İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ABD, İtalya ve Fransa’dan 24 Nisan Öncesi Hamle: Ermeni Soykırımını Tanıyın

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

RIDVAN KARLUK

Orhan Pamuk, winner of the 2006 Nobel prize in literature. Photograph: AP “The Turkish author Orhan Pamuk, whose trial on charges of “insulting Turkishness” was dropped earlier this year, has won the 2006 Nobel prize for literature. The Swedish Academy praised the author’s work, which includes the bestselling novels Snow and My Name is Red and a memoir of his home city, Istanbul, saying that “in the quest for the melancholic soul of his native city [he] has discovered new symbols for the clash and interlacing of cultures.” (https://www.theguardian.com/books/2006/oct/12/nobelprize.awardsandprizes)

Legion d’Honneur nişanı alan Türk vatandaşlarından bazıları şunlardır: Ali Sabancı, Leyla Alaton, Zülfü Livaneli, Yaşar Kemal, Tarık Zafer Tunaya, Sakıp Sabancı, İnan Kıraç ve Yaşar Kemal, Sani Şener, Kamran İnan, Erdoğan Teziç, Hikmet Çetin, Ayşe Gülsün Bilgehan, Lucien Arkas, Gökşin Sipahioğlu, Nebahat Akkoç, Mehmet Erbak, Tunay İnce.

Fransız muhafazakar eğilimli Le Figaro gazetesinde “Fransa Dostları Türklerin Düş Kırıklığı” başlıklı bir makale yayınlanmıştır. Yazıyı yazan Fransız kadın gazeteci Marie Michele Martinet, Zeynep Göğüş’ün Tempo’da yayınlanan “17 Aralık’ta Fransa Türkiye’yi engellerse Yaşar Kemal Fransızların en yüksek devlet nişanı olan Legion d’Honneur’ü geri versin” sözlerine yer vermiştir ama Yaşar Kemal nişanı geri vermemiştir.

Yaşar Kemal 18 Aralık 2011 tarihinde Legion d’Honneur nişanı almıştır. Şimdi nişanı iade etmesinin tam zamanıdır. Fransa’dan ödül alanlar nişanları iade etmezken, Güney Afrika’nın eski Devlet Başkanı Nelson Mandela 1992 yılında kendisine verilecek olan Atatürk Uluslararası Barış Ödülü’nü reddetmiştir. Fakat 93 yaşındaki Mandela ABD’nin Houston Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Gülen Enstitüsü’nün 2010 Barış Ödülünü 24 Ocak 2011’de almıştır. (https://www.risalehaber.com/gulen-enstitusu-baris-odulu-mandelaya-verildi-96530h.htm)

Perinçek Kararı’ndan sonra (Case Of Perincek V. Switzerland (Application No. 27510/08) Judgment Strasbourg 15 October 2015. This Judgment is Final But May Be Subject To Editorial Revision) AİHM yeni bir karar daha alarak Türkiye’nin tezlerini haklı çıkarmıştır. Sözde Ermeni soykırımının tanınması aleyhine verilen AİHM’nin 28 Kasım 2017 tarihli Mercan ve diğerleri kararı, (Affaire Mercan et Autres C. Suisse, Requête No 18411/11) İsviçre’yi mahkum ederek Avrupa’da uluslararası hukuka saygılı hakimlerin bulunduğunu göstermiştir. (https://hudoc.echr.coe.int/eng#{“itemid”:[“001-178955”]}

Bu süreçte sözde Ermeni soykırımını inkarın cezalandırılmasını öngören yasa teklifi Fransız Senatosu tarafından 4 Mayıs 2011 tarihinde oy çokluğuyla reddedilmiştir. Yasa teklifi Senato Anayasa Komisyonu’nun incelemesine sunulmuştu. Komisyon tasarıyı, “Yasama organlarının tarih yazamaması gerekir, tasarı Fransız Anayasası ve ifade özgürlüğüne aykırı” gerekçesiyle reddetmiştir. Komisyon Senato’ya sunduğu önergede, ayrıca tasarının kabulü halinde Türk-Fransız ilişkilerinin bozulma riski olması başka bir gerekçe olarak kararda yer almıştır. Oylamaya katılan 290 senatörden 196’sı yasa teklifinin reddedilmesi için Senato Anayasa Komisyonu tarafından hazırlanan önerge lehinde oy kullanırken, 74 senatör yasa teklifini desteklemiş, 20 senatör ise çekimser kalmıştır.

Fransa Anayasa Mahkemesi, Yahudi soykırımı ile sözde Ermeni soykırımının aynı şey olmadığını, çünkü Ermeni soykırımında bir mahkeme kararının bulunmadığını belirlemiştir. Böylece, Ermeni soykırımı yasası ile ilgili Fransız Parlamentosu’ndan gelebilecek bir yasanın önünü kapatmış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Perinçek Kararı tanınmıştır. Karar, Türkiye’yi soykırımla suçlayan 29 Ocak 2001 tarihli yasayı iptal etmemiş, fakat Danıştay’ın (Conseil d’Etat) 19 Kasım 2015 tarihli kararının hatalı olduğunu belirlemiştir. Danıştay, Türkiye’yi Ermeni soykırımıyla suçlayan 2001 tarihli yasanın iptali için Anayasa Konseyine yapmış olduğu bireysel başvuruyu (Question Prioritaire de Constitutionnalité) hukuk dışı gerekçelerle reddetmişti. Anayasa Konseyi böylece Danıştay’ın kararının hatalı olduğunu da tespit etmiştir.

Fransa’yı eleştirirken kendimize de bakmamız gerekir. Cezayir’in ilk Cumhurbaşkanı Ahmet Bin Bella, Türkiye’nin BM’de Fransa lehine oy kullanması konusunda büyük bir hayal kırıklığına uğradıklarını, Müslüman bir ülkeden beklentilerinin bu olmadığını belirtmiştir. Cezayir’in ikinci Cumhurbaşkanı Huari Bumedyen, (1932-1978) Türkiye’ye dargın olduklarını, Türkiye’nin hep Fransa’nın yanında yer aldığını, üstelik Cezayir’e üç yüz yıl hükmettiğini ama mücadelede kendilerini desteklemediğini açıklamıştır.

http://www.sakaryagazetesi.com.tr/makale/abd-italya-ve-fransadan-24-nisan-oncesi-hamle-ermeni-soykirimini-taniyin-6373/

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın