04 Kasım 2018, Pazar
Olay çok tuhaf: Bütün Türk medyası 2 ekimde katledilen Suudi Arabistanlı gazeteci Kaşıkçı ile ilgileniyor… Ancak şu basit sorunun cevabı hâlâ yok: Kaşıkçı niye öldürüldü?
“Kaşıkçı, Suudi hanedanlığını eleştiriyordu; o yüzden öldürüldü” deniyor. Yönetimi eleştirdi diye katletme, az rastlanan bir olaydır. Hapse atılır, sürülür filan elbette… Ama iktidarda İdi Amin gibi kan akıtmaktan hoşlanan korkunç bir diktatör yoksa, sadece eleştirdi diye öldürme, günümüzde nadiren görülür.
Ama tabii, ucu baştaki adama veya hanedana çıkan büyük yolsuzlukları ortaya döktüğü (veya dökeceği) için öldürülen çok gazeteci var. Neyse… Soru bu: Kaşıkçı niye öldürüldü?
Şimdiye kadar, biraz olsun ikna edici tek bir habere rast geldim. Britanya’da yayımlanan Express gazetesinde, “Bilgiyi Britanya istihbaratından aldık” dedikleri bir haber çıktı.
Buna göre Kaşıkçı, Yemen’deki savaşta Suudi rejiminin İran destekli Hutilere karşı sinir gazı kullandığını ispatlayan belgelere ulaşmıştı.
Aynı zamanda ABD’nin ünlü Washington Post gazetesinin yazarı olan Kaşıkçı, bu belgeleri yayımlamaya hazırlanıyordu. Amerikan medyasında böyle bir haberin çıkması, Suudileri cidden zor durumda bırakabilirdi.
Başka ilginç iddialar da var: İngiliz istihbaratı (MI6), Kaşıkçı’nın öldürüleceğini cinayetten üç hafta önce öğrenmişti. Hatta MI6, Suudilere, “Yapmayın; kendinize zarar verirsiniz” mesajını iletmişti.
Bu haber doğru mu, değil mi? Yoksa saptırma mı? Henüz bilmiyoruz. Ancak nihayet akla makul gelen, Kaşıkçı’nın katledilme sebebi için somut adres gösteren bir haber okudum.
***
Kaçakçıları örnek alın!
Önce bir açıklama: ‘Türkler şöyledir, böyledir’ diye yazıyorum ya… Bazıları, ‘Her Türk böyle değil ki’ diyor. Tabii ki değil. Ben çoğunluktan söz ediyorum zaten.
İşte bir örnek… Türkler kitap okur mu? Okumaz. Okul sırasında mecburen okurlar. Sonrası kalır… İnanmadınız mı? Burun size 2017 verileri: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) açıkladı: Kitap okumak Türklerin ihtiyaç listesinde 235’inci sırada. Yanlış okumadınız: İki-yüz-otuz-beş! Kitap okumaya ayırdığımız süre, günde ortalama bir dakikaymış. Halbuki insanların mesleklerini geliştirmek için kitap okumaları gerek. Boyacıysan boyalar hakkında, fırıncıysan değişik hamur işleri hakkında okuyacaksın. Ancak bizimkiler kulaktan dolma bilgiyi tercih eder. Biri yapar, beriki ondan öğrenir. Ama nihayet bunun dışına çıkan bir haber gördüm. Şahane bir durum: Vatandaş mesleğiyle ilgili kitap okuyormuş. Kim mi? Kaçakçılar! Uşak Emniyeti tütün kaçakçılarını ürünlerle birlikte yakalamış. Evden iki de kitap çıkmış: Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Açıklaması ve Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Şerhi. Adamlar resmen meslekleriyle ilgili kitap okuyormuş! Bir yaşıma daha girdim. Alkışlasam mı, yuhalasam mı, karar veremedim. Sanırım takdir hissim daha önde. Adam mühendistir. Evine gidersin. Üniversiteden sonra mesleğiyle ilgili tek bir kitap okumamıştır. Yani kaçakçılar kadar olamamıştır.
***
Ara Güler’in gerçek adı
Fotoğrafın büyük ustası Ara Güler‘in bir süre önce kaybettik. Cumhurbaşkanının emriyle tabutu Türk bayrağına sarıldı. Niye? Çünkü Ara Güler, Ermeni’ydi ve Hıristiyan’dı… Ama aynı zamanda Türkiyeliydi, anayasaya göre Türktü. Yani bizdendi; abimizdi, amcamızdı, dayımızdı. Ara Güler’in adı Ara Güler’di. Ama bazı haberlerde “Asıl adı Aram Güleryan’dır” dendi. Niye? Bu da nereden çıktı? 2016 yılında bir zırtapozun internette ortaya attığı bu palavra, döne dolaşa gerçeğin kılığına bürünmüştü. Peki bu yalanı kim uydurdu? Bilmiyorum. Ancak niye yaptığına ilişkin bir tahminim var: Ara Güler gayet Türk, gayet Müslüman bir isim olarak duruyor. Olur a, saf Müslüman Türk çocukları aldanabilir. Ermeni’yi bizden sanabilir. O halde çözüm ne? Ara’yı Aram, Güler’i de Güleryan yaparsan, karışıklık olmaz. Her şey yerli yerine oturur. Yalan mı, yalan. Ama hakkında yalan söylenen kişi gavur; günah sayılmaz. Bu çarpık zihniyete karşı, doğrunun düz direğine sarılmaktan başka ne yapılabilir?
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/pazar/akoz/2018/11/04/kasikci-niye-olduruldu
İlk yorum yapan siz olun