İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ABD’nin Türkiye’ye ‘Ermeni’ oyunu!

***HyeTert, bu kaynağın ve/veya içeriğin yanlış ve/veya yanıltıcı bilgiler ve/veya soykırım inkarcılığı, ırkçılık, ayrımcılık ya da nefret suçu içerdiği/yaydığı kanısındadır. Metni paylaşmadan önce bu uyarıları göz önüne alarak, içeriği ve/veya kaynağı güvenilir kaynaklardan kontrol ediniz.***
Yusuf Karaca
Yıl, 1989… Sayın Erdoğan, o zaman ki Refah partisi kürsüsünde konuşuyor. Bulgaristan’dan Türkiye’ye gelen sığınmacılar konusunda yetkilileri uyarıyor.
O zaman biliyorsunuz, Bulgaristan’da soydaşlarımıza büyük zulüm yapılıyor. Türkiye, haklı olarak o soydaşlarımıza kapıyı sonuna kadar açtı.
Sayın Erdoğan işte o günler, Özal’a hitaben, mealen şöyle diyor: “Bu halk asgari ücretle geçiniyor. Herkesi alamazsınız. Bunlar arasında casus yok mudur? Sınır kapısından içeri girdikten sonra ne demek 72 vilayet sizin…”
Sayın Erdoğan, gerçekten önemli bir konuda Türkiye’yi uyarmış. Bu dikkat ve uyarıya katılmamak mümkün değil.
Ya bugüne ne demeli?
“Suriyeli” kılıfıyla, içimize kimleri aldık biliyor muyuz?
Ülkemizdeki Atatürk düşmanı yetmezmiş gibi bir de, Suriyeli Atatürk düşmanları türedi.
Allah’ınızı severseniz, bu ülke çok insan kabul etti, hangileri Suriyeliler gibi çıktı. Bulgaristan Türkleri geldiler, hem de tam 400 binin üzerinde soydaşımız geldi. Toplam 82 bin aile…
Türkiye’ye üretmekten ve katkıdan başka ne yaptılar.
Hiç duydunuz mu Bulgaristan Türklerini herhangi bir olayın içinde. Tecavüz, sarkıntılık, yağma, kurşunlama, öldürme ve yaralama gibi olaylarda. Türkiye, Evren zamanında Afgan mültecileri kabul etti, Afganlardan bir kötülük gördük mü?
Hayır.
Suriyelilerin sebep olduğu ölüm olayları yüzlerce, yaralama olayları binlerce, tecavüz ve sarkıntılık!
Hakikaten, bu işte bir gariplik var.
Muhtaç bir insan, daha farklı olur. Tabii ki, bütün Suriyeliler aynı demiyoruz ancak kardeşim, olayda bir sakatlık var, lütfen görülsün. Hiç olmazsa şüphe edilsin, nedenleri araştırılır belki…
Geçtik Suriyelilere döküldüğümüz saçıldığımızı, 35 milyar doların üzerinde para harcadığımızı… Geçtik nüfus yapımızın değiştiğini, geçtik Kilis ve Hatay gibi şehirlerde Suriyelilerin daha fazla nüfusa sahip olmalarını…
Suriyeliler Partisi dahi kuruldu ülkemizde. Yarın koalisyon olurlarsa mecliste şaşırmam.
Küresel güçlerin ve taşeronlarının desteklediği, ruh hastası ve katilleri Suriye’ye ‘cihatçı’ kimliği ile bizzat CIA soktu. IŞİD benzeri örgütleri ABD getirdi o bölgeye. Bunları bahane ederek, oraya yerleşti biliyorsunuz.
Tabii ki, Suriye sınır komşumuz, kucağımızı masumlara açmalıyız. Ancak bu işte, bir gariplik var. Ne Türkiye “Ensar” ne de bunlar “Muhacir”, kendimizi kandırmayalım.
Türkiye elden çıkıyor!
Türkiye’de iç savaş provaları yapılıyor.
Ellerinde çekiç kazma olduğu halde Atatürk heykellerine saldırı, yerel bir eyleme benzemiyor. Kimse Adıyaman’da Atatürk heykeline saldıran Suriyeliyi, ‘tiner çekmiş’ biri olarak geçiştirmesin bence.
Peki, Suriyeli tiner çekmiş Atatürk’e saldırıyor, ya diğerleri ne çekmişler acaba!
Kimse kusura bakmasın, ben ülke konularında paranoyağımdır. Bu ülkede tesadüflere inanmam. Sayın Erdoğan’ın 29 yıl önce Bulgaristan’dan gelen soydaşlarımız ile ilgili söylediklerinin, ben bugün Suriyelilerle ilgili dikkate alınması taraftarıyım.
Üstelik o yıllarda sınırlarımız, bugünkü gibi de değil. Suriye sınırımız kevgire döndürülmüştü, giren girdikten sonra beton duvarlar örüldü, emniyet altına alındı.
İçerde kimler var biliyor muyuz?
Gelenlerin ne kadarı gerçek Suriyeli?
Ne kadarı Kürt?
Ne kadarı Müslüman?
Bunları neden mi soruyorum?
Suriye’den yüz binlerce Ermeni kabul ettiğimizi biliyor muyuz? Tam 20 bin Ermeni, Suriye’den gelip, Türkiye üzerinden Erivan’a geçti, haberimiz var mı?
Peki, bu Ermeniler nerden çıktı?
1915 Ermenileri, Suriye’ye yerleştirilmişlerdi. Şimdi bir el, bunları tekrar, hem de 100 yıl sonra, Suriye’den Türkiye’ye yerleştiriyor. Bu konuda yaptığım araştırmalar, Türkiye’ye yüz binlerce  Ermeni’nin Suriyeli kılıfıyla geldiği gerçeği…
Tabi ki Ermeni’de olsa kapımızı açmalıyız, bir Ermeni düşmanlığımız yok. Muhtaç insanların dini, milliyeti sorulmaz, biz Türk’üz. Türklük, 72 millete bir nazarla bakmaktır.
“Suriyeli” olarak adlandırılan insanlar arasında, “bu kadar öfke, bu kadar kin nerden kaynaklanıyor?” sorusu kafamı çok meşgul etti. Ufak bir araştırma ile inanın nelerle karşılaştım, çoğunu buraya yazamıyorum.
1915’ten Türkiye’den gönderilen Ermenilerin torunları, Türkiye’ye “Suriyeli”  olarak dönüş yaptı. Bu kadarını söyleyeyim… “Suriyeli” diye ne kadar Ermeni’nin vatandaş yapıldığını, Allah bilir.
Bu bir gizli anlaşma mı, söz mü, orasını bilemem!
Ne Bulgaristan’dan, ne Afganistan’dan gelen göçmenler hakkında hiç şüpheye düşmedim. Ancak Suriyeliler konusunda, büyük korku içindeyim.  Ve Suriyeliler konusunda bu fedakârlık, bu acelecilik kafamı karıştırıyor. “Derin” şüphelere dalıyorum!
Başka bir şey daha:
Türkiye, YPG konusunda ABD’ye ne anlatsa, ABD tınmıyor, biliyorsunuz. ABD ısrarla  “PKK başka, YPG başka” diyor, değil mi?
Bence de başka!
ABD, 1915 Ermen ileri’nin torunlarıyla YPG’yi kurdu. Evet, bunlar bildiğimiz PKK’dan farklı. Irak’tan buraya, özellikle Kandil’den çok terörist getirdiler ayrı konu. İçlerinde tabi ki Kürt var. Fakat YPG’de ana omurgayı 1915 Ermenileri oluşturuyor.
Avrupa’nın ‘eğitimli’ diye seçerek aldığı Suriyeliler de, genelde Ermeni kökenli Suriyelilerdi.  Ancak sayıları çok az. Avrupalı alırken seçti de, biz neden yolgeçen hanına çevirdik, ülkeyi!
29 yıl önce Sayın Erdoğan’ın “soydaşlarımız arasına casus karışır” endişesini, bugün Suriyeliler için duymasını diler ve bekleriz. Bu, taşların yerinden oynatıldığı bölgemizde, bekamız için son derece önemli bir endişe…

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın