İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hutbe…

Dün tüm yurttaki camilerdeki Cuma hutbesinde ailenin ve ahlaklı bir hayat sürmenin önemi hakkında bir vaaz okunmuş. Nedense bazı örgütler ve haber siteleri “Fıtratımıza uygun, nezih bir hayat yaşamaya gayret edelim” denmesinden çok rahatsız olmuşlar ve Diyanet’i ayrımcılık yapmakla suçlamışlar. 

***

Geçen yazımda süregiden eşcinsellik tartışmasının politik bir zemini olduğunu, toplumları dönüştürme projeleri çerçevesinde LGBT’nin bir koçbaşı olarak kullanıldığını yazmıştım. Eşcinselliğin dini/tıbbi boyutunu tartışmanın bizi aslolan bu konudan uzaklaştırabileceğini ifade etmiştim. 

***

Ama işte görüldüğü üzere, öznel bir alanda, aynı değerlere gönüllü olarak uymayı kabul eden ve bu konuda kutsal kitabını referans alan bir topluluğun ibadet mekânında dahi neyi nasıl değerlendirdiğinizi bir suça indirgeyen yaklaşımlarla karşılaşıyorsunuz. 

***

Şu nettir ki, tüm semavi dinlerin kutsal kitaplarında zina ve eşcinsellik günahtır. İnançlı insanlar zorla değil, gönüllülük esasına göre bu günahları işlememeye gayret ederler, işlerseler de tövbe ederler. Dinde günah işlemek kaçınılması gereken bir durumdur, ancak serbest irade gereği günah işleme özgürlüğü de vardır. Bu Allah ile kul arasındaki bir durumdur. 

***

Tabii ki insanlar bir sözleşmeye uyup uymama konusunda özgür olmalıdırlar.

Kimse bir dinin müntesibi olmaya zorlanamaz veya müntesibi olduğu dinin cemaati içinde bir seçimi yüzünden baskı, hatta şiddete uğramamalıdır. Bu türden durumlar zaten hukuk önünde de suçtur, savunulamaz. 

***

Ancak, insan uygarlığının ilk gününden beri tartışılan “Nasıl yaşamalı?” sorusunun cevaplarını aramaya, tartışmaya, belirli bir cevabın savunucusu olmaya herkesin hakkı vardır. İşte Batı’da geçilen kırmızıçizgi budur ki, Türkiye’ye de dayatılmaktadır. 

***

Tek bir tür yaşam biçiminin en demokratik, en çağdaş ve tartışmaya kapalı olduğunu iddia edecek, buna karşı çıkanları, başka önerileri olanları da barbar, radikal, marjinal, gerici veya akıldışı varlıklar olarak hedefe koyacaksınız.

Normları siz belirleyecek, buna uymayanları da haça gereceksiniz; öyle ki insanlar korkudan sesini bile çıkaramasın.

Batı kilisesinin/toplumunun durumu şu an neredeyse budur? 

Velhasılı Diyanet İşleri Başkanlığı doğrusunu yapmıştır. 

https://m.aksam.com.tr/yazarlar/markar-esayan/hutbe/haber-986919

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın