1870 yılından sonra Yunanistan’dan gönderilen çok sayıdaki Yunan nüfus ile güçlenen bölge Hristiyanları, Samsun merkez olacak şekilde bir Rum devleti kurmak için harekete geçmişlerdir. O tarihten sonra kısaca “Pontusçuluk” olarak bilinen faaliyetleri yoğunlaşarak devam etmiştir.
Özellikle Balkan savaşı sırasında kurdukları çetelerle, Müslüman köylere, asker alımları nedeniyle savunmasız kalmalarını da fırsat bilerek saldırılar gerçekleştirmiş, artan gerginlik ayrılıkçı çatışmaları beraberinde getirmiştir. O tarihten itibaren Paris Konferansında da geçtiği şekliyle Pontus İsyanı başlamış, 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkışından sonra bölgede isyan ateşi sönmeye başlamış, 6 Şubat 1923’te de Ankara Hükümeti isyanı sona erdirmiştir. İKİ MÜSLAMAN KÖYLÜYÜ DİRİ DİRİ YAKTILAR Osmanlı’nın I. Dünya Savaşından mağlup çıkması üzerine bütün kasabalarda ve köylerde ne kadar Rum varsa hepsi silahlandırıldı. Samsun, 1. Dünya Savaşı döneminde Pontus Rum İmparatorluğu faaliyetleri nedeniyle silahlı çetelerin yer aldığı bölgelerden biri olarak dikkat çekiyordu. Mütareke ile birlikte, Samsun havalisinde Pontusçuların en yoğun faaliyet gösterdikleri yerler başta “Nebyan” olmak üzere Bafra, Samsun, Alaçam, Vezirköprü, Merkez Rum Köyleri, Havza, Çarsamba, Terme, Ladik, Kavak idi. Rum çeteleri müslüman köylerine büyük zararlar vermişlerdir. Rum köylerinde gizlenen bu çeteler, müslüman köylerini yakmak, ahalisini öldürmek ve ateşe atmak, yol kesmek, dağa adam kaldırma, fidye almak ve posta arabalarını soymak gibi eylemlerde bulunmak suretiyle bölgedeki huzur ve güven ortamını bozmuşlardır. Hayat mücadelesine girişen Türk Milleti cephede meşgul iken Rum çeteleri ağır iskence ve katliamlara başlamıstı.
O dönemdeki resmi raporlara bakıldığında Nebiyan çetelerinin birçok korkunç olaya karıştıkları görülmüştür. Kasnakçımermer köyünden iki müslüman köylünün, sırt sırta bağlanıp, diri diri yakılmasıyla Nebiyan’da senelerce devam edecek olan kanlı olaylar da başlamış oldu. Nebiyan çeteleri saldırılarını Nebiyan dışına da taşımaya başladı ve karşılaştıkları tüm köyleri basıp, yağmalamaya başladılar. İşte ilçe ilçe Samsun’da eşkiyalık yapan Pontusçu Rum çeteleri ve faaliyetleri SAMSUN Samsun, Pontus Rumluğu ve Rumların meydana getirdiği çeteler için beyin görevini görmüştür. Akşamları dısarı çıkmak bölge insanı için tehlikeli bir hale gelmişti. Rum nüfus ve çeteler büyük oranda silahlıydılar. Samsun çevresinde Rum çetelerinin korkunç tüyler ürpertici olayı vardır. Güney ve Beylerce faciası… 24 Müslüman erkek, kadın, çocuk ve ihtiyar toplu olarak şehit edilmistir. Güney Köyünden 13, Beylerce Köyünden 11 kisi öldürülmüştür. Samsun’un güneyinde Duayeri isimli bölgede Hosri Çetesinin kurduğu pusuya düşen Koruluk köylülerinden 20 kişi, 7 Ekim 1921’de acımasızca öldürülmüşlerdir. Toplam 51 müslüman katledilmiş, 500 civarı ev yakılmıştır. Samsun’daki Rum çeteleri şunlardır: Derecik Köyünden Anastesoğlu Hacı ve Biraderleri, Yarmalı Yatak Köyünden Satırhan Hacı Bedros, Karasungur Köyünden Haridosoğlu Kara Dimitri çeteleriydi. Ayrıca isimleriyle tanınan, Yorgi, İstefanoğlu Kör Panayut, Sava damadı Sovakim, Kethüdaoğlu Haralambos, Krekioglu Sava, Nikolaoğlu Kosti, Abanoz Yorgi, Yanko, Penayutoğlu Kosti, Vasilaki, Nikofor, Sokuloğlu ve Kliboğlu Yanko.
BAFRA Bafra ilçesinde bulunan Nebiyan bölgesinde arazinin sarp olması ve Rum köylerinin asi oluşundan dolayı çete faaliyetlerinin en çok görüldüğü bölgeler arasında yer alıyordu. Resmi kayıtlara bakıldığı zaman Nebiyan bölgesinde 17 Rum köyünün olduğu, bu köylerde toplam 8 bin 612 kişi yaşıyordu. Bu Rum köyleri seferberlik emrine uymadıkları gibi, aynı emre uymak istemeyen Bafra Rumları da Nebiyan’a katılmaya başladılar. 1500’e yakın silahlı çıkarabilen bu bölgedeki 17 Rum köyü seferberlik emrine uymadıkları gibi, aynı emre uymak istemeyen Bafra Rumlarını da Nebiyan’a katılmaya zorladılar. Bu bölgede ilk kanlı sahne 150 haneli Çağşur köyünde yaşandı. Nebyan Çeteleri köye aniden baskın yaparak, köyü baştan sona bir hane bırakmadan yaktılar. Köy halkını beşikteki çocuktan en yaşlı ihtiyarına kadar tamamen öldürdüler. Bu kanlı ve vahşi başarıdan cüretlerini artıran Rum eşkiyaları Koşaca Köyünü de aynı sekilde toptan yakmak suretiyle köy halkının tamamını öldürdüler. Boyalı, Türkmenler, Kasnakçı, Kuşkayası ve Çepniler köylerini de bölüm bölüm yakarak halkı yok edildi. Yalnız Çağşur ve Koşaca facialarında şehit edilen müslümanların sayısı 367’dir. Bafra çevresindeki köylerde yine 1920 yılı sonuna kadar Rum çeteleri tarafından gerçekleştirilen değişik olaylardaki öldürülmeler eklenince genel toplam sayı 534’e ulaşmaktadır.
Bafra’daki Rum çetelerini, Nebiyan’da Akçaalan Köyünden Nikola’nın Anastas yönetiyordu. Bafra’daki Rum çeteleri şunlardır: Matbaacının Hesakil, Yorgi biraderi Platon Hacı Andon, Anastas Yorgi, Pandolaki, Perikles, Elbedas, Eczacı Aliko, Alaçamlı Perikles, Reji Müdürü Duracı, Papas Anestes, Kerabus Yazıcıoğlu, Orak’in oğlu Penayut, Hacı Abos, Doğanoğlu Todori, Nikola’nın Anastas, Sokrat, Suzirioğlu Kiryako, Balçıoğlu Yorgi, Tasçıoğlu Sava, Koli, Kostantin, Avrakim Hoca.
ALAÇAM Alaçam nahiyesindeki Hacı Yakuf’un oğlu Perikles, Kuyucakoğlu ve Hacı Todor Pontus Kulübünün kurucularıydılar. Rum çeteler katlettikleri Türklerin cesetlerini ağaçlara asmak suretiyle dehşet saçmakta, gasp ettikleri mal ve hayvanlarla hem ihtiyaçlarını gidermekte, hem de satarak gelir temin etmekte idiler. Bu çetelerin faaliyetleri sonucunda 47 kişi öldürülmüş, 54 hayvan ve 2 tabanca, 640.000 kuruşluk mal gasp edilmiştir. Alaçam’daki Rum çeteleri şunlardır: Pergelli Papazı Baba Mihail’in kardeşi Anastas, Koca Daban Yorgi, Kavaklıoğlu Yuvani, İnderesi Köyünden Balçıoğlu Yorgi, Deli Yani, Karahüseyinli Köyünden Çapulcu Lefter. ÇARŞAMBA Çarşamba kazası Rum hadiselerinin en az yaşandıgı bölgedir. Bu bölgede ateşkesin ardından Ermenilerle Rumlar, ortak düşman kabul ettikleri Türkleri yok etmek için çaba sarf etmişlerdir. Çarşamba kazasında Rum çetelerin saldırısıyla 14 köy tahrip olmus, 355 ev, 2 cami, 2 okul ve 24 samanlık olmak üzere 382 bina yakılmış, 2 öldürme, 3 çiftlik yakılması, 2 ırza tecavüz, 100 değişik hırsızlık ve gasp olayları yaşanmıştır. Çarsamba’daki Rum çeteleri şunlardır: Tekfurlu Kara Artinoğlu Urusa, Yozgatlı Artin, Kabacevizli Sarı Ohannes, Topalın Kirkor, Çimpik Usta ve kardeşi, Eğridereli Tüylüoğlu Orut, Advat, Emikli Apyam, Martelli Şahin, Kapıkayadan Mıgır, Karanın Haçik, Martelli, Kevork, Minasoğulları, Havancı Kirkor, Serup, Arfest, Mihail, Defavil, Kara Haçik ve Sarı Haçik.
TERME Terme köylerinde 6 tür olayı gerçekleştiren 27 eşkiyadan 13’ü Rum, 14’ü Ermeni’dir. Bu olaylar içerisinde 2 öldürme olay yaşanmıştır. Terme’de yaşanan olaylardan en önemlisi Ünye’nin Çakal köyünden Mihail, Gazar ve Serkis adında biri Rum, ikisi Ermeni üç çete reisi tarafından Koçan Köyüne yapılan baskındır. Baskında köyün bütün taşınabilir malları ve bütün hayvanları gasp ve yağmalanmıstır. Terme’nin İlimdağı ve Çangeriş ormanları Rum çetelerinin barınağı durumunda idi. Terme’deki Rum çeteleri şunlardır: Çangeris Köyünden Sarı Yani, Kara Banayıt, Anastas, İlimdagı Köyünden Mandiloğlu Artin, Papasoğlu İstefan, Limandere köyünden Trabzonluoğlu Hacı Sava, Kocaman Köyünden Artin, Ünye’nin Gürgen Köyünden Moris, Çakal Köyünden Mihail, Gazar, Serkis, Rafael, Tahmazoğlu Haçik, Baltacıoğlu Kirapus.
Kaynak: Millî Mücadele’de Canik Sancagı’nda Pontosçu Faaliyetler, Pontus Meselesi, Fethi Bey’in Eskiyaya Beyânnamesi, Alaçam Tarihi, Anadolu’daki Rumlar ve Pontus Meselesi
https://www.samsunhaber.com/ozel-haber/samsun-u-kana-bulayan-ceteler-h41615.html
İlk yorum yapan siz olun