Uğur Dündar / Sözcü
Vergi rekortmeni genelev patroniçesi Matild Manukyan’ın varisi olduklarını öne süren 16 kişi, mirastan pay alabilmek için dava açmışlar.
Davacıları savunan avukatın mahkemeye verdiği dilekçeye göre 2001 yılında vefat eden Manukyan, geriye göz kamaştırıcı bir servet bırakmış:
Türkiye’de 486 gayrimenkul… Yurt dışında da çok değerli taşınmazlar… İstanbul’da 220 adet ticari taksi… Ruhsatlı genelevler… Hisse senetleri… Fon hesapları… Yurtiçi ve dışında yüklü banka hesapları… Sayısız özel otomobil…
★★★
Genelevlerindeki yasa dışı durumlar ve kayıt dışı para akışı nedeniyle sağlığında bir çok haber yapmış bir gazeteci olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Manukyan, genelevlerinden gelen kazancı beyan ederek değil, vergiden kaçırdığı paralarla aldığı taşınmazların gelirlerini beyan ederek vergi rekortmeni olmuş bir mükellefti!..
★★★
Bir başka deyişle, vergi rekortmeni olacak kadar kayıt dışı zenginliğe ulaşmıştı.
★★★
Taşınmaz gelirlerinden aldığı paraları kaçıramıyordu. Zira kiracılarının büyük çoğunluğu, sözleşmelerde ödedikleri kirayı kuruşu kuruşuna göstermek zorunda olan kamu kuruluşlarıydı.
O da bu gelirleri beyan ederek mecburen vergi rekortmeni oluyordu.
Örneğin İstanbul’daki Şişli Adliyesi, yıllarca Manukyan’a ait görkemli bir binadan adalet dağıtmıştı! Bunların sayısı o kadar çoktu ki, kira topladığı kamu kuruluşlarının tümünü yazmaya kalksam sayfalar almaz!..
★★★
Genelevlerden patroniçenin cebine Horhor Çeşmesi gibi nakit akıyordu.
Hiç unutmam, Soğukoluk’taki bataklığı kuruttuğumuzu bilen birilerinden gelen bir ihbarda Karaköy’deki sokak dolusu genelevde küçük yaşta kızların köle gibi çalıştırıldığı, kadınlara borç senetleri imzalatılarak adeta seks kölesi gibi Anadolu’daki genelevlere satıldıkları, bunların hayatlarının borç ödemekle geçtiği, çoğunun periyodik zührevi hastalık kontrolüne gönderilmediği, Cankurtaran’daki Zührevi Hastalıklar Hastanesi’ne muayene olması gereken kadınlar yerine, içine para konulmuş sağlık karnelerinin gönderildiği, böylece “kontrolü yapılmıştır” damgasının vurulduğu, bunun gibi yasa dışı birçok tezgahın rüşvetle tıkır tıkır çalıştığı öne sürülüyordu.
★★★
İlgili emniyet birimleri istihbaratla ihbarı doğrulayınca operasyon düzenlenmişti.
Operasyondan önce, yüksek duvarlarla çevrili sokağın boşaltılması için megafonla anons yapılır yapılmaz, müthiş bir hareketlenme başlamış, hiç kimsenin görüntülenmemesine karşın yüzlerini kapatarak kaçışanlar, ordu gibi yüksek kaldırımdan aşağılara koşuşmuştu. İçerisi o kadar kalabalıktı ki birbirini itip kakarak kaçışanların sonunun gelmesi, yaklaşık bir saati bulmuştu!..
★★★
O gün ortaya çıkarılan gerçekleri anlatıp da zaten yeterince gergin olduğunuz şu günlerde bir de ben tatil keyfinizi kaçırmayayım. Sadece ihbarda anlatılanların ötesinde bazı acı durumlarla karşılaşıldığını söylemekle yetineyim.
★★★
Manukyan’ın varisi olduklarını öne sürenlerin sözünü ettikleri serveti okurken bunları hatırladım.
O miras öylesine “ah”lıdır ki, tümü hayır işlerinde kullanılsa, yine de sağlığında yaşattığı acıları unutturmaya yetmez!..
İlk yorum yapan siz olun