İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Karabağ sorunu ve Ermenistan’ın siyasi tutumu

***Metinde yer alan görüşler yazar(lar)ına ait olup, HyeTert’in görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.***

Dağlık Karabağ sorunu yakın coğrafyamızda uzun süredir çözülmeye bekleyen en kritik dosyaların başında geliyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Araştırmalar Merkezi üyesi Afgan Veliyev, Ermenistan’ın işgal ettiği bölgeleri ekonomik ve siyasi olarak yönetemediğine dikkat çekerek yaklaşan çöküşten kurtuluşun çarelerini arıyor.
AFGAN VELİYEV

Dağlık Karabağ sorunu ortaya çıktığı günden itibaren Ermenistan açısından daha karmaşık bir hale dönüşerek varlığını sürdürmektedir. Bu sorundan kaynaklanan başka problemler ana sorun kadar bölgeyi etkilemektedir. Bunlardan en önemlisi, Ermenistan’ın işgaliyle birlikte bu bölgelerde yaşayan yüz binlerce Azerbaycan vatandaşının mülteci durumuna düşmeleri olmuştur. Sorunun diplomatik yollardan çözümlenmemesi ise Ermenistan`ın bağımsız olmayan siyasetinden kaynaklanmaktadır. Üstelik, ateşkese rağmen Ermenistan tarafından zaman zaman yapılan ihlaller sonucu yaşanan çatışmalar bölgede istikrarsızlık ve siyasi gerilimin tırmanmasını tetiklemiştir. Azerbaycan`ın iyi niyetli ve ılımlı tavırına karşılık Ermenistan`ın sergilediği bu tutum sorunun çözümünü zora sokmaktadır.

İşgal durumunun 25 yılı bulan süre zarfında çözülememesi, gün geçtikçe problemi daha da sıkıntılı ve çıkılmaz duruma getirmiştir. Başka devletlerin konuya müdahil olması ise sorunun çözümüne katkıdan ziyade, çıkar çatışmalarına yol açarak sorunu daha da karmaşık hale getirmiştir. Sorunun çözümü amacı ile kurulan AGİT’e bağlı MİNSK grubu, çözüm üretmek yerine, sadece ateşkes sağlamakla uğraşan bir gruba dönüşmüştür. Üstüne üstelik bu grub Azerbaycan`ın çıkarlarını temsil etmemekte. Batılı devletlerin bölge siyasetine Ermenistan’ın çıkarları yönünde müdahelesi Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yollarla çözümüne katkı sağlamamaktadır. Karabağ Azerbaycan`ın yasal ve hukuki arazisidir.

Günümüzde, Azerbaycan`ın yasal ve hukuki arazisi olan Karabağ`ın işgal altında bulunması Azerbaycan devletinin ve her Azerbaycan vatandaşının en önemli problemidir. Bağımsız ve istikrarlı siyaset yürüten Azerbaycan`ın, yabancı işgaline karşı güveneceği en büyük kaynak tüm siyasi ve ekonomik sorunların üstesinden gelmeyi başararak, gelişme trendi yakalayan halkıdır. Azerbaycan’ın Rusya ve İranla yakınlaşması Ermenistan`ı ciddi anlamda rahatsız etmiştir. İşgalcı siyaseti ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarını boşaltmaması nedeni ile tüm bölgesel projelerin dışında kalan Ermenistan’da yaşanan ekonomik durum, siyasi bunalımı da beraberinde getırmiştir. Bunun sonucunda siyasi otorite kaybolmuş, ülke yönetimi sokak yürüyüşleri ile belirlenir duruma gelmiştir. Sokak siyaseti ile hakimiyete gelen Paşinyan`ın siyasi deneyim sahibi olmayışı ve izlediği değişken siyaset kendi ülkesine ve uzun vadede bölgeye istikrarsızlıktan başka bir şey getirmeyecektir. Başka bir deyişle, Ermenistan`ın her gün darbe yapılabilecek ülke konumuna düşmesi, burada suların uzun süre durulamayacağı anlamına gelmektedir.

Rusya’yı bölgede sözü geçen diğer aktörlere karşı kullanmaya gayret eden Ermenistan, farkında olmadan kendi bölgesinde kendisini farklı problemlerle karşı karşıya bırakabilecek girişimlerde bulunmaktadır. Ermenistan`ın Rusyanın iradesi dışında Batı ve ABD ile gizli ve açık flört etmesi Rusya`nın Ermenistan`a karşı ümit ve güvencesinin azalması anlamına gelmektedir.

Sözde Karabağ “yöneticilerinin” Batı ve ABD`ye giderek Ermeni temsilcilikleri ile görüşmeler yapması siyasi ve ekonomik olarak işlerin yolunda gitmemesinin göstergesidir. Paşinyan’ın bölgeye sık sık yaptığı güven tazeleme moral ziyaretleri bölgedeki sorunların çözümünü sağlayamamıştır. Kendi sorunları ile boğuşan Ermenistan’ın, himaye etmek vaadinde bulunduğu sözde Karabağ yönetimine istediklerini verememesi, Azerbaycan Turklerine karşı soykırımda ön sırada yer almış sözde yönetimin, sözde başkanı Bako Sakayan`ın yurt dışında yardım ve kaynak arayışına çıkmasını beraberinde getirmiştir. Yasal siyasi ve ekonomik yapısı bulunmayan sözde Karabağ yönetiminin az sayıdakı nüfusu uzun dönemdir yardımlarla geçindirmeye çalışması ve bu yardımların yetersizliği sözde cuntacıları yardım arayışına itmiştir. Askeri cuntadan oluşan sözde Karabağ yönetimi bölge halkına korku ve öfkeden başka bir veremediği görülmektedir. En önemli mesele ise orada yaşayan insanların Ermenistan`la bir geleceklerinin olmadığının farkına varmış olmaları. Karabağ`da yaşanan ekonomik darboğaz ve askeriyeden oluşan sözde yöneticilerin yerli halka karşı uyguladığı zulüm ve istismar siyaseti halkı bölgeden göçe zorlamakta. Ekonomik ve siyasi istikrarsızlık nedeni ile doğum oranının ciddi anlamda düştüğü Karabağ bölgesinde halkın yerel ve himaye eden ermeni yönetimine karşı olan inamını sarsmıştır. Bölgeyi boş bırakmamak adına savaşa maruz kalan Suriye ve Irak`tan Ermeni asıllı aileler çeşitli vaadlerle getirilerek Karabağ`a yerleştirilmiştir. Azerbaycan`ın rızası dışında gerçekleştirilen bu ve diğer yasadışı eylemler Ermenistan`ın uluslararası yasa ve kuralları hiçe sayması anlamına gelmektedir. Bölgedeki Azerbaycan`a ait maden ve kaynakların kanun dışı istismarı da ayrıca suç teşkil etmektedir. İstismara ortak ve destek olanlar uluslararası anlaşmaları ilhal ederek ona aykırı davranış sergilemektedirler. Karabağ`ın kontrol dışı ve kara işlerin yapıldığı bölge olarak Ermenistan tarafından kullanılması sadece bölge için değil, aynı zamanda dünya için de tehtittir. Olayı bu açıdan değerlendirince bölgenin bir an önce suç örgütleri ve çetelerin elinden kurtarılıp gerçek sahibi Azerbaycan`ın yönetimine verilmesi daha makuldur. Her şeyden de önemlisi bölgede beyin göçünün gerçekleşmesi bölge halkının yakın gelecekte Ermenistan`la bir geleceğinin olmayacağı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, yaşanan siyasi, ekonomik, diplomaik ve medeni alanlardakı sorunlar ve izlenimler Ermenistan`ın, Karabağı uzun süre taşıyamayacağını işaret etmektedir.

Ermenistan`dan farklı olarak Azerbaycan, hukiki arazisi olan Karabağ`da tolerans ve çokkültürlü yapısı ile her türlü istikrarı sağlayacak güce ve olanaklara sahip devlettir.


http://www.karar.com/gorusler/karabag-sorunu-ve-ermenistanin-siyasi-tutumu-1048382

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın