İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Vatan sevgisi ve FETÖ

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Latif Erdoğan

Vatan, uğruna ölünmeyi hak eden vedia, kutsal emanettir. Vatan, cetlerimizin şanlı mirası, gelecek kuşakların henüz yaşanmamış hatırasıdır. O, sıla yüklü hasret, buram buram cennettir. Vatan bir şiir, vatan bir musiki, vatan bir ahenktir.

Ana bağrıdır vatan; gül kokan. Ana kalbi, ana yüreğidir, şefkatle, muhabbetle, sevgiyle, merhametle atan. Her karış toprağında binlerce kara sevda saklayan sırdaştır o. Canları canıyla besleyen candaş, can yoldaştır o.

Şehit kanı gerektir, toprak vatan olsun için. Gazinin, teri, nefesi, çilesi en aziz armağandır ona. Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle, zenginiyle fakiriyle, âlimiyle cahiliyle, köylüsüyle kentlisiyle, patronuyla işçisiyle herkes kendisinden bir parçayı harç eder vatan uğruna. Onun imarı için kendilerini tüketir bütün ustalar, kalfalar, çıraklar. Ona vuslat arzusuyla kıvrım kıvrım uzanır tüm yollar. Coşkun ırmaklar okur sevda türkülerini vatanın. Gök kubbede yankılanır sedaları aşıklarının. Bazen dalgalar selamını bırakırlar sahillerine kim bilir hangi unutulmuşun. Bazen gözyaşını taşır bulutlar ona, yabana göçmüş çocuğunun. Bağıyla, bahçesiyle, ovasıyla, obasıyla güzel olduğu gibi, kıraç toprağı hatta çölüyle de güzeldir vatan. Pınarı, barajıyla güzel olduğu gibi, kuyusu, sarnıcıyla da güzeldir. Baharıyla güzel, kışıyla, yazıyla da güzeldir. O hep güzeldir…

Millettir vatan. Din, dil, ırk birliği ile örf, adet beraberliği ile gelenek, görenek ve diğer kültürel hassasiyetlerin ayniyete varan benzeşmeleri ile millettir. Sevinçte, tasada, sürurda, yasta müşterek kaderi paylaşmış bulunmakta millettir. Özgün kimlik ve kişiliği, ferdiyete uzanan çizgide topluca temsil edebilme nasibine sahip olmakla millettir.

Bayraktır vatan. Bağımsızlığa tutkunluğu, özgürlüğe vurgunluğu ile bayraktır. Alnı açık oluşuyla, başı dik duruşuyla, hep güven verişiyle, daim sulh deyişiyle bayraktır. İffettir, namustur, onurdur, gururdur, şandır, şereftir, haysiyettir, kahramanlıktır her ikisi de. Hakkı, hürmettir, saygıdır vatanın, hakkı olduğu gibi bayrağın…

Devlettir vatan. Caydırıcı kuvvete, adaletli şevkete, koruyucu şefkate talip olmak ile sözü hükme bağlayan, eşitliği sağlayan, dengeyi uyarlayan iradeye malik olmak ile genel geçer nizama, kuşatıcı izana, ebet payeli mizana varis olmakla devlettir. Kışlalı duruşuyla, haine vuruşuyla, düşmanı kovuşuyla, suçluyu buluşuyla, hesabını soruşuyla devlettir.

Dünyayı tek merkezden idare etmek isteyen küresel güçlerin oynadıkları en sinsi oyunlardan biri de vatan sevgisini, vatan şuurunu insanların gönlünden, kalbinden ve de aklından silmek, onları vatan adına aidiyetsiz hale getirmektir. Nitekim ülkemizde de oynanan oyunlardan biri ve en önceliklisi budur.  FETÖ mankurtlarının vatan deyince al görmüş boğaya dönmeleri de oynanan oyunun nasıl karşılık bulduğunun çok açık göstergesidir.

Geçenlerde bir ev ortamı sohbetinde konuklarımdan biri şöyle bir anekdot anlattı:

“Yirmi sene kadar önceydi. Bir gün televizyonu açtım. Ekranda bir adam, konuşuyor, ağlıyor, biraz sonra gülüyor, sonra tekrar ağlıyor… Hiçbir anlam veremedim,  sadece katıla katıla güldüm. Sonra da babama seslendim: Baba, gel bak yeni bir komedyen çıkmış, dedim.

Biraz sonra babam da geldi, izlemeye başladı. Buruk bir tebessümle, evladım, dedi, o komedyen değil, hoca, bildiğin cami hocası. Ben onu ve ailesini iyi tanırım, Erzurumludurlar. Fakat aslen Ermeni kökenlidirler. Bu hoca ilerde bu milletin başına çok işler açacak…”

Konuğum sözlerini şöyle sürdürdü:

“Babam, Erzurumlu bir iş adamıydı. İleri görüşlü bir insandı. İş hayatıyla ilgili öngörüleri hep çıkardı. Milliyetçi, vatanperver bir insandı. Bu günleri görmedi, görseydi mutlaka çok üzülürdü fakat asla şaşırmazdı. FETÖ elebaşı için, Türklükten ve Türklerden intikam almak için İslam’ı kullanıyor, derdi.”

Konuğum bunları anlatırken Gülen denen hainin daha Kırklareli vaizi iken ve henüz dünya kamuoyunda Ermeni soykırımı diye bir konu yokken 1965 yılında Ermeni Patriği Şinork Kalutsyan’a yazdığı mektubu hatırlamadan edemedim. Şöyle demiş bu mektubun bir bölümünde söz konusu hain:

“1915 senesinde Ermenilere gerçekleştirilen büyük soykırımı lanetle yâd etmeden geçemeyeceğim. Hz. İsa’nın çocuklarının Müslüman geçinen cahiller tarafından katledilmesini esefle kınıyorum…”

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/latif-erdogan/vatan-sevgisi-ve-feto-29590.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın