İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Keşke son konseri burada verebilseydi

Hakan Çelik / Posta

Dünya müziğinin çok büyük ismi Ermeni asıllı Fransız sanatçı Charles Aznavour 94 yaşında hayata gözlerini yumdu. Aznavour, rekor düzeyde bestesi olan, enfes sesi ve olağanüstü tekniğiyle yüzlerce şarkıyı ünlendirmiş dev bir müzisyen. “Hier Encore”, “Qui”, “Non, Je n’ai rien oublié”, “She” ve “La Bohéme” gibi şarkıları unutulmazlar arasına girdi.

Aznavour, Türkiye göçmeni bir annenin çocuğu olarak Paris’te dünyaya geldi. Yurt dışındaki birçok Ermeni asıllı aydın gibi doğup büyüdüğü coğrafyayı yakından izledi ve kendini tarihî olaylarla ilgili tartışmaların içinde buldu.

Aznavour, Ermeni meselesi hakkındaki duruşu nedeniyle Türkiye’de uzunca bir süre çok sert yorumlarla karşılaştı, hatta bazı çevrelerde “Türk düşmanı” sıfatıyla etiketlendi.

Birçok defa Türkiye’den teklif alan Aznavour, Ermeni diasporasının ve Ermenistan’ın olası tepkisi nedeniyle bir türlü bu kararı verememişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ermenistan’ın eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’a yazdığı mektup cesur bir girişimdi. Ermenistan hükûmeti yurt dışındaki Ermeni lobilerinin ağır baskısı altında fazla adım atamadı. Lobiler, Türkiye’nin soykırımı tanımasını, özür dilemesini ve hatta bunun için tazminat ödemesini şart koştular. Bunun dışındaki diyalog girişimlerini yok saydılar.

Türkiye’de de iki ülkenin böyle soğuk kalmasını isteyenlerin sayısı az değil.

Oysa Ermenistan ve Türkiye arasında başlayan iletişim bir şekilde korunabilseydi bugün yakınlaşma farklı bir boyut alabilirdi.

Türkiye, özellikle Erdoğan’ın iktidarında tarihî meselelerle yüzleşme konusunda ciddi rol aldı. Van’daki Akdamar Ermeni Kilisesi restore edildi ve ibadete hazır hâle getirildi. Aynı şekilde Sümela’daki Ortodoks Manastırı’nda ayin düzenlendi. Kısa süre önce de Haliç’teki Demir Kilise, aslına uygun olarak restore edildi ve kapılarını açtı.

Erdoğan, her yıl 24 Nisan’da bir mesaj yayınlıyor ve Osmanlı vatandaşı Ermenilerin yaşadığı büyük acıdan duyduğu üzüntüyü dile getiriyor, taziyelerini iletiyor.

Osmanlı kültür mirasını devam ettiren Türkiye’ye yakışan da dinler ve ibadethaneler konusuna özen göstermektir.

Böyle olumlu bir iklimde Aznavour, konser için gelip annesinin doğduğu Anadolu toprakları üzerinden barış ve diyalog umutlarını yeşerten bir mesaj verebilirdi dünyaya.

Yazımın başlığına “keşke” deme sebebim budur.


https://www.posta.com.tr/yazarlar/hakan-celik/keske-son-konseri-burada-verebilseydi-2055059

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın