İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İnönü Köşkü’nde komandolar

Serfiraz Ergun

O zamanlar Maçka’da ne Swiss Otel vardı ne de Sabancı Hilton. Teknik Üniversite Maçka binasından aşağı doğru yürüken solda, o zamanki adıylaTaşlık’ta İnönü’nün köşkü vardı sarmaşıklar arasındaki koca terasıyla. İlk gençlik yıllarımızda İnönü ailesi de otururdu orada. Acaba İsmet İnönü’yü ya da Mevhibe Hanım’ı görebilir miyiz diye kafamızı kaldırır bakardık yukarıya. Oysa Cumhurbaşkanı oraya nadir gelirmiş, oğlu Ömer İnönü ve ailesi otururmuş. Hatta Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü de o evde doğmuş ve evlenip o eve gelmiş. Bu mütevazi köşk şimdi bir işyeri, bir mimari büronun, 2007’de kurulan  YOO’nun ofis binası. YOO’nun dört ortağı var; Mete Buyurgan, Alparslan Özarpat, Orçun Özkan ve Alptekin Yıldız. Geçenlerde YOO bir davet verdi. İnönü Köşkü’nün mirasını sürdürmek istiyorlar. O yüzden Hayri İnönü ve eşi de davetliler arasındaydı. YOO bundan sonra da sanat etkinlikleri yapacakmış bu köşkte. İlki Atrium Müzayede Evi ile birlikte gerçekleştirdikleri Kamondo Ailesi’nin öyküsü ve Kamondo ailesinin yeni gün ışığına çıkan yağlı boya portrelerinin konuklarla paylaşılmasıydı. Artık hiçbir mirasçısının kalmadığı düşünülen Kamondo’ların hikayesini Atrium’un yöneticisi Halis Rüştü Sungur’un ağzından dinledik. Halis Bey, 1883 tarihli ve Ermeni ressam Esperon imzasını taşıyan, Nissim de Kamondo ve eşi Elise Fernandez Kamondo’ya ait olduğu düşünülen yağlıboya portreleri de konuklarla paylaştı.

Elise Fernandez

Elise Fernandez

Nissim de Kamondo

Nissim de Kamondo

KAMONDO’LARIN İBER YARIMADASI’NDA BAŞLAYAN İSTANBUL’A UZANAN ÖYKÜLERİ

Dönem tam Osmanlı İmparatorluğu’nun ‘5 sente muhtaç’ olduğu son dönemler. Dış borç arayışı içindeler. Kamondo’lar Banker ve Osmanlı Devleti’ne borç para buluyor. Bu topraklara gelişleri ise bildiğimiz gibi. Kamondo ailesi Sefarad Yahudileri’nden, 15’inci yüzyılda İber Yarımadası’ndan kovuluyorlar, önce Trieste’ye daha sonra da Konstantiniye’ye yerleşiyorlar. Avusturya vatandaşlıkları da var.  Salomon-Jacob Kamondo baba, Isaac ve Abraham Salomon da oğulları. İsak Kamondo ve Şürekası ismiyle kurdukları bankaları, Kırım Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’ni finanse ediyor. Şirket-i Hayriye (Şehir Hatları Vapurları) ve Dersaadet Tramvay Şirketi’ne ortaklar. Altıncı Daire-i Belediye’nin (Beyoğlu Belediyesi) kuruluşuna yardım ediyorlar.  Yani o zamanın Istanbul’unda zengin bir burjuva ailesi.

İSTANBULUN MİMARİ TARİHİNDE KAMONDO İMZASI  

Kamondo Ailesi, İstanbul’a damgasını vuran, bugün çoğu harap halde olsa da hâlâ varlıklarını koruyan sayısız yapı inşa ettiriyor. Kasımpaşa’daki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı, Galata Résidence, Serdar-ı Ekrem Sokak’taki Kamondo Hanı, Meşrutiyet Caddesi’ndeki Büyükada Han, Karaköy’de Saatçi Han, Latif Han, Lacivert Han, Yakut Han, Kuyumcular Han, Lüleci Han, Gül Han bunlar arasında. Karaköy Bankalar Caddesi’ndeki eski Osmanlı Bankası binası ile paralelindeki cadde arasını bağlayan sekiz şeklinde, iki yönlü, ‘art nouveau’ stilindeki ilginç basamaklar da onlara ait. Bugün Kamondo Merdivenleri diyoruz o basamaklara. O dönem Kamondo’lar, Doğu’nun Rothschild’leri diye anılırmış.

Galata Residence

Galata Residence 

 Kamondo Merdivenleri

Kamondo Merdivenleri 

Kamondo Han

Kamondo Han
KAMONDO’YA DEVLET TÖRENİ

1832’de çocukları olmayan İsak, vebadan ölünce banka kardeşi Abraham Salomon’a kalır. Abraham Salomon 1865’te İtalyan vatandaşlığına geçer. Victor Emanuel II’nin İtalya Birliği’ni kurmasına verdiği destek nedeniyle ‘kont’ ünvanını alır. Paris’te hayatını kaybeder. Ancak vasiteyi üzerine İstanbul’a getirilip Hasköy’de önceden yaptırdığı anıt mezara devlet töreniyle gömülür. Hatta cenazesine II Abdülhamid de katılır. İstanbul’da çok sevilip sayıldığı için dönemin borsa ve finans kuruluşları yas ilan ederek kepenk kapatırlar. Kiliseler bile Yahudi olmasına rağmen, Abraham Salomon’u çalan çanlarıyla uğurlar. İşleri bu kez Abrahamn Behor ve Nissim devralır. Yahudi cemaatine katkıda bulunmak için sinagoglar, hastaneler, dispanserler ve eğitimin Fransızca ve Türkçe yapıldığı ilk Yahudi okulunu kurarlar.

AİLE PARİS’E TAŞINIYOR

Kamondo ailesi 1869-70 arasında Paris’e yerleşir. Böylece bankanın yönetim merkezi de Paris’e taşınır. Süveyş Kanalı’nın finansmanı dahil birçok önemli projeye katkıda bulunurlar. Ancak 1899 yılı aile için hem zor hem de tuhaf bir yıldır, çünkü iki kardeş de aynı hastalıktan garip bir şekilde peşpeşe yaşamlarını yitirir. Daha sonraki kuşaklar artık Fransızdır. Paris’te Opera, Opera Comique ve Champs Elysees Tiyatrosu’nun kuruluşuna katkıda bulunurlar. Torunlardan İsak 1891’de Türkiye’nin Paris Başkonsolosu bile olur. Ölümüden önce muhteşem sanat eserleri koleksiyonunu Louvre Müzesi’ne bağışlar. Onun bağışladığı eserler, iki müzenin daha kuruluşlarındaki temel eserleri oluşturur. Guimet Müzesi ve d’Orsay. Kuzeni Moiz ise Paris’in en şık evlerinden biri olan oturduğu evi ve koleksiyonunu müze yapar. Bugün Paris’in Rue de Monceau adresindeki ‘Nissim de Komando Müzesi’ Belle Epoque döneminin en güzel örneklerinden.

 

Theratre des Champs Elysees

Theratre des Champs Elysees  

Paris Kamondo Müzesi

Paris Kamondo Müzesi  

Paris Kamondo Müzesi

Paris Kamondo Müzesi  

TRAJİK SON

Kamondo ailesinden geriye kalan birkaç kişi de Nazi kamplarında hayatlarını trajik bir biçimde kaybederler. Keşke İstanbul’dan hiç gitmeselerdi de hem soyları devam etseydi hem de o muhteşem sanat eserleriyle dolu müzeler buralarda açılabilseydi.


https://www.haberturk.com/yazarlar/serfiraz-ergun-2502/2261839-inonu-koskunde-komandolar

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın