İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İstanbul’dan Ordu’ya Kültür Köprüsü Kuruyoruz…

Tevfik Serdar Köksal / Güzel Ordu Kültür Sanat Derneği Başkanı

Güzel Ordu Kültür Sanat Derneği’ni iki yıl önce İstanbul’da kurarken bir grup Ordulu olarak “ İstanbul’da yaşayan Ordulularla memleket arasında bir bağ, köprü olalım” diye yola çıkmıştık. Kurucu başkanımız, Canan Kaftancıoğlu’ydu. Yeni dönemde, yönetim kurulumuzda Saniye Yurdakul, Çağatay Öztürk, Çağatayhan Köksal, Turgay Akyazı, Hasan Özata, Gülçin Üstüntaş, Yusuf Özkan, Aysel Can Ekşi, A. Kutlu Çoban, Ümit Can Yılmaz, Salih Erol, Aysel Gülerman, Hürdağ Aydın, Şehri Kürtür, Kadriye Kement, Kenan Akbal, Oğulcan Gülderen, Denizhan Kalpaklı görev aldı. Zaman içinde etkinlikleri gerçekleştirdikçe sayımız arttı, gönüllü destekçilerimiz ve sponsorlarımız çoğaldı. Yola çıkarkenki amacımızı aştık, İstanbullulara Ordu’yu anlatma konumuna geldik. Öte yandan şehrimizin kültür sanat hayatına da katkılar yapmaya başladık. Sergiler, yarışmalar, konserler, sahne gösterileri, belgesel filmler…

Bu etkinliklerimizden sonuncusu, Ordu Olay Gazetesi imtiyaz sahibi Zeki Özel’in yapımcılığını üstlendiği “Hrant Amca: Memlekete Dönüş” belgesel filminin ikinci İstanbul gösterimini başarılı bir organizasyonla gerçekleştirmek oldu.

Hemşerimiz Hrant Bakır’ın yaşam öyküsünü, memleket sevgisini, Ordu ve Çambaşı tutkusunu konu alan, tarihsel olaylarla insani duyguları bir arada işleyen belgesel film 2017’de tamamlanmış, filmin yönetmenliğini İbrahim Dizman ve Uğurcan Ataoğlu birlikte yapmışlardı. Belgesel daha önce de İstanbul ve Ordu’da gösterime sunulmuştu. Hrant Bakır’ın da katılımıyla gerçekleşen film, ilgiyle izlenmişti. Hrant Bakır’ın geçen yıl aramızdan ayrılmasının ardından, belgesel film severlerden ve Ordululardan gelen yoğun istek üzerine, filmin gösterimini yeniden gerçekleştirmeyi istedik.

28 Kasım 2018’de, Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir anma programı niteliğinde gerçekleştirilen etkinlik, derneğin “Çarşamba Söyleşileri” kapsamında yapıldı. Etkinlik, geleneksel hale gelen ve Neli Pide-Tamer Aktaş’ın sunduğu pancar çorbası-mısır ekmeği ile başladı. Ordulular kadar, belgesel film severlerin de ilgi gösterdiği ikramın ardından film izlendi.

Film gösteriminin ardından, yine aynı konuda “Çarşamba Söyleşisi” gerçekleştirildi. Söyleşiye, Eski Kültür ve Turizm Bakanı, hemşerimiz Ertuğrul Günay, filmin yönetmenleri İbrahim Dizman ve Uğurcan Ataoğlu katıldılar. Söyleşiyi Gülçin Üstüntaş yönetti.

Söyleşide, yazar ve yönetmen İbrahim Dizman, filmin karar ve çekim aşamalarını anlattı. “Hrant Amca’nın yaşamını, geçmişte yörenin kültür tarihine katkıda bulunan Ermeni hemşerilerimizden yadigâr kalan bir insanı anlatmaya çalışırken ortaya gerçek anlamıyla ‘bir tutku filmi’ çıktı” diyen Dizman “Filmin tamamlanmasına acele etmedik, İstanbul, Ordu ve Çambaşı’nda çekimler yaptık, Hrant Amca’yı uzun yıllar görmediği dostlarıyla buluşturduk ve ortaya böyle bir film çıktı” dedi. İbrahim Dizman, “Filmin bir de şarkısı var, Türklerin, Ermeni hemşerileri için bestelediği ilk ve tek şarkıdır, sözlerini yazmış olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Sanat yönetmeni ve kreatif direktör Uğurcan Ataoğlu da “ Hrant Amca, hayatıyla hepimizi etkileyen bir şahsiyetti. Hayata bakışı, memleket aşkı ve varlığıyla geçmişi simgeliyor olması bizi bu film yapmaya yöneltti. Film çekerken çok güldük ama kurgu aşamasında da çok ağladık. Hrant Amca, varlığı, pırıl pırıl kişiliği ile sanki filmi kendisi yönetti, biz sadece kalan işleri yaptık; öylesine güzel bir ortamda çalıştık” dedi. Ataoğlu sözlerini “Şehrimizin bu tür çalışmalara ihtiyacı var; şimdi de bir ekibimiz ‘Mor Menekşeli Kadınlar’ belgeselini çekiyor. Orduspor’un vefakâr kadın taraftarlarının hikâyesini anlatacak bu belgesel” diyerek tamamladı.

Ertuğrul Günay “Benim mahallemin eski adı ‘Ermeni Mahallesi’dir, Ermeni hemşerilerimiz teyzemiz, halamız, amcamız, dayımızdı bizim, öylesine yakındık. Ne yazık ki bu güzelliği yitirdik. Savaşlar, eğer kurtuluş savaşı değilse kötüdür, hele de iç savaşlar büyük dramdır. Ulusların karşılıklı hataları sonucu ortaya çıkan savaşlar kültürel zenginliğin yok olmasıyla sonuçlanır. Biz de bunu yaşadık. O çeşitliliği bugün yaşıyor olsaydık daha bir kent olurdu şehirlerimiz. Şehirlerin hafızasına sahip insanların yönettiği yerlerde yaşardık.” diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü: “Ordu’nun uzun yıllar boyunca hoyrat eller tarafından güzellikleri yok edildi. Fidangör, meydan olmaktan çıktı, Sırrıpaşa Caddesi iki katlı küçük güzelim ev ve dükkânların caddesi olmaktan uzak, devasa binalarla bir tünel gibi. Keşke şehri koruyabilseydik. Bakanlığım döneminde Ordu ile ilgili her projeye destek vermeye çalıştım ama yalnızca bir bakanlığın başarabileceği bir şey değildi. Bizim sorunumuz, sadece Ordu için söylemiyorum, bütün Türkiye’de tarihi bilmemek, kültürel zenginliğe sahip çıkamamaktır. Bu nedenle hâlâ kentli, yetişmiş ve yaşadığı yerler için kaygı duyan nesilleri gereğince yetiştiremedik. Bu belgesel güzel bir örnek; bu ve benzeri çalışmalar arttıkça, hiç değilse kalan zenginlik kırıntılarını koruyabileceğiz.”

Söyleşinin sonunda, Hrant Bakır’ın kardeşi Onnik Bakır, gelini Eva Sindiroğlu Bakır söz alarak Hrant Bakır’la ve filmle ilgili görüşlerini dile getirdiler ve emeği geçenlere teşekkür ettiler. Aile adına konuşan Aret Bakır ise “Daha önce de söylemiştim; babam son yıllarında çok mesuttu. Sizlerin sayesinde mutlu ayrıldı bu dünyadan, her şey için teşekkür ederiz.” diyerek duygularını dile getirdi. Söyleşinin devamında izleyiciler Hrant Bakır’la ilgili anılarını paylaştılar.

Şiddetli yağmura ve fırtınaya rağmen geceye, çok sayıda Ordulu ve film severin yanı sıra ORDEF eski başkanı Sabri Çelebi, CHP İstanbul il Başkan Yardımcısı Saniye Yurdakul, Şişli Meclis Üyesi hemşerimiz Halil Çakır ve Didim Belediyesi İşletme ve İştirakler Müdürü hemşerimiz Naşit Oskay da katıldı.

Geçmişi yaşatan etkinliklerin yanı sıra, geleceğe yönelik çalışmalarımız da sürüyor. Şimdi de ilimizin müziğe yetenekleri çocuklarını sanat dünyasına kazandırmak amacıyla, Şişli Belediyesi ile birlikte bir proje geliştirdik. ‘Şişli’den Korgan’a sanat köprüsü’ adını taşıyan projeyle, sanata ayıracak bütçesi olmayan ailelerin çocuklarını sanatla buluşturacağız. Ayrıca bu yıl ilk kez, ilimize, kentimize hizmet etmiş ya da Ordu’da doğup dünyaya açılmış örnek insanlarımıza ORDU KENT ÖDÜLÜ vereceğiz, bunu gelenekselleştirmek istiyoruz.

Çalışmalarımızı www.gzlordu.org adresinden izleyebilir, derneğimize üye olup katkıda bulunabilirsiniz.

Daha aydınlık bir dünya için Sanata Evet diyoruz.


http://www.orduolay.com/kultur-sanat/istanbuldan-orduya-kultur-koprusu-kuruyoruz/47953

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın