İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Paşinyan için Ermenistan’ın kırmızı çizgilerini aşmak kolay değil”

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

TOBB ETÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Serdar Palabıyık: – “Her devletin olduğu gibi Ermenistan’ın da dış politikada kırmızı çizgileri var. Paşinyan için bunları aşmak kolay değil” – “Ermenistan her yönüyle
ANKARA (AA) – MUHAMMET İKBAL ARSLAN – TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Serdar Palabıyık, Ermenistan’da reform sözüyle iktidara gelen Başbakan Nikol Paşinyan ve ekibi için konuşmanın çok erken olduğunu belirterek, “Her devletin olduğu gibi Ermenistan’ın da dış politikada kırmızı çizgileri var. Paşinyan için bunları aşmak kolay değil.” dedi.

“1915 Olaylarını Anlamak: Türkler ve Ermeniler” kitabının yazarı Doç. Dr. Palabıyık, Ermenistan’da yaşanan “Kadife Devrim” sürecinin ardından iktidara gelen Paşinyan hükümetinin diasporayla ilişkisi ve dış politikadaki izleyebileceği yol haritasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Palabıyık, Ermenistan’da 9 Aralık’ta yapılan erken seçimlerde oyların yüzde 70’ini alarak iktidara gelen ve reform vaatlerinde bulunan Paşinyan için konuşmanın çok erken olduğunu dile getirdi. Palabıyık, “Her devletin olduğu gibi Ermenistan’ın da dış politikada kırmızı çizgileri var. Paşinyan için bunları aşmak kolay değil. Daha önce aşmayı ya da en azından esnetmeyi deneyenler oldu ancak başarılı olamadılar.” diye konuştu.

Paşinyan’ı popülist bir lider olarak tanımlayan Palabıyık, onun Ermenistan’ın müesses nizamına karşı bir söylem içinde olduğunu ancak karşısında komşu ülkeleriyle sınırları kapalı ve dışa bağımlı bir Ermenistan, yolsuzluğa batmış siyasi liderler ve kendi çıkarlarını düşünen elitler gibi sorunlar bulunduğunu aktardı.

Palabıyık, Paşinyan’ın kendisini “ne Rusya yanlısıyım ne de Batı yanlısıyım, ben Ermenistan’ın çıkarlarının taraftarıyım” ifadeleriyle tanımladığını anımsatarak, devletin yapısının bu söylemlere ne kadar izin verdiğinin önemine değindi. Palabıyık, Paşinyan’ın bunları söylerken bile Batı ve Rusya’yla ilişkisini bozmamaya özen göstermek zorunda olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Palabıyık, Ermenistan’daki Rusya etkisine işaret ederek şöyle devam etti:

“Ermenistan her yönüyle Rusya’ya bağımlı bir ülke ve bunu aşmak kolay değil. Özellikle enerji, ticaret ve askeri güvenliğin sağlanması konusunda Rusya’ya büyük bir bağımlılık söz konusu. Gümrü’de Rusya’nın 102. askeri üssü var ve 2010 yılında bu üssün kullanımı 2044’e kadar uzatıldı. Paşinyan’ın söylemlerinde ‘Kendi topraklarımızda Rus askeri istemiyoruz’ şeklinde ifadeler yok. Bilakis Rus askerlerinin Ermenistan’ın güvenliğinin sağlanmasında önemli bir rol oynadığını kendisi de kabul ediyor.”

– “Paşinyan, ‘ilk adım atacak taraf biz değiliz’ diyor”

Palabıyık, Dağlık Karabağ sorunu konusunda Paşinyan’ın söylemleri ile önceki yönetimler arasında büyük bir fark olmadığını belirtti.

Paşinyan’ın Azerbaycan’la ilişkileri geliştirme noktasında “ilk adımı atacak taraf biz değiliz” dediğini hatırlatan Palabıyık, “Paşinyan, ‘Azerbaycan ne zaman Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını tanır, o zaman Azerbaycan’la görüşürüz’ diyor. Ayrıca, ‘Karabağ bir gün ana vatanın bir parçası olacak’ ve ‘Ermenistan’ın Azerbaycan’a verebileceği bir toprak parçası yoktur’ diyen bir lider. Aslında söylemlerinin Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan dönemindeki politikalardan bir farkı yok.” diye konuştu.

Palabıyık, “Paşinyan döneminde Karabağ konusunda Türkiye’nin iyimserliğe kapılmasını gerektirecek bir durum yok. Karabağ Ermenistan devletinin kırmızı çizgisi ve Ermenistan’ı yöneten popülist bir başbakanın Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarını geri vermesi çok da mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

– “Ermenistan her zaman diasporadan geri dönüşleri teşvik etmek istiyor”

Paşinyan ile diaspora arasındaki ilişkiye de değinen Palabıyık, Ermenistan’ı yöneten herkesin bir şekilde diasporayla bir sorunu olduğuna dikkati çekti.

Palabıyık, “Diaspora, Ermenistan devletine yeterli bir maddi yardımda bulunmamasına rağmen birçok siyasi talepte bulunuyor. Bu durumdan, Koçaryan ve Sarkisyan da dahil tüm elitler rahatsızdı.” dedi.

Son dönemde gündem olan “Diaspora Bakanlığının kapatılması veya yetkilerinin devredilmesi” konusu hakkında da Palabıyık, Ermenistan’da nüfus artış hızının yüzde sıfır seviyelerinde olduğu ve yetkililerin bu durumu diasporadakilere vatandaşlık vererek geri çevirmeye çalıştıklarını söyledi.

Palabıyık, “Ermenistan her zaman diasporadan geri dönüşleri teşvik etmek istiyor ama diğer taraftan eğer diaspora iç politikada söz sahibi olmak istiyorsa en azından tatmin edici bir ekonomik katkıda bulunması gerektiği de Ermenistan siyasi elitleri tarafından dile getiriliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Burada bir tuzak var”

Türkiye’nin Ermenistan’la diplomatik ilişki kurmamasının iki temel sebebi olduğunu belirten Palabıyık, bunlardan ilkinin Ermenistan’ın Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanımaması, ikincisinin ise 1915 olaylarına ilişkin iddialarını bütün dünya kamuoyuna tanıtma çabasının Ermenistan’da bir devlet politikası olması olduğunu ifade etti.

Palabıyık, Türkiye-Ermenistan sınırının 1993’ten beri kapalı olduğunu ve Avrupa’daki tek kapalı sınır olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Türkiye-Ermenistan sınırının açılması için Türkiye’nin ön koşulu, Ermenistan’ın, Karabağ dışında işgal ettiği Azerbaycan topraklarından geri çekilmesidir. Paşinyan, ‘Türkiye ile ön koşulsuz ilişki kurmaya hazırız’ dedi. Yani Paşinyan, ‘bizim Türkiye ile ilişkilerimiz, Azerbaycan-Ermenistan, Türkiye-Azerbaycan veya Azerbaycan-Karabağ ilişkilerinden bağımsızdır’ diyor. ‘Biz bunları dikkate almadan görüşebiliriz, sizden de aynısını, yani herhangi bir ön koşul olmaksızın görüşmeyi kabul etmenizi bekliyoruz’ diyor. Burada bir tuzak var. Çok iyi niyetli bir yaklaşım gibi görünüyor. Halbuki, bu ön koşullar iki ülke arasında diplomatik ilişki kurulmamasının ve sınırın kapalı olmasının ön koşulu. Türkiye, bunlar düzeltilmediği sürece Ermenistan’la diplomatik ilişki kurmayacağını ve sınırı açmayacağını defalarca ifade etti.”

Palabıyık, kısa vadede iki tarafından bulunduğu çizgiden geri adım atmayacağını, bu yüzden iki ülke arasındaki ilişkilerde kısa vadede anlamlı bir iyileşme beklemediğini dile getirdi.

Öte yandan, Palabıyık, Paşinyan hükümetinin iç politikada yolsuzluğun olmadığı ve daha adil bir sistemin olması için daha önceki liderlerden farklı politikalar izleyebileceğini ancak dış politika alanında önceki yönetimlerden farklı politikalar izlenmesinin pek de mümkün olmadığını kaydetti.

http://www.memleket.com.tr/pasinyan-icin-ermenistanin-kirmizi-cizgilerini-asmak-kolay-degil-1639951h.htm

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın