Genç bay ve bayanlar; alış veriş yapacak gibi girdikleri Kaleiçi dükkânlarında hemen dini propagandaya başlıyorlar!
Genellikle İngilizce konuşanların içinde çok iyi Türkçe bilenler de çıkıyor.
Önce müşteri gibi davranan bu misyonerler; bir müddet sıcak bir şekilde sohbet ediyorlar. Zaten müşterilerine karşı her zaman güler yüzlü olan esnaf; olup biteni sonradan anlıyor ve şaşırıp kalıyor!
Temiz giyimli misyonerler, yan çantalarından çıkardıkları renkli, Türkçe yazılmış broşürleri esnafın eline uzatıveriyorlar!
Alış veriş yapmayıp, dakikalarca kendileriyle sohbet edenlerin ellerine sıkıştırdıkları “propaganda” broşürlerini alan esnaf; kibarca hemen kendilerine kapıyı gösteriveriyor.
DEVAMLI GELİYORLAR
İkişerli ve bazen de daha kalabalık olan bu misyonerlerin Kaleiçi sokaklarında devamlı dolaştıkları daha sık görülmeye başlanıldı.
Yıllardır bu faaliyetleri yapanların; kanunen engellenmemiş olması esnafın şaşırmasına neden oluyorlar!
Neden Kaleiçi’ni seçtikleri ve neden bu kadar ziyaret ettikleri ve ne yapmak istedikleri anlaşılamayan bu misyonerlerin; esnafa bu kadar yaklaşması rahatsız edici boyutlara gelmiştir.
NEDEN GELİYORLAR?
Afrika, Güney Amerika, Japonya ve Çin gibi ülkelerde amaçlarına ulaşan misyonerler; son dönemlerde Türkiye’de yabancıların “turist” olarak rahatça gezebildikleri bir ortamda; aralarına karışarak Antalya ve Kaleiçi’nde de bu faaliyetlerini rahatça sürdürebilmektedir.
YASAL OLSA BİLE
Türk ve İslam ülkesi olan bu güzel yurdumuzda; daha önce yaşamış dini farklı kimseler asla dışlanmamıştır. Herkes farklı din ve dilde olsa bile bu ülkenin selameti ve ferahı için birlikte çalışmışlardır.
Bugün bu tür faaliyetlerde bulunanların neyi amaçladıkları düşündürücüdür!
Vatan ve millet aşkıyla büyüyen gençlerimizin farklı din ve mezhepler tarafından “dejenere” edilmesi; milli birlik ve beraberliğimize zarar getirebilecektir.
“GO HOME” EY MİSYONERLER!
Kanuni izni olsa da olmasa da; modası geçmiş propagandalarla vatandaşlarımızın aklını çelemeye yönelik bu faaliyetleri istemiyoruz.
Burası turistik bir yer.
Sizler de turist gibi gelin, gezin ülkemizi, şehrimizi ve Kaleiçi’mizi.
Biz ülke olarak, şehir olarak turizmi bir “barış güvercini” olarak görüyoruz.
SİZ DE NASIL?
Bizimkiler de sizin ülkenize gelip böyle dini faaliyetler de bulunuyorlar mı acaba?
Hiç sanmıyorum! Anında; ya yurt dışı yapar ya da hapse atarsınız.
Dünya zaten kaynıyor. Ekonomik kriz sizlerin ülkesini de vururken; gelip orada burada savaşlara gaz vermeyin.
Çünkü bizler; ülkemizi ve dinimiz çok seviyoruz.
…
Koskoca bir “çınar” ağacı olmuşuz.
“Bu saatten sonra “kestane” aşısı yapamazsınız bizlere.”
Diyorlar tüm esnaf arkadaşlarımız ve Kaleiçi’nde oturanlar!
İlk yorum yapan siz olun