İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Konda Anketi Sonuçları: “Ermeni Toplumunun Geleceği Risk Altında”

Düşünce Platformu ile Konda Araştırma Şirketi’nin ortak olarak gerçekleştirdiği ankete göre Türkiye Ermenileri’nin dörtte üçü Türkiye’de Ermeni toplumunun kültürel ve sosyal geleceğinin risk altında olduğunu düşünüyor.

Konda Araştırma Şirketi işbirliği ile Düşünce Platformu tarafından yapılan “Nasıl Bir Patrik Nasıl bir Patrikhane?” başlıklı anketin sonuçları kamuoyuna sunuldu.

Agos’un haberine göre patriğin görevleri ve çalışma yöntemleri, 25 Nisan günü kamuoyuna sunuldu. Toplantıda Ermenilik ve din ilişkisi, mevcut toplumsal sorunlar ve öncelikleri, geleceğe ilişkin beklentiler gibi toplumsal algı ve kanaatlere ışık tutan anketi Konda Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Harvard Üniversitesi’nden Ohannes Kılıçdağı ve Düşünce Platformu üyeleri Tatyos Bebek, Sabu Aslangil, Harut Özer tarafından aktarıldı.

Bekir Ağırdır ve Konda ekibi, Düşüncü Platformu’nun hazırladığı taslak soruların düzenlenmesinden anketör eğitimine, görüşme tekniği ve örneklem belirlemeye kadar tüm süreçlere gönüllü danışmanlık verdi.

Ağustos-Eylül 2017 tarihleri arasında İstanbul’da 631 kişiyle gerçekleştirilen anket çalışmasında 15 gönüllü Kınalıada, Kurtuluş, Kadıköy, Kapalıçarşı, Samatya, Bakırköy, Yeşilköy gibi Ermeni toplumunun yoğun olarak yaşadığı bölgeler seçildi.

Anketten çıkan sonuçlar ise madde madde şöyle:

1- Ermeni olmak/ Hristiyan olmak üzerine

Ankette kendisini “dinin gereklerini yerine getiren biri” olarak tanımlayan kadınlar yaklaşık yüzde 71, erkekler ise yaklaşık olarak yüzde 57 oranında. Toplumun genelinde bu oran yüzde 65.

Buna karşılık, toplumun yaklaşık sadece dörtte biri “ermeni olmak için inançlı bir Hristiyan olmak şarttır” fikrine katılıyor. Kadınların yüzde 54.5’i, erkeklerin ise yüzde 61.5’i Hristiyanlığı (veya inançlı olmayı) Ermeniliğin bir şartı olarak görmüyor.

Yine “Patrik seçimi hakkında sadece dini faaliyetlere düzenli katılanların fikir beyan edebileceği” söylemine katılanların oranı ise yüzde 13’te kalıyor. Yüzde 80 bu fikre katılmadığını söylüyor.

2- Merkezi temsiliyet/ meşruiyet algısı

Ankete katılanların yaklaşık yüzde 86’sı “Türkiye Ermeni toplumunun bütününü temsil eden bir kurum ya da makam olmalıdır” diyor, katılımcıların sadece yüzde 6’sı böyle bir kuruma gerek olmadığını, her kişi ve kurumun kendi hakkında savunması gerektiğini düşünüyor.

Diğer yandan “bunu yerine getiren meşru bir makam veya kurum olmadığını” düşünenlerin oranı yüzde 78. Ankete katılanların yalnızca yüzde 22’si şu anda meşru bir temsiliyet olduğu görüşünde.

“Meşru bir temsiliyet vardır” diyenlerin yüzde 65’i herhangi bir isim yerine yalnızca kurum olarak Patrikhane’yi gösteriyor. Yüzde 22’si, yani toplamda 29 kişi Değabah Karekin Bekçiyan’ın adını veriyor, katılımcılardan 5’i Aram Ateşyan’ı, 37ü Bedros Şirinoğlu’nu temsilci olarak gördüğünü söylüyor.

“Türkiye Ermeni Patrikhanesi Türkiye Ermeni toplumunun devlet katında tek temsilcisi konumunda olmalıdır” fikrine katılanlar yüzde 42, katılmayanlar yüzde 39, kararsızlar ise yüzde 19.

3- Patrikhane’den beklentiler

Anketlerin sonuçlarına göre Patrikhane’nin sadece dini konularla ilgilenip ilgilenmemesi konusunda ise toplum neredeyse ikiye bölünmüş görünüyor. “Patrik ve patrikhane, sadece dini konularla ilgilenmelidir”, fikrine katılanlar yüzde 43, katılmayanlar yüzde 42 civarında.

Kararsızların oranı ise yüzde 15, ki anketi yorumlayanlara göre bu yüksek bir oran olarak kabul ediliyor.

“Patrik, sivillerden oluşan danışma kurullarıyla çalışmalı, kendi başına kararlar almamalıdır” sorusuna katılanların sayısı ise yüzde 90 gibi yüksek bir oran.

Diğer yandan, yaklaşık yüzde 91 gibi bir çoğunluk Patrikhane tek temsilci olsa da, olmasa da, önceliğinin, “baskılar karşısında ermeni toplumunun çıkarlarını korumak” olduğu fikrinde.

4- Toplumsal sorunların öncelikli değerlendirilmesi

Toplumun yüzde 43’ü Patrik ve patrikhanenin sadece dini konularla ilgilenmesi gerektiğini düşünse de “Seçim süreci boyunca, patrik adaylarından, sadece ruhani konularla ilgili değil, Türkiye Ermeni toplumunun sosyal sorunlarıyla ilgili projeler de duymak, vereceğim oyu etkiler” diyenlerin oranı yaklaşık yüzde 87.

Patrikhane’nin ilgilenmesi gereken en önemli üç sorun nedir sorusuna verilen üç cevap “ortak havuz” sorununu öne çıkarıyor. Yüzde 66.6 “Vakıflar arasında ortak bir mali havuz kurulması için çalışma”yı Patrikhane’nin ilgilenmesi gereken en önemli üç sorun arasında sayıyor.

İkinci sırada ise yüzde 53.4’lük bir oranla “Eğitim kurumlarını iyileştirmek” yer alıyor. Cevap verenlerin yüzde 46.6’sı “Patrikhaneye yasal statü ve tüzel kişilik kazandırmayı” üçüncü sorun olarak işaretledi.

5- Toplumsal işbirliği/ gelecek öngörüsü

Ankete yanıt verenler “Türkiye Ermeni toplumunun yöneticileri, hepimizin geleceğine dair önemli kararları, toplumla istişare ederek almaktadırlar” görüşüne ise toplumun sadece üçte biri (yaklaşık yüzde 30) “Evet” diyor, yüzde 60’ı “Hayır” cevabı verirken, yüzde 10’u ise kararsız olduğunu söylüyor.

Ankete katılanların dörtte üçü “Ermeni toplumunun kültürel ve sosyal geleceğinin risk altında olduğunu” düşünüyor. Bu konuda kadınlar küçük bir farkla daha tedirgin.

Yaş gruplarına göre ise gençler Ermeni toplumunun geleceğinde daha karamsar bakıyor. 17-32 yaş kategorisindeki toplumun kültürel ve sosyal geleceğini risk altında görünler yüzde 84’e ulaşıyor, 49 yaş üzerinde bu oran yüzde 2’ye iniyor. (PT)


 

http://bianet.org/bianet/toplum/196669-ermeni-toplumunun-gelecegi-risk-altinda

 

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın