İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Evanjelistlerin Kürtleri Hıristiyanlaştırma stratejisi

Tabii, bu kişinin tutukluluğu Türk-ABD ilişkilerinde yaşanmakta olan ağır krizin kilitlendiği en yakıcı soruna dönüşürse, kendisinin bir misyoner olarak yürüttüğü mesai ve bunun Türk güvenlik birimleri ve savcılar nasıl tarafından nasıl değerlendirildiği daha da önemli hale geliyor.

HASADA HAZIRLIK ZAMANI

Bize bu okuma fırsatını sağlayan bilgileri, rahip Brunson gözaltına alındığında yanında götürdüğü cep telefonu ve SIM karttan çıkan ve iddianamede delil olarak yer verilen yazışmalar, mesajlar ve kaydedilmiş muhtelif notların içeriğinde buluyoruz. Bunların bir kısmı Brunson’a ait, bir kısmı ise başkaları tarafından kendisine gönderilen mesajlar.

Bu içeriklerde öncelikle Türkiye’nin tarihi, bulunduğu coğrafya ve İslam dünyasındaki ağırlığıyla Evanjelistlerin gözünde özel bir yer tuttuğunu anlıyoruz.

Bu mesajlarda en sık karşılaştığımız kavramlardan biri “hasat”. Bu kavramın dinsel bir anlam yüklenerek, Hıristiyanlık inancının yeşermesi, güçlenmesi, insanların kiliseye kazanılması anlamlarında kullanıldığını anlıyoruz. Örneğin, bir notta “Görevim: Hasada hazırlan-2009. Bunu nasıl yaptık: İnsani yardımı sürdürmeye başlayarak. Din dönüştürmesinde yöntem: Bildirme ve gösterme” yazılı.

KÜRTLER İKİ DİLLİ TERCÜMAN MİLLET

İddianameye bakılırsa, ‘hasat’ çalışmasında en çok odaklanılan gruplardan biri Kürtler gibi görünüyor. Rahip Brunson ve arkadaşlarının Hıristiyanlığı yaymak hedefiyle Kürtler ve Suriye’den gelen mültecilere özel bir ilgiyle yaklaştıklarını söylemek mümkün.

Evanjelist bir şahsiyet olduğunu tahmin ettiğimiz Eric Wiegler’in, Brunson’ın cep telefon kayıtlarından çıkan notlarında, Kürtlere dönük strateji şöyle aktarılıyor: “Kürtler ülkelerinde iki dilliler. Diğer Kürtlerle sınırın ötesinde ve kendi ülkelerinde iletişim kurabiliyorlar. Kilisenin ev sahibi ülkelerde oluşması için iyi yerleşmişler. Stratejik. Dağılımlarından ve sınırlara mesafelerinden dolayı birçoğu Hıristiyan olduğunda Ortadoğu’daki birçok kişi İncil’i duyacak. Bir tercüman milleti birçok ülkeye ulaşabilir”.

“SURİYELİ KÜRT İŞİNİ BİTİRDİK”

Kayıtlardan kendisinin 2014 sonrasında belli aralıklarla Suruç’a gittiğini öğreniyoruz. Brunson’ın telefon hattı üzerinde yapılan teknik incelemeye göre rahibin cep telefonu 2014-2017 yılları arasında Suruç ilçesinden toplam 1.306, Urfa’nın başka ilçelerinden de 192 kez sinyal vermiş.

Suruç 2014 Temmuz ayından 2015 Ocak ayına kadar IŞİD ile YPG arasında köy köy, sokak sokak kıyasıya bir savaşa sahne olan Kobani’nin hemen karşısında sınırın Türkiye tarafındaki ilçedir. Suruç o dönemde Kobani’den büyük göç almıştı.

Brunson’ın da Kobani’den gelen Kürtlerle yakından ilgilendiği, bunlar arasında kiliseye kazandıkları kişilerin olduğu anlaşılıyor. Örneğin, 22 Nisan tarihinde saat 10.00’da Dan Slade adında kendi cemaatinden bir şahsa gönderdiği mesajda “Bugün Suriyeli Kürt işini bitirdik. 15 erkek ve kadın var. Andrew” diye mesaj atıyor Brunson.

Dan Slade aynı gün 15.06’da “Selam Andrew. Kobani’deki son saldırıda bağlantılarımız ne durumda?” diye soruyor. Brunson, saat 15.11’de Öldürülenlerden en az beş tanesi yeni inananların yakınlarıydı. Diğer yakınlar ya yaralı ya da kayıp” diye yanıt veriyor. Ayağından yaralı bir Kürt kadının tedavi edilmesi de yazışmalarda yer alan konulardan biridir.

MİSYONERLİK FAALİYETİ SUÇ MU?

Misyonerlik faaliyetlerinin ana ağırlık merkezi Brunson’ın yaşadığı İzmir’dedir. Brunson’ın İzmir’e ayak basan Suriyeli mültecilere ve Güneydoğu’dan iç göçle İzmir’e gelen Kürt kökenli vatandaşlara başında bulunduğu Diriliş Kilisesi’nin kapılarını açmış olması, bu insanların burada yapılan eğitim çalışmaları ve ayinlere katılmaları, iddianamede tanıkların anlatımlarında geniş bir yer tutuyor. Zaten bazı kesimlerin Brunson’ın faaliyetlerinden dolayı kaşlarının kalkması ve PKK ile işbirliği suçlamaları özellikle bu fasılda ortaya çıkıyor.

Her halükârda bir iddianamede misyonerlik faaliyetlerinin bu kadar geniş bir şekilde işlenmesi bizi çok temel bir soruyla karşı karşıya getiriyor. Bu tür misyonerlik faaliyetleri suç mudur? İddia makamı, bu noktada misyonerliğin istihbarat amacıyla “maske” olarak kullanıldığı kanaatindedir.


http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/evanjelistlerin-kurtleri-hiristiyanlastirma-stratejisi-40927618

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın