“Ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı, yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa’ya döndüm. Onlar Haç’ın hatırı için savaşa devam ettiler” For The Sake of Cross, s. 62-63. “Ermeniler Hocalı’ya saldırdılar. Bütün dünya tanınmaz hale getirilmiş cesetlere tanıklık etti. Azerbaycanlılar çok sayıda insanın öldürüldüğünden haber vermekteler.” Krua l’Eveneman Paris, 29 Şubat 1992.“Ermeni askerleri binlerce aileyi yok etmiştir.” Sunday Times,1 Mart 1992. “Ermeniler Ağdam’a doğru giden orduyu kurşun yağmuruna tutmuştur. Azeriler 1200 kadar ceset saymış. Lübnanlı kameraman, ülkesinin zengin Ermeni Taşnak lobisinin Karabağ’a silah ve asker gönderdiğini onaylamıştır.” Financial Times, 9 Mart 1992. “Birçok insan çirkin hale getirilmiş, masum kızın sadece kafası kalmış.” Times, 4 Mart 1992. “Video kamera kulakları kesilmiş çocukları gösterdi. Bir kadının yüzünün yarısı kesilmişti. Erkeklerin kafa derisi soyulmuştu.” İzvestiya, 4 Mart 1992. “Ağdam’da bulunan yabancı gazeteciler Hocalıda öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş , tırnakları çıkarılmış 3 kişi görmüşlerdir.” Le Monde, 14 Mart 1992. “Binbaşı Leonid Kravets: Ben şahsen tepede yüz civarında ceset gördüm. Bir erkek çocuğun kafası yok idi. Her tarafta acımasızca öldürülmüş kadın, çocuk ve ihtiyar vardı.” İzvestiya, 13 Mart 1992. BM İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 2, 3, 5, 9 ve 17’nci maddelerinin ihlal edildiği Hocalı Katliamı’ndan ötürü kimse yargılanmamıştır.
Türkiye, sözde Ermeni soykırım yalanlarına karşı devamlı savunmada kalmaktadır. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği AGİT Minsk Grubu’na Hocalı soykırımını neden gündeme getirmemektedir? Hocalı’daki soykırımı neden “soykırım” olarak tanımamaktadır? Hocalı soykırımı Avrupa Konseyi’nde neden yeterince anlatılmamaktır? Türkiye’nin Ermenistan ile sınırlarını açmamasının sözde Ermeni soykırımı ile ilgisinin olmadığı neden dile getirilmemektedir? Türkiye, hangi gerekçeyle 1915 tehciri sebebiyle 1948 “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi” kapsamına alınmaktadır sorusunu sormamaktadır? Diasporanın sözde Ermeni soykırımı propagandasına neden aynı tonda cevap verilmemektedir? Ermeni diasporasının büyük yalanı olan “1,5 milyon Ermeni katledildi” iftirasına neden belgelerle karşılık verilmemektedir? Eğer belge bulunmakta zorlanıyorsa neden aşağıdaki belgeden neden yararlanılmamaktadır?
Bu rakam, (1,5 milyon) Auschwitz-Birkenau toplama kampının önündeki anıtta vardır. Bir farkla. 1,5 milyon Yahudi 1,5 milyon Ermeni olarak değiştirilmiştir. Bu uluslararası intihaldir. O tarihte tüm Ermeni nüfusu 1,5 milyon civarındadır. Osmanlı İmparatorluğunu tarihe gömen Sevr (Sevres) Anlaşması’nın imzalandığı Paris’in Sevr banliyösündeki seramik müzesinin önüne Ermeniler tarafından 8 Mart 2001 tarihinde açılan anıtın üzerinde “1915’te Jön Türk Hükümeti tarafından Birinci Dünya Savaşı’nda soykırıma uğratılan 1,5 milyon Ermenin anısına” yazılıdır. Ermeni nüfusu batılı kaynaklara göre aşağıda verilmiştir.
İlk yorum yapan siz olun