. İstanbul’un gizli tarihi hakkında bilmediğimiz neler var?

Bizim bilmediğimiz bir İstanbul var. Her gün üzerinde yürüdüğümüz yerler aslında tarihin en ilginç yerlerinden bir tanesi, İstanbul’da yürürken ayağımızın altında ne olduğunu bilmiyoruz. Mesela Beşiktaş’tan çok defa geçmişsinizdir; ayağınızın altında kurgan tipi mezarlığın olduğunu ve dönemi tunç çağına inen yerleşimler olduğunu bilmiyorduk. İstanbul’un altında neolitik dönemden cilalı taş dönemine kadar giden uygarlıklar var. Mesela yine Pendik herkesin gittiği ve bildiği yer, orası yuvarlak evler, sazdan çatıları olan küçük bir balıkçı köyüydü.

“SULTANAHMET’İN ALTI TAPINAKLARLA DOLU”

İstanbul’un pagan çağında neler vardı?

İstanbul’da neolitik dönem, cilalı taş devri ve tunç devrinden gelen ana tanrıça tapınağı olduğunu biliyoruz. Çünkü neolitik dönemde ana tanrıça idolü bulunuyor. İstanbul’da da diğer neolitik kültürlerde olduğu gibi Çatalhöyük gibi bir ana tanrıça tapınağı olmuş. Sultanahmet’in altı o döneme ait tapınaklarla dolu; yine Ayasofya’nın arkasında tapınaklar var.

Yunan döneminde, yani Byzantion iken daha önce de söylediğimiz gibi İstanbul tapınaklarla donatılıyor. Antik kaynaklara göre Apollon ve Artemis tapınakları Akropol civarında var, Gülhane parkına doğru Athena altarı ve Poseidon tapınağı, liman civarında Hekate tapınağı bilebildiklerimiz. Dionysios Byzantios’tan öğrendiğimiz kadarı ile Roma döneminde Haliç ve Boğaz da tapınaklarla dolu.

Karaköy’de bir ay tanrıçası tapınağı var. Toprağın altında bizim bildiğimizden çok farklı beyaz mermerler içerisinde bir İstanbul var. Paganizmin ilginç bir yönü var. Arkeolojik olarak araştıranlar bilir; İstanbul güneşse Kadıköy ay. Kadıköy’de çok önemli kehanet merkezi varmış, Grek döneminin insanları Kadıköy’e kehanet dinlemeye gelirmiş. Aynı zamanda Kadıköy’de bir Hekate büyücüler tanrıçasının da tapınağı var.

“PAGANİZM HER ŞEYİN CANLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜR”

Pagan inancı hakkında neler söyleyebilirsiniz? Paganizmin inanç sistemi neye dayanır?

Paganizm insanın doğayla olmasına dayanır, her şeyin canlı olduğunu düşünür. Paganizm her şeyden önce yaratıya inanır, onun eril ve dişil yönleri olduğuna inanır. Pagan kültürü, dünyayı dişil olarak görür; onları besleyen bir anadır, ritüeller yapar. Biz de toprak ana deriz. Paganizmin amacı, doğaya ve mevsimlerin döngüsüne uyabilmek için yapılan pratikler bütünüdür. Bunlar bahar ritüelleri, sonbahar ritüelleri ve nevruz gibi.

“PAGAN RİTÜLLERİ TOPLUM İÇERİSİNDE YAPILIR”

Paganizmde tanrının ölüp dirilmesi şöyle sembolize edilir; güneş tanrı 23 Haziran gibi ölüyor, ondan sonra 24 Aralık’ta tekrar doğuyor. Bunlar aslında günlerin kısalıp uzamasıyla alakalıdır. Paganizm inançları Hristiyanlığa geçmiştir. Hz. İsa’nın doğup büyüyüp yeniden dirilmesine dikkat ederseniz Noel, günlerin uzamasına denk geliyor.

İstanbul’da pagan inançları çok kuvvetli yapılmıştır. Bizans’tan önce İstanbul’da her yer tapınaklarla doluydu. Tarihi yarımadanın her yerinde bir pagan anısı var. Paganizmde doğayla birlikte olabilmek için ritüeller yapılır. Ritüellerin toplum içerisinde yayılması için bunlar tiyatro gibi biçimlendirilir.

“İSTANBUL’UN TARİHİ İLK İNSANLARA KADAR GİDİYOR”

Marmaray kazılarında bulunan objeler İstanbul’a dair bizlere neler söylüyor?

“İstanbul’da neolitik dönem yaşandı mı yaşanmadı mı?” diye bir tartışma konusu vardı. Pendik’te, Dudullu’da ve Bakırköy’de birtakım objeler çıktı. Yenikapı bize neolitik çağın burada yaşandığını ve İstanbul tarihinin çok geriye gittiğini söyledi.

Marmaray kazılarında ortaya çıkan eşyalar sadece bizle ilgili neolitiğin Anadolu ve Trakya neolitiğinin geçiş döneminde olduğunu gösterdi. İstanbul’un ilk insanlardan beri bir geçmişi olduğunu gösterdi. Daha sonra Yunan Roma dönemine ait çok güzel eserler ortaya çıktı.

“MARMARAY OLMASAYDI BUNLAR BİLİNMEYECEKTİ”

Sirkeci’de insan kafası çıktı, elimize bilgi geçti. Fosforlu liman bulundu ve İstanbul’un nelerde ticaret yaptığını öğrendik. Marmaray kazıları önemliydi, tahrip oldu mu oldu, ama Marmaray olmasaydı bunlar hiçbir şekilde bilinemeyecekti.

“İSTANBUL KUTSAL EMANETLERİ SAKLIYOR”

Son olarak, İstanbul sizce içinde daha neleri saklıyor?

İstanbul tarihi yarımadada neolitik döneme ait kalıntıları saklıyor, bunların hepsine daha ulaşamadık. Daha eski pagan dönemine ait tapınakları saklıyor, bunları da bulamadık. İstanbul tiyatrosu hala ortaya çıkmadı, şu anda Topkapı Sarayı’nın mutfak bölümünün altında olduğunu sanıyoruz. Gülhane parkında Poseidon tapınağı var, bunlar da çıkmadı. Ama en önemlisi İstanbul kutsal emanetleri saklıyor. Bunlar bir gün ortaya çıkacak. İstanbul’un bir dehliz şebekesi var, onlar ortaya çıkarsa gizemli tarihi biraz daha öğrenmiş olacağız.

https://www.ermenihaber.am/tr/news/2019/09/17/Ermenistan-Irak-Ezidi-Soykırımı/164429

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın