İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Adalet Bakanı’na Kızılay Metrosu’ndaki pano için soru önergesi

HDP vekili Tuma Çelik nefret söylemi içeren ifadelerin kamusal hayatta sık sık tekrarlandığına dikkat çekerek, Kızılay Metrosu’ndaki ‘…Yahudilerin yaptığı gibi sağa sola yalpalamayın…’ yazısının ne zaman kaldırılacağını ve nefret söylemi ile mücadele için neler yapıldığını sorulduğunu sordu.
Tuma Çelik’in Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından yanıtlanması talebiyle ilettiği soru önergesi şöyle:

“Özel ve kamusal alanlarda, medyada, siyasi propaganda ve söylemlerde sıklıkla karşılaştığımız ötekileştirme, ‘düşman’ algısı yaratma, kalıp önyargıları meşrulaştırma, hedef gösterme ve yabancı düşmanlığı nefret söylemi üretirken beraberinde ayrımcılığın ortaya çıkmasına ve nefret suçlarına da zemin oluşmaktadır. Nefret söylemi ağırlıkta Suriyeli mültecilere, azınlıklara, inanç gruplarına, engelli bireylere, kadınlara, etnik kimliklere, LGBTİ+ bireylere veya başka ülkelere yönelik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yaklaşık bir yıldır Kızılay Metrosu’nda yazılı olan ‘…Yahudilerin yaptığı gibi sağa sola yalpalamayın…’ panosu,, sosyal medyada karşılaştığımız ırkçı ve ötekileştirici iletiler, yazılı medyada gerek haber içeriklerinde nefreti körükleyen dil gerekse haber başlıklarında nefret söylemi içeren başlıklar örneğin; ‘Göçmenlere Gâvur Zulmü’ (Milli Gazete, Aralık 2018), ‘Suriyeli mülteciye İngiliz işkencesi’ (Akşam, Aralık 2018) veya kamusal alanlarda duyduğumuz ‘Laz mısın?’, ‘Çingene Kılıklı’ gibi nefret söylemleri toplumsal barışı tehdit eden ve nefret suçlarına neden olan söylemlerdir.

Hrant Dink Vakfı’nın 2017 yılında açıkladığı Medyada Nefret Söylemi ve Ayrımcı Söylem raporunda sadece 2017 yılında ulusal, etnik ve inanç gruplarını hedef alan 5.296 köşe yazısı ve haber tespit edildiği belirtilmiştir. Yine Hrant Dink Vakfı’nın Medyada Nefret Söylemi raporuna göre 2018 yılının ilk 4 ayında hakkında en çok nefret söylemi üretilen ilk 5 grup; Ermeniler, Yahudiler, Yunanlar, Suriyeliler ve Rumlar olarak tespit edilmiştir.

Bu bağlamda;
1) Bakanlığınızın nefret söylemi, ayrımcılık ve nefret suçlarıyla mücadele konusunda çalışmaları var mıdır? Varsa şayet, bunlar nelerdir?
2) Nefret söylemi ve suçlarıyla ilgili son 5 yıl içerisinde kaç şikâyet değerlendirilmiş, kaç dava açılmış ve bu davaların kaçı sonuçlanmıştır?
3) 2014 yılında son şeklini alan Türk Ceza Kanunu’nun 122. Maddesi nefret söylemleri ve suçları ile mücadele konusunda yeterli midir?
4) Nefret söylemi/suçları ve ayrımcılıkla ilgili herhangi bir çalışmada sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınmakta mıdır?
5) Bakanlığınızın nefret söylemiyle ilgili çalışmalarda diğer bakanlıklarla istişaresi var mıdır?
6) Bakanlığınıza bağlı, ayrımcılık ve nefret söylemi/suçlarıyla ilgili çalışan herhangi bir izleme mekanizması oluşturulmuş mudur?
7) Son 5 yıl içerisinde kaç nefret suçu işlenmiştir? Bu suçların hangi gruplara yönelik işlendiği raporlandırılmış mıdır?
8) Nefret söylemi/suçları ve ayrımcılığın önüne geçilmesi için sosyal ve yasal olarak ne gibi tedbirler alınmıştır?
9) Siyasi propaganda ve demeçlerde karşılaştığımız nefret söylemleri ile ilgili bakanlığınızın yasal tedbir alma yolunda bir planı var mıdır?
10) Kızılay Metrosu’ndaki panonun kaldırılması için ilgili kurumlarla birlikte herhangi bir girişiminiz olacak mıdır?”

 

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/21926/adalet-bakani-na-kizilay-metrosu-ndaki-pano-icin-soru-onergesi

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın