Cengiz Baysu / Trakya Gazetesi
ABD Başkanı Trump, “Türkiye Kürtlere saldırırsa ekonomik baskılarla mahvederiz” deyince ayağa kalktık. İşin bu noktaya varacağı belliydi. Trump, arkasında kendisini yönlendiren eller vasıtasıyla konuşuyor. Amerikan dış politikası ise dış ülkelerle olan ilişkilerde ulusal menfaatleri ön planda tutarak yürütülmektedir. Günlerce “geliyoruz, vuracağız, gireceğiz” şeklinde atılan nutuklar karşısında Trump da kükremiştir. Mesele budur.
Türkiye’ye gelince; Trump’ın oldukça tahrik ve tahrip edici sözleri karşısında Türk milleti üzüldü ve tepki gösterdi. Halkın söyledikleri veya söyleyecekleri üst perdeden, biraz edebi aşan cinsten veya efece olabilir. Bunu anlarım ve hoş görebilirim. Karşı taraf da bunun üzerinde durmayabilir.
Üzüntü sebebi
Beni esas üzen halen her partimizde bulunan ve bu devletten maaş alan Kürt milletvekillerimizin sessiz kalmalarıdır. Diplomatik bir dille Türklerin ve Kürtlerin bu ülkede kardeşçe yaşadıklarını, verilen mücadelenin Kürtlere karşı olmayıp terör ve teröristlere karşı olduğunu izah edebilirlerdi.
Trump’ın bu şekildeki çıkışının iki müttefik ülkenin çıkarlarına zarar verir nitelikte olduğu, sarf edilen sözlerin yanlış bilgilendirme veya hazırlıksız yapılan ayaküstü bir konuşma olarak algılandığı belirtilerek bu tür konuların basın önünde değil de muhataplar arasında konuşulmasının daha uygun olacağı belirtilebilirdi.
Basında çıkanlar
Basında çıkan abartılı yazılara da katılmıyorum. Tepki göstermek hemen üste çıkmak anlamında olmamalıdır. Elinizde kozlar, belgeler ve imkânlar varsa onları konuşturabilirsiniz. Bunlar da en son müracaat edilecek hususlardır. Gerek kalmayabilir de…
Bu günler geçer. Bir araya gelindiğinde insanların birbirinin yüzüne bakmaya yüzü olması gerekir. Evet, bu devletin bazı organlarını, işlevlerini ve icraatını hepimiz tenkit ediyoruz. Hatta demokrasinin tam olarak yerleşmediğini veya işlemediğini de söyleyebiliriz. Ancak bunları düzeltecek olanlar da bizleriz. Elbirliği yapabilmemiz için dışarıya karşı sağlam durmalı, bütünlük göstermeliyiz.
Zaman geçirilmiş değildir. Zarif bir dille yapılacak açıklama itibarlı olacağı gibi, ülkemizin yararına da olacaktır. Bunu sizlerden beklemek biz vatandaşların hakkı olsa gerek!
Tarihte Kürtler konusunda ABD’nin tavrı
Doğu Anadolu’da nüfus ekseriyeti sağlamak ve bir Hristiyan hükümeti kurdurmak amacıyla Laz, Gürcü ve Kürt kıyafetlerine sokulan Ermeniler kışkırtılarak Müslümanların katledilmesinde kullanılmışlardır. Ayrıca misyoner kıyafetine giren Amerikan ve İngiliz zabitleri (subayları) de Ermenilerin kışkırtılmasında görev almışlardır.
Rusya, İran ve Van Ermenileri Selmas, Hoy, Haftanin ve Rumiye bölgesinde toplanan Ermenilere İngiltere ve Amerika’dan yardım malzemeleri gönderilmiştir. Ermenilerin Kürtler üzerine saldırtılmalarının ve Rusya ile İran hudutları üzerinde karışıklığa verilmesinin önüne geçilmesi konusunda emirler çıkarılmıştır.
Geçmişte el altından yapılan kışkırtmalar günümüzde tehditlere varmıştır. Aktörler hep aynıdır. İngiltere, Fransa, Rusya… 20’nci yüzyıl başlarından itibaren özellikle Ermeni sorunuyla birlikte sahneye çıkan Amerika… Gelecekte de böyle olacaktır, biz umursamadığımız sürece…
http://www.trakyagazetesi.com.tr/efelenmeden-makale,2653.html
İlk yorum yapan siz olun