İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kahramanların heykeli dikilir, katillerin değil!

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Geçtiğimiz günlerde Ermenistan Hükümeti uluslararası bir skandala imza atarak ve uluslararası hukukun bütün kurallarını çiğneyerek, devletlerarası tüm diplomatik teamülleri yok sayarak “rezalet abidesi” bir heykelin açılışını yaptı…

Geçtiğimiz günlerde Ermenistan Hükümeti uluslararası bir skandala imza atarak ve uluslararası hukukun bütün kurallarını çiğneyerek, devletlerarası tüm diplomatik teamülleri yok sayarak “rezalet abidesi” bir heykelin açılışını yaptı…

Ermeniler tarafından, milletler arasına kin ve nefret tohumu ekmeye yönelik bu tip eylemlerin kabul edilebilir tarafı yoktur ama siyasi, diplomatik gerekirse başka yollarla bir karşılığı da mutlaka olmalıdır.

Ermeni hükümetinin diktiği heykele “Rezalet abidesi” diyorum. Çünkü geriye dönüp tarihe şöyle bir baktığımızda hep kahramanların heykelinin dikildiğini görürüz; teröristin, pusucunun, katilin, suikastçının değil!

Ermenistan’da dikilen bu heykelise Osmanlı Sadrazamı Talat Paşa’nın katili, suikastçı, teröristSoğomonTehliryan’ın heykeli… Belki bu noktaya kadar da sabredilebilir, bu “rezalet abidesini”, Ermenilerin onulmaz Türk Düşmanlığı hastalığının yeni bir tezahürü olarak değerlendirebilir; Ermenistan’daki Türk Düşmanlığının nasıl bir noktaya ulaştığına, nasıl bir paranoyaya dönüştüğüne bir kez daha tanık oluyoruz, diyebilirdik.

Ancak heykeli dikilen teröristin ayağı altında, Talat Paşa’nın gövdesinden ayrılmış başı varsa; bunu sadece Ermeni hastalığıyla, Ermeni şizofreniyle, paranoyasıyla izah ederek geçiştirmek mümkün değildir.

Çünkü o teröristin ayağı altında şerefli bir devlet adamının; Osmanlı sadrazamı Talat Paşa’nın kesik başı vardır…

Bu terörist heykelinin ayağı altındaki ise sadece Talat Paşa’nın kesik başı değil; Türk milletinin şerefidir, onurudur, gururudur…

Uluslararası hukuk kuralları açısından ve ülkeler arası ikili ilişkiler bakımından tam bir skandal olan bu heykel ile Ermeniler,bilinçli şekilde Türk milletini dünya kamuoyu önünde alenen aşağılamıştır.

Bu yüzden,bu rezalet abidesinin ortadan kaldırılması için diplomasi öncelikli olmak üzere Ermenistan’a her tür baskının yapılması, yaptırımın uygulanması gerekmektedir. Geri adım atılmadığı takdirde, uluslararası ilişkilerde bir yöntem olan misliyle mukabele hakkımızı mutlaka kullanmalıyız. Kamuoyunda Ermenilerin aşağılık bir işe, bir skandala neden oldukları ama Türk Milletinin diplomatik yollardan her türlü karşılığı vermesi gerektiği deklare edilmiştir. Doğrudur, biz büyük devletiz ulu milletiz ama asla üç buçuk Ermeni’nin alenen aşağılayacağı bir millet de değiliz!

Eğer diplomatik baskılar, farklı yaptırımlar bir sonuç vermezse, misliyle mukabele hakkımız devreye girmeli; Türk Düşmanlığını körükleyen, Türk Milletinin onurunun ayaklar altına alan Ermenilere, misliyle cevap verilmelidir.

Ermenistan’da dikilen heykel bir kahramanın değil, suikastçının heykelidir. SoğomonTehliryan Berlin’de, karşısına çıkmaya bile cesaret edemediği Osmanlı Sadrazamı Talat Paşa’yı kalleşçe, kahpece arkadan vuran sıradan bir katildir, teröristtir.

Eğer Ermenistan’ın bu eylemine misliyle cevap verilecekse, bizde Kars’a veya Iğdır’a, Erivan’dan da görülecek şekilde, bir “kahramanın” heykelini dikmeliyiz.Bana göre o kahraman Türk Dünyasının Kahramanı Azerbaycan’ın milli kahramanı İbad Hüseyinli olmalı. Onun ayakları altında da Ermenilerin kutsadığı; büyükelçilerimize suikastlar düzenleyen, Orly katliamını organize eden ve son olarak Karabağ’da binlerce soydaşımızın kanına girenMonte Melkonyan’ın kesik başı olmalı…

İbad Hüseyinli Ermenilere karşı 1990’lı yıllarda her türlü yokluğa rağmen Karabağ’da verilen destansı mücadelenin kahramanıdır. Karabağ’da canla başla mücadele eden İbad Hüseyinli’nin hayatı ve mücadelesi, bir destan kahramanınınkinden farksızdır. O, Azerbaycan’ımızın en zor günlerinde, milletin bekası yolunda ölümü göze alarak öne atılmış ve yiğit gönüllülerden müteşekkil olarak kurduğu “Keşfiyat Birliği” ile düşmana ağır darbeler vurmaya başlamıştır.

“Keşfiyat Birliği” adıyla, profesyonel ordulardaki “Özel Kuvvetler” ve “Özel Harekât Timlerine” benzer bir teşkilat yaratan İbad Hüseyinli, düşmanın cephe gerisine sızmak, istihbarat toplamak ve hazırlıksız yakaladığı düşman birliklerini lağvetmekle görevliydi. Bu alanda gece gündüz demeden, defalarca ölümle yüz yüze gelerek savaşmış, büyük yararlılıklar göstermiştir.

Yaklaşık yüz yıl önce, Azerbaycan topraklarında yine masum halkı katleden Ermeni çetelerine karşı kurulmuş bir teşkilat vardır. Bu teşkilatın adı “Difai Fedaileri”dir.

İbad Hüseyinli de yaratılış itibarıyla bir “serdengeçti”, millet uğruna canın feda etmekten kaçınmayan bir “FEDAİDİR”. İbad Hüseynli adı, sadece Azerbaycan’da değil, Türkiye’de de bir kahramanlık sembolüne çevrilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Türkiye’nin sabık başbakanları, geçmiş bakanları ve Cumhurbaşkanlığı danışmanları, Türk devlet bürokrasisinin ileri gelenleri, onu defalarca makamlarında kabul etmişler; ona gereken ihtimamı göstermişler, onu en yüksek seviyede ağırlayarak layık olduğu şekilde madalya ve plaketlerle ödüllendirmişlerdir.

Bugün Ankara, Gaziantep, Adana, Kırşehir başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrinde, İbad Hüseyinli adını taşıyan parklar, caddeler, kütüphaneler ve onun adına dikilmiş abideler vardır.

İbad Hüseyinli’nin heykelinin dikilmesini teklif etmenin asıl gerekçesi ise şudur: 1980’li yıllarda Ermeni Terör Örgütü Asala, Türkiye aleyhine terör faaliyetleri gerçekleştirmekteydi. Bu yolla Asala ve onun lideri terörist Monte Melkonyan, Avrupa ve Amerika’daki Türk Elçiliklerine karşı terör faaliyetlerine girişmişti ve bu yıllarda Türkiye onlarca büyükelçisini ve masum vatandaşını teröre kurban vermişti. Daha sonra o terörist başı ve Türk milletinin düşmanı Monte Melkonyan, sözde “Dağlık Karabağ Cumhuriyetinin” başkanı tayin olunmuş ve Karabağ’daki savaşta Ermenilerin başkomutanı olarak atanmıştır. Masum sivilleri katleden, Hocalı’da Azerbaycan Türklerine karşı soykırım düzenleyen üstelik emperyalist ülkelerin gizli teşkilatları tarafından üst düzey eğitim verilen bu uluslararası terörist, Karabağ’da da büyük bir vahşet sergiliyordu. O zamanlar 22 yaşında bir kahraman olan ve göğsünü kurşunlara siper ederek düşmana darbeler vuran İbad Hüseyinli, bir keşfiyat operasyonunda bu meşhur terörist ile karşılaşır. Onu pusuya düşürüp helak etmenin kendisine yakışmayacağını düşünür ve Melkonyan’ın birliğiyle çatışmaya girerek, onun adamlarını öldürdükten sonra, Melkonyan’a diz çöktürür. Bütün masumların intikamını almak için de onun başını gövdesinden ayırır. Bu gün Melkonyan’ın Erivan’da başsız heykeli olduğu söylenmektedir…

Ermenistan’ın yapmış olduğu bu hayasız girişime misliyle mukabele edilecekse yukarıda da söylediğimiz gibi Kars’a veya Iğdır’a, Erivan’dan da görülecek şekilde, ayakları altında Monte Melkonyan’ın kesik başı olan İbad Hüseyinli heykeli dikilmelidir.Böylece, Türk Düşmanlığını sergilemek için sıradan bir suikastçının heykelini diken Ermenistan’a, Azerbaycanlı bir kahramanın heykelini dikerek cevap vermiş oluruz. Bunun yanında hem Ermeniler tarafından zulme uğramış Azerbaycan ve Türkiye’nin birliğini, bu iki devletin bir millet olduğunu hem de bir katilin değil, bir kahramanın heykelinin dikildiğini göstermiş oluruz…

http://www.avazturk.com/kahramanlarin-heykeli-dikilir-katillerin-degil-55092h.htm

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın