İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Devlet adamları ve sanat

H. Hümeyra Şahin / AkşamBugün bürokrasimizde sanatın bir dalı ile iştigal eden kimler var bilinmez ama Osmanlı bürokratları bir yandan devlet işleriyle uğraşırken, bir yandan da sanatın çeşitli alanlarını bizzat icra ediyorlardı. Çünkü Osmanlı bürokrasisinin yetiştiği Enderun’da eğitim programı askerlikten, güzel sanatlara, politikadan diplomasiye çok yönlüydü.

Jimnastik ve musiki eğitimi yanında, edebiyat, matematik, belagat öğretilirdi. Hat, minyatür, ciltçilik, divan edebiyatı ve musiki başlıca sanat alanlarıydı. Son dönem Osmanlı bürokratları arasında fotoğrafçılar ve karikatüristler dahi vardı.

Aynı şekilde, şehzadeler lala gözetiminde askeri ve fenni disiplinlerde eğitim alırken, bir yandan da sanat ehlinden ders görüyorlardı. Devlet hiyerarşisinin her kademesinde sanat önemli bir yer tutuyordu.

Padişahların sanata verdikleri himaye kadar icracısı olmaları da dikkat çekicidir. Musiki ile ilgilenenler arasında başta Sultan III. Selim olmak üzere, Sultan II. Mahmud, Sultan II. Bayezid ve Sultan Abdülmecid yer alıyordu. Sultan Abdülaziz ise, hattat, bestekar ve ressamdı. Sultan III. Selim’in icracı ve besteci olmak dışında Türk müziğine, teorisine ve nota yazım biçime önemli katkılar sağladığı bilinir. Aldığı müzik eğitimi, onu on beş yeni makam tertip edebilecek düzeye ulaştırmıştı. Çeşitli makamlarda 104 bestesi bugüne intikal etmiştir. Öte yandan İsmail Dede Efendi’yi, Basmacı Abdi Efendi’yi musiki tarihine kazandırmış, Ermeni alfabesine dayanan Hamparsum notasının ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Padişahlar musiki alanına himaye verdikleri gibi şairlerle de sıkı bir diyalog içinde olmuş, Arapça ve Farsça eserlerin Türk kültürüne kazandırılmasında önemli rol oynamışlardır. Pek çoğunun Divan adı verilen şiirlerini topladıkları eserlere sahip olduğu bilinmektedir. Fatih Sultan Mehmed, Avnî; Kanuni Sultan Süleyman, Muhibbî; Genç Osman, Farisî; II. Mahmud, Adlî mahlaslarını kullanarak şiirler kaleme almışlardır. 23 Osmanlı padişahının divan sahibi, 12’sinin hattat olduğu, 8’inin ise musikiyle uğraştığı rivayet edilmektedir.

Bugün, küresel anlamda sanatla, edebiyatla ve bilimle bu kadar iç içe bir devlet başkanı var mıdır bilinmez? Kuşkusuz yönettikleri devlet mekanizmaları sanata, bilime himaye verebilir, fakat bizzat icracı durumda kaç devlet başkanı var araştırmaya muhtaç bir konu…

Yoksa sanat insanlığı terk mi etti? Sanat adı altında icra edilen, hatta sektöre dönüşmüş pek çok ‘ürün’ var. Ama gerçek ‘sanat eseri’ ne kadar? İnsan ruhunu eğiten, ahlaki olgunlaşmaya alan açan sanat eğitimi dünyadan çekilmiş olmalı ki, insanlık kaba, hoyrat bir dünya siyasetinin pençesinde can çekişiyor. Belki de yaşadığımız küresel sorunların çözümü, sanat ve onun getireceği inceliği, rafineliği hayatımıza yeniden dahil etmekten geçiyor.


https://www.aksam.com.tr/yazarlar/h-humeyra-sahin/devlet-adamlari-ve-sanat/haber-780528

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın