İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Cumhuriyet Bayramı capsleri…

Faruk Aksoy / Yeni Şafak

-Kendi devletinin yıkılışını kutlayan tek milletiz…

-İslam coğrafyasını paramparça eden bayram herkese kutlu olsun…

-Celladına gülümseyenlerin şanlı bayramı…

-Müslümansın ama Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorsun, öyle mi?!…

-Çırılçıplak ortada bırakıldın fakat mutlusun; o zaman yaşasın Cumhuriyet!…

-Dağ başını duman almış, sen hala oyun oynaştasın…

-Ceddinin kemikleri sızlıyor, farkında mısın?…

Pazartesi günü, Cumhuriyet’in 95. yıl dönümünde sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların bir kısmında bunlar söyleniyordu.

Daha ağır olanları vardı, ayıp olmasın diye onları yazmadım.

En hafifinden söylüyorum, insan bu kadar aptal olamaz, tarihten, medeniyetten, hayattan bihaber olamaz.

Yahu sen ne anlatıyorsun, nerede yaşıyorsun, kimi kandırıyorsun?!..

Üç kuruşluk çarkın dönsün, etrafına toplanan iki tane akıl fukarası, seni derin adam zannetsin diye, bir milletin istiklal mücadelesiyle nasıl dalga geçersin?!..

Sen bu devletin onurlu tarihini, bu milletin destansı mücadelesini nasıl aşağılarsın?

1923’te, başı belli, sonu belli bir İslam coğrafyası mı kalmıştı ki, Cumhuriyet, İslam coğrafyasını paramparça etmiş olsun.

Medine savunmasından dönen Fahrettin Paşa’dan, Doğu hattının kaderini değiştiren Kazım Karabekir Paşa’dan, büyük taarruzun başkomutanı Mustafa Kemal Paşa’dan, Türk tarihinin tek mareşali Fevzi Çakmak Paşa’dan da mı utanmıyorsun?!..

İktidar mücadelesini, devletin kuruluşundan ayıramayacak kadar körsün, hiçbir şey bilmiyorsun, kulaktan dolma safsataları Türk tarihi zannediyorsun.

Daha açık söyleyeyim…

Sen, bu milletin Müslümanlığını, İslamlığını sırtına post etmişsin, Türk tarihine düşmanlık ediyorsun.

Dünya harbi bütün coğrafyaları sallamış, emperyalizm daha dün kapı komşu olduğun adamın bile aklına karpuz kabuğunu düşürmüş, Anadolu parsellenmiş, herkes kendine bir bayrak çizmiş, almış elline sallıyor…

Sen kalkmışsın, Cumhuriyet, İslam coğrafyasını parçaladı, diyorsun.

Allah Allah, nasıl olacak şimdi…

Biz başka bir tarih mi okuyoruz, bizim okuduğumuz tarih, Ermeni isyan etti, Rum isyan etti, Arap da isyan etti, diyor, seninki başka bir şey mi diyor?

Senin okuduğun tarih Londra’da yazılıp, Berlin’de basılmış olmasın?

Mehmet Akif, o yakıcı yaz sıcağında, Arabistan çöllerinde niçin koşuşturup durdu, “İngiliz altını, sizin gözünüzü kamaştırmış” derken, ne tür bir ihaneti hissetti?

Bugün “Fahrettin Paşa hırsızdı, Medine’nin hazinelerini çaldı” diyen işbaşındaki çakalların dedesi, o gün de Osmanlı askerinin Kabe’yi boşaltması için İngiliz ile işbirliği yapmadı mı?

Yaptı…

Kendi devletimizin yıkılışına seviniyormuşuz, İslam coğrafyasını Türkiye Cumhuriyeti paramparça etmiş, ceddimizin kemikleri sızlıyormuş!..

Terbiyesizliğin böylesi de görülmemişti, neresinden tutsan elinde kalıyor.

Bugün serbest seçim yapılıyor, halkın önüne sandık konuluyor, o sandıktan çıkan meşru hükümetler bile tartışılıyor, sen kalkmışsın hala kaybettiğin bir dünya savaşından sonra eski sistemle yeni devlet hayali kuruyorsun.

Yaşadığın hayatın yüzde doksanını özümsemişsin, benimsemişsin, Cumhuriyet Türkiye’sinin nizamına göre ayarlamışsın, bunlarda bir beis görmüyorsun, iki tane kitabın satsın, yazın okunsun, ortalık karışsın diye fitne fesat işleriyle uğraşıyorsun.

İngiliz kraliyet ailesi yerli yerinde duruyormuş, bizimki neden durmuyormuş…

Çünkü savaşı o kazandı, oyunu o kurdu, bizimki kazanırken de bizimki kuruyordu.

Çanakkale’de durdurduk, Şam’dan girdi, İstanbul’dan kovduk, Mekke’den kovulduk, sen Murat Hüdavendigar’ın Bağdat’ı, yerinde duruyordu mu sanıyorsun?

Garp cephesinde açıktan kazandığımız savaşların devamını Şark cephesinde içeriden kaybettik.

Evet, sırtımızdan vurulduk, itirazın var mı, böyle olmadı mı?

Daha bir hafta önce yaşananları anlayamıyorsun, 95 yıl önce kurulan devlete dil uzatıyorsun.

Aslında kızmamak, hiddetlenmemek lazım, çünkü senin muadillerin de var.

“Osmanlı’dan ne kaldı ki” diyen Cenevre hamalıyla, “Cumhuriyet de nedir ki” diyen İskenderiye hamalı arasında bir fark yoktur, bunu çok iyi biliriz.

Tarihin akışına yön veremediğin zaman, tarihin içinde boğulmadan ilerleyebilmenin derinliğini senin gibilerden beklemek, beyhude bir bekleyiştir.

Onun için diyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 95. yıldönümü kutlu olsun.

Cumhuriyetimizin kuruluşunda can veren, kan veren aziz milletin ve o milleti temsil eden şahsiyetlerin ruhları şad olsun.


https://www.yenisafak.com/yazarlar/farukaksoy/cumhuriyet-bayrami-capsleri-2047944

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın