İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

PONTOS’UN NAZIM HİKMET’E SİTEMİ

Tamer Çilingir

“Kuvayi Milliye Destanı”, Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı’nı bölümler halinde anlattığı destandır. Nazım Hikmet, Kuvayi Milliye’yi 1939’da yazmaya başlar, 1941’de bitirir. Yapıtın sonunda “939 İstanbul Tevkifhanesi, 940 Çankırı Hapisanesi, 941 Bursa Hapisanesi” diye bir not bulunmaktadır. Böyle diyor Wikipedia’da Nazım Hikmet ve Kuvayi Milliye ile ilgili bölüm.
“Kuvayi Milliye Destanı”nı yazdığında, İstanbul’un işgali ile ilgili 2. Mehmet’e ve işgale övgüler dizdiği şiiri yazdığı zamanki gibi 19 yaşında değil 39 yaşındandır ve ‘komünisttir’
Tamamen uydurma bir kurguyla yazdığı Kuvayi Milliye Destanı, yine uydurma olan ‘Kurtuluş Savaşı’ masalının 100 yıldır Pontos Rum / Helen Soykırımı’nın gizlenmesinde ve Kemalizm zehrinin ‘sol’ kesimlerde etkili olmasında çok önemli bir rol oynamıştır.

PONTOS’UN NAZIM HİKMET’E SİTEMİ

bizim de karlı kayın ormanlarımız vardı; Topçam’da, Canikler’de, Ziganalar’da; kayınların arasında sarı sıcak pencereleri olan

hani ordan geçsen,
amca gir içeri diyecek biri değil binlercesi, on binlercesiydik.
Sen o zaman yedi tepeli şehirde bırakmıştın gonca gülünü
bizim ne gonca güllerimizi bırakacağımız şehirlerimiz oldu
ne de zamanımız
ve ne de yer alabildik senin memleketinden insan manzaralarının içinde

bizim de tepeden tırnağa şiirdi dillerimiz, Nazım
hiç kimse değilse bile sen duymadan hükümler giydik
353 bin mezar taşsız yatıyoruz 3 bin yıllık yurdumuzda

ne güzel demişsin
‘ne ölümden korkmak ayıp
ne de düşünmek ölümü’

ama
zalimliğe susmak da ayıp
bir de övmek zalimliği


http://mavrithalassa.com/pontosun-nazim-hikmete-sitemi/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın