İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

48 yıl sonra bir ilk… Bu ziyaret neyi değiştirecek?

Nagehan Alçı

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın ziyareti bizde ancak kendisi Türkiye’ye ayak basınca gündeme geldi ve gündem başlıklarından sadece biri. Ancak Yunanistan günlerdir neredeyse yalnızca bu konuyu konuşuyor.

Yunan basınını açın, sağdan sola hepsi Çipras’ın Türkiye seyahati ile yatıp Türkiye seyahati ile kalkıyor. Ve hangi görüşten olursa olsun, tamamı bu ziyareti yerden yere vuruyor. Gazeteler, “Niye gittin?”, “Neden acele ettin?”, “Erdoğan’ı ziyaret etmenin amacı ne?” gibi olumsuz başlıklarla çıkıyor.

Peki Çipras ülkesindeki bu olumsuz havaya rağmen neden bu ziyarette ısrar etti? Neyi hedefliyor? Şunu hatırlatayım: Geçtiğimiz günlerde Makedonya konusunda da zaferini basına rağmen elde etti Çipras. Bu nedenle de kendini güçlenmiş hissediyor. Onun verdiği özgüvenle Tayyip Erdoğan’ın da desteğini almak istiyor.

Güvendiğim Yunan kaynaklarıma göre destek istediği en önemli konu Kıbrıs. Çipras kısa süre önce Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Anastasiadis ile görüştü ve başta doğalgaz kaynaklarının kullanımı olmak üzere sorunlu konularla ilgili Türkiye ile bir diyalog kanalı açmak istiyor. Erdoğan ile görüşmesinden yansıyan hava, bu konuda mesafe alındığı yönünde. Nitekim son derece yapıcı bir atmosferle görüşmeden çıktı liderler.

***

Ruhban okulu açılır mı?

Başta Patrikhane olmak üzere birçok kaynağa sordum. Bu soruya maalesef “evet” diyemiyorum. 48 yıl sonra ilk kez bir Yunanistan Başbakanı okulu ziyaret edecek ancak bu ziyaret iki taraflı bir iyi niyet adımı ve sempati ziyareti. Ruhban okulunun kısa vadede açılması pek olası görünmüyor.

Peki ziyaret fikri nasıl doğdu? Bunun Türkiye açısından anlamı ne? Teklif Çipras’tan gitmiş, Erdoğan da bir iyi niyet göstergesi olarak sıcak bakmış. Bu arada Atina’da yapımı süren cami de tamamlanmak üzere, duyduğuma göre nisanda açılması planlanıyor. Bu da Ankara tarafından yapıcı bir adım olarak değerlendiriliyor.

Tabii Ruhban okulu ziyaretini Yunanistan Başbakanı’nın tamamen politik bir hadise olarak gördüğünü de hatırlatmak gerek. Yunanistan laik bir ülke değil, İncil’e el basılarak göreve başlanıyor ama deklare bir ateist olan Çipras bunu yapmamıştı. Ruhban okulu ve Ayasofya ziyaretlerini de siyasi bir amaçla yapıyor. Ancak işin ilginci belki de bu kimliğine rağmen bu konuda en büyük mesafe onun döneminde alınacak.

***

Radikallere karşı büyük zafer

İtiraf edeyim, Çipras konusunda yanıldım. İktidara geldiğinde onun popülist söylemlere kapılıp, başarısız olacağını düşünmüş ve bunu yazmıştım.  Halbuki söylemde öyle olsa da eylemde makul, akılcı ve soğukkanlı. Yunanistan’da son derece kararlı bir şekilde zoru tercih ediyor. Radikal milliyetçilere de, radikal solculara da kulaklarını kapayıp risk alıyor ve bu da onu özellikle dış politikada günden güne güçlendiriyor.

Makedonya konusunda bunu yaptı. Ege Adaları ile ilgili sürekli Türkiye’yi tahrik eden Savunma Bakanı Kamanos’un iki hafta önceki istifası da Çipras’ın hanesinde önemli bir başarı.

***

Çipras’a Erdoğan’dan şarkı sürprizi

Başkan Erdoğan ve Çipras’ın görüşmesinin ardından Külliye’deki yemekte Yunan Başbakan’a bizim Cumhurbaşkanlığı çok güzel bir sürpriz hazırlamış.  İstanbul’dan Yorgo Marinaki’yi getirmişler ve özellikle İstanbullu Rumlar’ın çok iyi tanıdığı sanatçı 3 Rum şarkısı seslendirmiş. Orkestra da güzel Yunan müziği yapmış.

Sürpriz konser

Sürpriz konser

Bu zarif jestin Yunanistan halkındaki karşılığı çok büyük olsa gerek… Bu detay, Türkiye’nin büyük bir devlet özgüveni ile hareket ettiği ve eski ortak geçmişi kucakladığını göstermesi bakımından da önemli.

https://www.haberturk.com/yazarlar/nagehan-alci/2345107-48-yil-sonra-bir-ilk-bu-ziyaret-neyi-degistirecek

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın