İstanbul Sözleşmesi’nin toplum ahlak yapısına yönelik tehditler içerdiğini belirten Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, “Türkiye Cumhuriyeti, inanç ve ahlak değerlerimizle örtüşmeyen bu sözleşmeden, Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘İstanbul Sözleşmesi Nas Değildir’ sözlerinin de gereği olarak bir an önce çekilmelidir.” dedi.
Yasemin Karahan yeniakit.com.tr
Foto: Taha Emre Özdemir
Yeniakit.com.tr’ye konuşan Memur-Sen Genel Merkez Kadın Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, İstanbul Sözleşmesi’nin toplum ahlak yapısına yönelik tehditler içerdiğini belirterek, “Sözleşmenin açıklayıcı metni ‘doğal olmayan cinsel yönelimleri’ kimlik olarak meşrulaştırmıştır.” dedi. Sözleşmenin 4. maddesine dikkat çeken Aydın; “İstanbul Sözleşmesi, ‘Toplumsal cinsiyet kimliğini’ akredite ederek, ‘tüm cinsel yönelimleri’ yasal güvence altına almaktadır.” ifadelerini kullandı.
“İstanbul Sözleşmesi’ndeki eşcinsel eğilimlere olan yaklaşım; kültürel ve toplumsal değerlerimize ideolojik bir saldırıdır.” diyen Aydın, şunları söyledi:
“Temelini ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kavramının oluşturduğu ‘İstanbul Sözleşmesi’ndeki bahsi geçen anlayış ve kavramsallaştırmalara; şiddete salt ‘insan’ kavramı üzerinden değil de ‘eşcinsel eğilimler’ üzerinden karşı çıkıldığı ve böylece kültürel ve toplumsal değerlerimize ideolojik bir ‘saldırı’ girişimi içinde olunduğu göz ardı edilmemelidir.”
Ülkemizdeki kadınların yaşadıkları tüm sorunlara yönelik ‘Milli ve Yerli’ çözümlerin bulunması gerekliliğine vurgu yapan Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkemizde yaşayan kadınların istihdamdan erken evliliğe, şiddete maruz kalışlarından eğitime erişebilmelerine dair yaşadıkları tüm sorunlara geliştirilecek çözümlerde ulaşılması arzulanan hedeflerin ‘yerli ve milli’ olması elzemdir.”
İstanbul Sözleşmesi’nin birçok ülke tarafından onaylanmadığını hatırlatan Aydın, şöyle konuştu:
“47 ülke tarafından imzalanmış olan İstanbul Sözleşmesi; Ermenistan, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Letonya, Litvanya, Moldova Cumhuriyeti,Slovak Cumhuriyeti, Ukrayna ve Birleşik Krallık tarafından imzalanmamıştır.
Hırvatistan, Polonya Çek Cumhuriyeti’nde sözleşmeyle ilgili ciddi tartışmalar ve protestolar yaşanmış ve basına yansımıştır. Almanya 2018’de çekince koyarak onaylamış, Rusya ve Azerbaycan ne imzalamış ne onaylamıştır.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği politikalarını uygulamada en ideal ülkeler olarak sunulan; İzlanda, Finlandiya , Norveç ve İsveç de kadına yönelik sorunlara temelden bir çözüm sunamamıştır. Bu ülkelerde boşanma oranları son 50 yılda %100 artmış, evlenme oranı düşmüş, çocukların yarıya yakını evlilik dışı beraberlikler sonucu dünyaya gelmekte, anne-baba-çocuklardan oluşan aile yapısı yok olmak üzeredir. İlgili ülkelerde şiddet ve cinayetler, çok önemli toplumsal sorundur.”
İstanbul Sözleşmesi’nin 80. Maddesi’deki hükümle Türkiye’nin tek taraflı fesih hakkı olduğunu belirten Aydın, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“İstanbul Sözleşmesi’nin 80. Maddesi’nde yer alan; ‘imza koyan ülkeler istediği zaman konsey genel sekreterine tek taraflı olarak yapacağı bildirimle bu sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir.’ ibaresine istinaden Türkiye de kayıtsız şartsız bu sözleşmeyi iptal edebilir..
Memur- Sen olarak çağrımız; Türkiye Cumhuriyeti, inanç ve ahlak değerlerimizle örtüşmeyen bu sözleşmeden, Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘İstanbul Sözleşmesi Nas Değildir’ sözlerinin de gereği olarak bir an önce çekilmelidir.”
İlk yorum yapan siz olun