İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

” AĞLAMA PALYAÇO, MAKYAJIN AKAR…”

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***

Her önemsiz şey, çok küçümsenirse; öcünü alırmış. Bu sözün adaletine çok güvenirim. Gerçek yaşamda aniden önümüze düşen sararmış bir yaprak gibi siz deyin yel getirdi, biz diyelim sel… Türk Diş İşlerinin, Fransa’da yaşayan ya da Fransa’ya gitmek isteyen Türk yurttaşlarını uyarmak istemesi, beni çok güldürdü. 

Hey gidi günler hey… Türkiye’de olan her terör olayında, üstelik arka planda hep yoğun destek verdiği teröristler, hangi olayı yapsa çıkıp, yurttaşlarını uyaran Avrupa ülkeleri öncelikle Fransa… ” Allah sizi bildiği gibi yapsın, Türkiye hakkında ne düşünüyorsanız, iyilikse iyilik, kötülükse kötülük, bin katını versin sizlere… ??? ” (Ben de lal gariler gibi bedduaya bağlandım…)

 Bildiğiniz gibi Fransa’nın büyük kentlerinde şiddet eylemleri, güvenlik güçleri ile çatışmalar, etrafı yakıp yıkmalar ” sarı yelekliler ” tarafından dur durak bilmiyor. 

Demokratik olmayan, hukuksuz her gösteriye karşı olan biri olarak, elbette olanları doğru bulmuyorum. Kaldı ki bu gösteriler masum geçim derdinde olan göstericilere hiç benzemiyor. Fransa hangi b…k çuvalına bir mızrak attı ise; kendine geri döneceğe benziyor. Ne dersiniz Fransa kimi ürküttü?

Konumuz Fransa olunca, iki düşünüp, bir adım atmak gerek. Bizimle geçmişi pek parlak değil. Bir zamanlar işgal ettiği Anadolu topraklarında, Adana’da bulunan 1. Fransız Tümeni karargahında görevli Yüzbaşı Denis Leroy’un 7 Şubat 1920 tarihli 33/489 sayılı raporunda;

” Mustafa Kemal Paşa başarılı olursa, gelecekte, gerçekler ortaya çıkar ve Ermenilerin bizden aldığı güçle yaptıkları katliamların ortağı durumuna düşeriz. Bölgedeki durumumuzu ve sonraki yıllarda insanlık önünde sıkıntıya düşmemizi önlemeye yönelik politikalarımızı Fransa’yı yönetenler, yeniden belirlemelidir.” 

Bu raporun yanıtı çok geçmeden gelir. Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen 30 Mart 1920 tarihli 7 sayfalık yanıttaki, ” Ermeniler sadece bölgenizde değil, Anadolunun farklı alanlarında da Müslümanlara karşı savunulmayacak işler yaptığı bilgilerine sahibiz. (Nedir bunlar; halkı sürgüne zorlamalar, toplu katliamlar) Ancak unutmayınız ki, Türklerin sesi Avrupa’ya ulaşacak durumda değildir. “

 Konuya niçin girdik, zaten biz değil bazıları, içimizde yetiştirdikleri hain birkaç tarihçiler, beyni sulanmış uyuz solcularla elbirliği içinde, bu konudan hiç çıkmak istemiyorlar. Yani açıkçası herkes bir şey kotarmak peşinde! 

Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Makron son aylarda yine Ermeni sorununu gündeme getirmeye başlamıştı hatırlarsanız, Türkiye’nin ne zaman hafif ateşi çıksa dış sevmeyenlerimiz koro halinde psikolojik çökertme hareketlerine hafif dans eşliğinde başlıyorlar… Bildik hikayelerden, bildik hareketlerle yükseltiyorlar.

Fransa, hem Anadoluyu işgal edip, hem de birlikte yaşayan insanları birbirine düşürüp, sonrada efsunlanmış, cilalanmış bir gerçeği ters köşe yaparak, yıllardır genç Türkiye Cumhuriyetine musallat etmişti. Bu son günlerde inandırıcılığını yitirse de hala vazgeçmiyorlar. 

Şimdi bu ülkelerin içinde olan azıcık çakma ateşler bizi insani yönden üzse de gerçek anlamda belki de ; Bana attığın kazıkları saklıyorum… Saklıyorum ki gün gelip bana geri döndüğünde seni oturtacak yerim olsun diyesim yok değil… 

Ya da ; Ağlama palyaço makyajın akar! Diyesim var!


http://www.olaymedya.com/-aglama-palyaco-makyajin-akars26-makalesi.html

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın