İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Norman Stone

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Akkan SUVER

Türkiye önemli bir akademik dostunu kaybetti.  Prof. Dr. Norman Stone geçtiğimiz günlerde hafta Budapeşte’de vefat etti.

Uzun yıllar Bilkent Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Norman Stone dünyada yaşayan, önemli tarihçilerden biri olarak kabul ediliyordu. Oysa O kariyer bir tarihçi değildi. Uluslararası İlişkilerin önemli bir bilgesiydi. Ama kaleme aldığı kitaplar pek çok tarihçinin ortaya koyamadığı değerlerle doluydu.

Sözde Ermeni soykırımı yalanlarına da şiddetle karşı çıkan Prof. Dr. Norman Stone, iddiaların tarihçilere bırakılması konusunda tebliğleriyle dünyada öne çıkmış ve Ermeni yazar Peter Balakian tarafından acımasız hakaretlere maruz kalmış, pek çok kez de Ermeni diasporası tarafından hedef gösterilmişti.

Prof. Dr. Norman Stone’u Ankara’da hocalığı sırasında tanımıştım.

Bilgisini bilgiçlik taslamadan ortaya koyan Prof. Dr. Norman Stone kaleme aldığı “Kısa bir Tarih” kitabında bizi, biz Türk’leri anlatır.

XI. Yüzyıldan başlayarak Selçukluların Anadolu’ya gelişinden günümüzün Türkiye’sine kadar yaşadıklarımızı derin, zengin ve o nispette de gerçekçi bir yaklaşımla ele alan Prof. Dr. Norman Stone’nun yüksek tarih bilgisine de kitabında tanık olursunuz.

Zengin bir dünya görüşü ile Doğu ile Batı, din ile laiklik, gelenek ile modernite arasındaki Türkiye’yi değerlendiren Prof. Dr. Norman Stone gerçekte Rusya ve Orta Avrupa konusunda önemli bir uzmandı.

Komünizm konusundaki sohbetlerinde ortaya koyduğu değer ölçüleri çoğu düşünce insanını şaşırtacak düzeydeydi.

Türkiye’de çalıştığı yıllarda Bilkent Üniversitesi’nde Rusya Çalışmaları Merkezi’ni de kuran Prof. Dr. Norman Stone’un Türkiye’de pek çok dostu olmuştu. Renkli bir anlatım tarzı vardı. Derdi ki; “herkes benimle İngilizce konuşuyor. Çoğu da pek güzel konuşuyor. Ama ben onlara her zaman (-Vatandaş Türkçe konuş), diyorum.”Prof. Dr. Norman Stone ilminin asabiyetini yaşayan bir akademisyendi. İroni kabiliyeti yüksekti. Eskilerin deyimiyle dili sivriydi. Ülkesinde de, davranışlarından dolayı dostundan çok sevmeyeni vardı. Epeydir Macaristan’daydı. Görüşemiyordum.

Bir zamanlar İngiltere’de Başbakanlık yapan Margareth Thatcher’e dış politikada danışmanlık da yapan Prof. Dr. Stone, İngiliz ve Fransız aydınlarının yüz yıldır aklında yatan düşüncelerinin “Türkiye’nin ortadan kaldırılması” olduğunu özenle, dikkatle kitaplarında işlemişti.

Bunu kitaplarında olduğu kadar özel sohbetlerinde de anlatan Prof. Dr. Norman Stone Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaklaşım tarzını yanlış bulduğunu da defaatle uluslararası platformlarda dile getirmiş bir akademisyendi.

Büyükelçi Şakir Fakılı’nın Gazetemizde yayınlanan makalesinden başka bir yerde, Prof. Dr. Norman Stone hakkında doğru dürüst kaleme alınan bir yazıya pek rast gelemedim. Oysa Bilkent’teki talebeleri, yetiştirdiği ilim insanları O’nun adına yaraşacak anma töreni düzenleyebilirlerdi. Umut ediyorum Bilkent camiası O’nu yaşatacaktır. O’nun varlığına sadakat, bundan sonra ülkemize gelecek ilim insanlarına referans olacaktır. Bir başka deyişle Prof. Dr. Norman Stone’a;  Türkiye, Bernard Levis’e, Justin Mc Carthy’e gösterdiği cömertliği göstermemiştir.

İnanıyorum yaşasa ve benim bu yazımı görse acı bir dille iğnelemesini yapacak, “vatanımın benden esirgediğini Türkiye neden versin ?” diyecek sonra da hiç bir şey olmamış gibi sigarasından çektiği dumanı ağzında Türk rakısı ile çalkalayacaktı.

Toprağın bol olsun Norman Hoca…

https://www.gozlemgazetesi.com/HaberDetay/1115756/norman-stone.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın