İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Aşiretler Çalıştayı: Tehditler DAİŞ’in yararına – ANHA

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***
Gire Spî’nin Tenhuze köyünde bugün, MSD ve Kanaat Önderleri Komitesi öncülüğünde Fırat Bölgesi Aşiretleri Çalıştayı düzenlendi. Bagera, Egidat, Cabur, Weldê, Evdalê, Emirat, Enzê, Neim, Şemer, Mucedeme ve birçok aşiret temsilcilerinden oluşan bin 500 kişinin katılımıyla gerçekleşen çalıştay, sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.

“Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehditlerine hayır, güvenli Suriye’ye evet” sloganıyla düzenlenen çalıştayda, Türk devletinin başta Kuzey ve Doğu Suriye olmak üzere Suriye’ye yönelik tehditleri tartışıldı.

Çalıştayın sonuç bildirgesi şöyle:

“Kuzey ve Doğu Suriye Kanaat Önderleri Komitesi öncülüğünde, “Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik tehditlerine hayır, güvenli Suriye’ye evet” sloganıyla kabile ve aşiret temsilcileri ve Fırat Bölgesi’ndeki aktivistler olarak bugün Girê Spî’de bir araya geldik. Katılımcılar Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük tehditlerini, Suriye’nin tüm bileşenlerinden onbinlerce şehit ve yaralı verilerek edinilen kazanımlar üzerindeki tehlikeleri tartıştı.

‘Tehditler DAİŞ’in yeniden canlanmasının yararıdır’

Bugün, dünya kamuoyuna, Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savurduğu tehditlerin, DAİŞ’in ve terör örgütlerinin yeniden canlanmasının yararına olacağını, Suriye’de ve bölgede barış ve huzurun gerçekleşmesi için verilen emekleri bertaraf edeceğini belirtmek için bir araya geldik. Bu tehditler Türkiye’ye de olumsuz etkilerde bulunmaktadır. Söz konusu tehditler Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin ve Suriye’nin egemenliği yasalarına aykırı olmakla birlikte, uluslararası sözleşmelere ve hukuka, komşuluk ilişkilerine ve ülkelerin egemenliklerini savunma hakkına aykırıdır.

Türkiye rejiminin öne sürdüğü bahaneler gerçeklikten uzak olduğu gibi Türkiye rejimi, Özerk Yönetim’in kendisine yönelik bir tehdidini bulamadığı için öfkelidir. Tüm bunlarla birlikte Erdoğan rejimi, DAİŞ önemli bir destek sunarak Girê Spî’yi işgal etmelerine neden olmuştu. Bunun yanında Türk devleti, Fırat bölgesindeki aşiretler ve bölge halklarının; Kuzey ve Doğu Suriye genelindeki Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Ermeni, Türkmen ve tüm bileşenler arasındaki tarihsel ilişki ve ortak yaşamdaki ısrarın ürünü olan bölgedeki güven ve huzuru bozmak istemektedir.

‘Barış istiyoruz’

Ne Türkiye halkına ne de Türkiye sınırına bir mermi bile atmadık. Çünkü biz barış istiyoruz. Her zaman Özerk Yönetim projesi yoluyla tüm Suriye topraklarında diyalogun ve çözümün hakim kılınması için çabaladık. Serêkaniyê Direnişi’nden Efrîn’deki Çağın Direnişi’ne ve şimdiye kadar da bu böyle devam etmektedir.

Tehditlere karşı çağrı

Bu temelde bütün Suriye halklarına, kendisiyle birlikte sadece zarar getirecek olan başta Türk devletinin tehditleri olmak üzere tüm tehditlere karşı durma çağrısı yapıyoruz. Öte yandan teröre karşı uluslararası koalisyonun öncülüğünü yapan ABD’ye, Rusya’ya, BM’ye BM Güvenlik Konseyi’ne, Arap Birliği’ne ve tüm insan hakları örgütlerine, sorumluluklarını yerine getirmeleri ve Türk devletinin Cerablus, Bab, Ezaz, İdlib ve halkının topraklarına geri dönmesini istediğimiz Efrîn başta olmak üzere Suriye genelindeki tüm işgallerini sonlandırmak için çalışmaya davet ediyoruz.

Şam yönetimine, Suriye krizinin çözümü için MSD temsilcileriyle ciddi bir şekilde diyalog gerçekleştirmeleri için çağrıda bulunuyoruz.

‘QSD’nin yanındayız’

Son olarak tüm saldırı ve tehditlere karşı duran Girê Spî Askeri Meclisi ve QSD’nin yanında olacağımızı belirtiyoruz. Çünkü bu güçlerde yer alan kadın ve erkekler bizim kardeşlerimizdir. Onlar sayesinde başımız diktir. Onların emekleri sayesinde huzur, güven içinde yaşıyoruz. Halkların kardeşliği temelinde ortak yaşam sürdüğümüz ve aynı kaderi paylaştığımız Suriye’mizle gurur duyuyoruz.”

(cj)

ANHA


https://www.hawarnews.com/tr//haber/asiretler-calistayi-tehditler-daisin-yararina-h17302.html

Yorumlar kapatıldı.