4 Haziran 2019
Saygı Öztürk
Bu yılın ilk 5 ayında 54 askerimiz, 9 polisimiz olmak üzere 63 güvenlik görevlisi şehit edildi. Kuzey Irak’ta, Suriye’de şehit veriyoruz ama 6 şehidimizi Iğdır’da vermemizin üzerinde pek durulmadı. Bazı kararları verirken yeterince irdelenmediği, muhtemel sonuçlarının ne olduğunun görülemediği anlaşılıyor.
Iğdır’ın İran sınırında 2016 yılının Şubat ayında sınır boylarının mayından temizlenmesine başlandı. Temizleme çalışmalarının sonuna gelindi. Mayın temizlendi, yerine yüksek duvarlar yapıldı. Temizlenen alanlarda sözde tarım yapılacaktı, tarım da yapılmıyor. Şimdi, teröristler, İran tarafında merdivenle duvara çıkıyor ve sınır boyunda devriye görevi yapan askerlerimize ateş ediyor. Mayınlar temizlendi, sınıra duvar çekildi ama duvarın ötesinde bulunan teröristler duvarı kendilerine siper ediyor, askerimiz İran topraklarına ateş edemiyor. Dahası sınır boyu mayınsız olduğu için buralardan Türkiye’ye geçiş yapıyor.
İNSAN KAÇAKÇILIĞI DA OLUYOR
Iğdır ilimiz İran, Nahçıvan ve Ermenistan‘a komşudur. Sınır kapısının adı Dilucu’dur. Bunun nedeni de toprağımızın dil gibi üç ülke sınırı içinde uzanması olarak anlatılır. Iğdır, duyarlı bir ilimizdir. 15 Eylül 2015’de sınır kapısında nöbet değişimine giden polisler saldırıya uğradı ve 15 polisimiz şehit edildi.
Dilucu sınır kapısına yaklaşık 500 metre uzaklıkta Şehit Bülent Aydın Karakolu var. Gökay ve Kurtömer karakolları bölgesinden kaçak geçişler oluyor. Mültecilerin çoğalması ve terör olaylarının artmasının İran’daki gelişmelerle bağlantılı olduğu belirtiliyor. İran ne zaman ekonomik sıkıntıya düşse sınır bölgeleri kontrolden çıkıyor, herkes geçim derdi ile uğraşıyor. Bundan dolayı İran’a uygulanan ambargo ile birlikte başlayan ekonomik kriz nedeniyle İran Devleti sınırlarını güvenliğini ikinci plana atmış, ekonomik sıkıntıları çözme arayışına girmiş. Sınırımızda terörün artmasında bu durumun etkili olduğu belirtiliyor.
Iğdır tarafında olan İran köyleri, Kürt kökenlilerden oluşuyor. PKK’nın İran kanadı olan PJAK ve PKK bu köylerde etkili. Örgütün saldırılarına PJAK üyeleri ve kaçakçılar da destek oluyor. PKK, Iğdır sınır bölgesinden uyuşturucu ve insan kaçakçılığını organize ediyor. Devletimizin aldığı sınır güvenliği önlemleri kaçakçıların işini zorlaştırdı. Şimdi de, sınıra yapılar duvarı kendilerine siper eden teröristler saldırıp kaçıyor. Özellikle geçiş güzergâhları olan bölgede devriye gezen askerlere saldırıyorlar.
ERMENİSTAN DESTEKLİ
Teröristler bu bölgeden karayoluna çıktıkları için Ermenistan’a da geçebiliyorlar. Eylemlerin artmasında Ermenistan İstihbaratının da rolünün bulunduğu kaydediliyor. Nahçıvan ve Iğdır’da gözü olan Ermeniler, her türlü oyunu ve provokasyonu yapıyor.
İran ile Meghri-Norduz kapısını kullanan Ermeni militanlar, sınır köyüne gelip PKK-PJAK ile iş birliği yapıyor. İran sınırından açılan ateşle, yüzlerce TIR’ın geçtiği gümrük kapısında Azerbaycan plakalı tankerin vurulması bu saldırılarda Ermenilerin desteği olarak yorumlanıyor. Nitekim PKK militanları ve Suriye’den gelen Ermenilerin, Ermeni işgali altında bulunan Azerbaycan toprağı Laçin’e yerleştiği, kamplarının bulunduğu da bölgede biliniyor.
Türkiye’ye gelmek isteyen sığınmacıların merkezi konumunda İran’dan bu akını durdurmak kolay değil. İran üzerinden kaynaklanan terör saldırılarına karşı Türkiye ortak operasyon öneriyor. Sınırımıza yakın köylerde kamp kuran PKK-PJAK ve Ermeni militanlarının azgınlığı da, kaçak geçişler de artıyor. PKK militanlarının, mültecilerin içlerine karışarak Türkiye’ye giriş yaptıkları, Aras nehrini geçerek Ermenistan’a geçtikleri yönünde Devletin elinde bilgiler var.
Geçen hafta içinde 3 askerimizin sözünü ettiğimiz bölgede şehit edilmesi de terör örgütünün bölgedeki hedeflerini ortaya koyuyor.
https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/saygi-ozturk/iran-sinirinda-tehlikeli-gelisme-5036454/
İlk yorum yapan siz olun